AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, CHP ve MHP'nin çatı adayı önerisine ilişkin, "Keşke, siyasetin içinden bir aday gösterselerdi ama ne yapalım, Ali Fuat Başgil'e tahammül dahi edemeyen, aday olmasına dahi tahammül edemeyen bir Cumhuriyet Halk Partisi'nden Ekmeleddin İhsanoğlu'nun nasıl dini değerlerle barışık olduğunu anlatmaya çalışan bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelinmiştir" dedi.
Kurtulmuş, bir düğün salonunda düzenlenen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kastamonu Şubesi'nin açılış ve gala programında yaptığı konuşmada, Türkiye'de Tanzimat'tan beri büyük mücadeleler verildiğini belirterek, büyük ve fikri siyasi mücadelenin 150 yıldır bu topraklarda devam ettiğini söyledi.
Kazananın milletin bizzat kendisi olduğunu, bundan hiç şüpheleri olmadığını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Sonuçlar bunu ortaya koyuyor. Bu millet, kendi iradesine, kendi kültürüne, kendi medeniyetine, kendi değerlerine sahip çıktığı gibi kendi geleceğine de sahip çıkmayı bilmiştir. Çok bedeller ödemiştir, çok ağır maliyetlerle karşılaşmıştır. Çok şükür sonuç fevkalede olumludur. Türkiye'de olumlu bir noktaya gelinmiştir. Bunun kadir kıymetini bileceğiz. Rehavete kapılmayacağız. Daha çok yolumuz olduğunun, çetin yolumuz olduğunun bilinci içerisinde hareketlerimizi, adımlarımızı sıklaştırarak sağlam bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Türkiye bu anlamda önemli şeyler başardı."
Kurtulmuş, Türkiye'nin bu noktalara gelirken başardığı en önemli şeyin "zihniyet devrimi" olduğunu vurguladı.
"Yollar yaparsınız, binaları değiştirir yeni binalar yaparsınız, kadroları değiştirir yerine yeni kadroları koyarsınız, bunların hepsi nispeten kolaydır ama en zor olan, özellikle devletin zihniyetini değiştirmektedir" diyen Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Devletin zihniyetini değiştirmek, kusura bakmayın deveye hendek atlatmaktan çok daha zor bir iştir. Türkiye'de öyle bir devlet vardı ki vatandaşın her şeyinden korkar. Başörtülünün başörtüsünden korkar, daha önceki dönemde Arapça ezandan korkar, Kur'an-ı Kerim'in tefsir edilmesinden korkar, insanların ana dillerini konuşmasından korkar. İnsanların diledikleri şarkıları, türküleri kullanmasından, bunlarla halaylar çekmesinden korkar. Ondan korkar, bundan korkar. Mezhebinden korkar, dininden korkar, kıyafetinden korkar. Hatta vatandaşın çocuğuna vereceği isimden korkan bir devlet vardı. Bunların hepsi geride kaldı çünkü Türkiye önemli bir zihniyet değişikliği gerçekleştirdi, gerçekleştirmeye de devam ediyor. Bu, bir günde olacak bir şey değil."
Bunlar değiştirilmediği müddetçe diğer şeylerin değişmesinin hiçbir anlam ifade etmeyeceğini savunan Kurtulmuş, "Çok şükür, Türkiye'de artık bundan çok az bir süre önce neredeyse evinden zorla tutuklanıp alınacak başörtülü seçilmiş bir milletvekilinden, ona müsaade etmeyen bir Türkiye'den bugün başörtülü 5 vekili olan bir Türkiye'ye geldik. Kıyamet mi koptu? 'Laiklik elden gidiyor' diye bağırıyorlardı, laiklik falan elden gitmedi" dedi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"30 Mart'ta seçim yaptık, 7 belediye başkanı, bunlardan 3'ü bizim partimizden, 4'ü başka partilerden başörtülü belediye başkanı. Kıyamet mi koptu? Bu memleketin televizyonlarında İbrahim Tatlıses, Kürtçe şarkı söylemeyemezdi, Orhan Gencebay 'Arabesk diye iğrenç bir müzik çalıyor' iddiasıyla televizyonlara çıkamazdı. Şimdi sayın Başbakanımızın nezaretinde, onun da katıldığı bir törende Diyarbakır'da Şiwan Perver ve İbrahim Tatlıses, Kürtçe, Türkçe, Arapça şarkılar söyledi, halaylar çekildi, kıyamet mi koptu? Devlet mi bölündü, vatan mı bölündü? Bölünen aslında vatan değildi, bölünen, bu beylerin sahip oldukları pastaydı. Yıkılan ne de elden giden ne Cumhuriyet'ti ne de laiklikti. Bu beyler, ellerinde tuttukları bu milletin, bu halkın iplerini ellerinde tuttuklarını zannediyorlardı. Millet dedi ki 'çek, yeter artık'. Bu millet, bu ülkenin yönetiminin iplerini kendi eline aldı."
Kurtulmuş, zihniyet değişimin sürdüğünü ve Türkiye'nun bu istikamette yoluna devam edeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri
Zihniyet değişikliğinin somut ifadelerinden birisinin cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğunu belirten Kurtulmuş, "1961 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP iktidarı, CHP zihniyeti, sandıkta yenemediği Demokrat Parti'ye ve Menderes'e karşı darbe yaptırmış" diye konuştu.
Kurtulmuş, 1961 yılında cumhurbaşkanlığı için Prof. Dr. Ali Fuat Başgil'in aday olmasına müsaade edilmediğini belirterek, şunları söyledi:
"Adamcağızı silah zoruyla Ankara Garı'nda karşıladılar ve marş marş İstanbul'a geri gönderdiler. Şimdi o Cumhuriyet Halk Partisi'nden Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday göstermek zorunda olan bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelinmiş oldu. Bu fakir, seçim meydanlarında hep şunu söyledi: 'Bu halk, cumhurbaşkanını seçtiği müddetçe bu memlekette halkın çarşısıyla pazarıyla ilgisi olmayan, halkın türküsüyle şarkısıyla ilgisi olmayan, bu milletin tarihiyle medeniyetiyle ilgisi olmayan camisiyle mescidiyle ilgisi olmayan, bu ülkede cumhurbaşkanı seçilemeyecektir' dedi. Allah'a çok şükür, Cumhuriyet Halk Partisi bunun böyle olduğunu bir yerde gösterdiği adayla ispat etmiş oldu. Keşke, siyasetin içinden bir aday gösterselerdi ama ne yapalım, Ali Fuat Başgil'e tahammül dahi edemeyen, aday olmasına dahi tahammül edemeyen bir Cumhuriyet Halk Partisi'nden Ekmeleddin İhsanoğlu'nun nasıl dini değerlerle barışık olduğunu anlatmaya çalışan bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelinmiştir."
Kurtulmuş, memlekette büyük mesafelerin alındığını ifade ederek, bu milletin, 10 Ağustos'ta siyasi ve ekonomik istikrar istikametinde, ilk turda AK Parti'nin göstereceği adayı sandıklarda seçeceğini söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin yeni Türkiye istikametinde, bu zihniyet değişikliğini sürdürme istikametinde emin adımlarla yoluna devam edeceğini belirtti.
Kaynak: AA