İzmir Ege Üniversitesi'nde, başörtülü öğrencileri fakülte binasına almadığı için 2 yıl 1 ay hapis cezası alan Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, son dersini verdikten sonra cezaevi yakınında inip arkadaşları ile birlikte yaklaşık 2 kilometre yürüdükten sonra cezaevine teslim oldu.
Son dersi "Evren ve Evrim" konusunu, Bornova Nikah Salonu'nda yaklaşık bin kişiye veren Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, 4 buçuk ay cezasını çekmek üzere teslim olacağı Yeni Foça Açık Cezaevi'ne konvoyla gitti. İzmir-Foça yolu cezaevi kavşağında otomobilinden inen Pekünlü, eşi Belma Pekünlü ve beraberindeki yaklaşık 50 kişi, cezaevine giden 2 kilometrelik yolu yürümeye başladı. Rennan Pekünlü'nün arkadaşları ve öğrencileri 'Rennan yalnız değildir', 'Türkiye laiktir laik kalacak' sloganları attı. Yürüyüş sırasında arkadaşları ile sohbet eden Pekünlü, "Orada artık bol bol kitap yazarım. Zaman çok" dedi. Eşi Belma Pekünlü ile el ele yürüyerek cezaevi kapısı girişinde konuşan Rennan Pekünlü, "Fransız Devrimi sırasında Bastil'i basıp, içeridekileri dışarıya çıkarmıştı. Size adresi göstermek istiyorum. Türkiye Bastil'i burası. Burayı basıp çıkaracaksınız beni. Tamam mı?" dedi. Yakınları da "Burada iyi dinlen, tatilini bitir, gelip alacağız" dedi. Pekünlü tek tek herkesle kucaklaştıktan sonra cezaevine teslim oldu.
NE OLMUŞTU?
Öğretim üyesi olduğu dönemde, matematik bölümü öğrencilerinden F.N.G.'nin başörtülü olması nedeniyle okula girmesini engelleyerek 'eğitim öğrenim hakkını ihlal ettiği' gerekçesiyle Pekünlü 2 yıl 1 ay hapse çarptırılmıştı. Yargıtay cezayı onadı. Pekünlü, avukatı aracılığıyla, hapis cezası aldığı İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Pekünlü, dilekçesinde, öğrencinin atılı suç tarihinde devamsızlığının bulunmadığını gösteren başarı durum belgesini sundu. Mahkemenin mahkumiyet hükmünün "öğrencinin eğitim ve öğretim hakkını engellediği" gerekçesine dayandığını hatırlatan Pekünlü, "suçun unsurlarının oluşabilmesi için eğitim ve öğretim hakkı engellendiğini iddia eden öğrencinin, bu engelleme nedeniyle derslerine devamsızlığının bulunması gerektiğini" ileri sürdü. Pekünlü, öğrenciye ait EÜ Rektörlüğü tarafından düzenlenen başarı belgesini sunarak, öğrencinin herhangi bir devamsızlığı bulunmadığını iddia etti. Öncelikle mahkumiyet hükmünün infazının durdurulmasını talep eden Pekünlü, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulünü, ardından yeniden yapılacak yargılama sonucunda beraatını istedi. Prof. Dr. Pekünlü, daha önce de Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş, AYM'de başvuruyu "açıkça dayanaktan yoksun" gerekçesiyle reddetmişti. Bunun üzerine Pekünlü, "adil yargılanmadığı" gerekçesiyle AİHM'ye başvurmuştu. Bu başvuru henüz sonuçlanmamışken, iki hafta önce de "infazının geçici tedbir yoluyla durdurulması" talebiyle AİHM'ye bir kez daha başvurmuştu.