Siyaset bilimci-yazar Nuray Mert'in Tuğba Kaplan'a yaptığı gündeme ilişkin açıklamaları dün Zaman gazetesinde yayınlanmıştı.
Açıklamalarda Mert'in "Hükümetin gazetelerinden biri özellikle her gün, bir örgüt şeması yayınlıyor. Aklı başında olan herkes aşağı yukarı iktidar tablosunu görüyor. Otoriter gidişe dur dediği için, zamanında ittifak ettiği kesimi tasfiye etme girişimi bu. Ama buna bir kılıf bulmak isterseniz söylenenlere inanmak durumundasınız" şeklindeki ifadeleri dikkat çekmişti.
Gazete, Nuray Mert'in bu açıklamalarını "CEMAAT, OTORİTER GİRİŞE 'DUR' DEDİ" başlığıyla görmüştü.
Mert, söyleşisinin yayınlanmasının ardından Diken'e bir açıklama yaparak Zaman gazetesinin söylemediği sözleri yayınladığını anlattı:
"GÖZLERİME İNANAMADIM!" "Zaman gazetesinin Pazar ekinde çıkan söyleşim, "Cemaat otoriterleşmeye 'dur' dedi" başlığıyla verilmiş. Gözlerime inanamadım!
Bilen biliyor, ben sözünü sakınan biri değilim. Öyle düşünsem öyle söylerdim. Bu veya buna benzer hiçbir cümlenin yer almadığı bir söyleşi nasıl bu başlıkla verilir? Anlamaya anlıyorum, ama bu benim sessiz kalabileceğim bir şey değil.
"BÖYLE İŞGÜZARLIKLAR ZARAR GETİRİR" Cemaat'in siyasi hedef olduğu bir dönemde, bu çevrenin yayın organlarında yer almaktan kaçınmamaya özen gösteriyorum, ama böyle bir tavır sergilediğim için istismar edilmeyi hak ettiğimi düşünmüyorum.
Dahası, böylesi işgüzarlıklar faydadan çok zarar getirir, hiç olmazsa bunun hesap edilmesi gerekirdi. Nitekim, olan oldu ve hiç istemediğim halde bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım.
"BİR DAHA NE DEMEÇ NE SÖYLEŞİ!" Hazır yeri gelmişken bu son vakalar da bana ders olsun diyorum. Destek olmaya çalıştığım genç gazeteci arkadaşlar da artık beni affetsinler; bundan sonra hiçbir yayın organına ne görüş ne de söyleşi vermeyi düşünüyorum.
Böyle olsun ki karşılıklı üzülmeyelim, nasılsa düşündüklerimi yazılarımla yeterince açık ve sık ifade ediyorum, daha fazlasına zaten gerek yok. Kısaca, 'ikna turu telefonları'na son diyorum"