Nitelikli turizm dönemi

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy turizmin yapısını değiştirecek adımlar atacaklarını söyleyerek, “Biz artık sektörün yeni bir kısmına, ikinci etabına geçmemiz lazım. Mas turizmle paralel olarak nitelikli turist, nitelikli turizme geçmemiz lazım. Biz mas turizmle devam edeceğiz, ama nitelikli turizme geçişi başlatacağız hızlı bir şekilde” dedi.

TURİZM BELGESİ KOLAY ALINACAK

Otellerin birçoğunun belgesiz çalıştığını ve kalitede birlik olmadığını kaydeden Bakan Ersoy, “Türkiye’deki otellerin üçte biri turizm belgeli, üçte ikisi belediye belgeli. Ana sebebi; bizim belgelendirmemiz çok ağır. Çok daha sade bir belgelendirme sistemine geçiyoruz, hazırlıklarımız başladı, sınıflandırmayla ayrıştıracağız” diye konuştu.

DİJİTAL KAPİTÜLASYON YAPIYORLAR

Teknolojinin sektörde büyük bir farklılık oluşturduğunu ve bunu kötü niyetli ülkelerce yanlış kullandığına vurgu yaparak, “Devletler dijital transformasyon konusunda çok yavaş kaldılar. Daha önce kapitülasyonlarla yapamadıklarını, işgal ederek yapamadıklarını global ekonomide dijital transformasyonla yapmayı başardılar. Bir tek kurşun atmadan sizin ülkenizin ticari haklarına müdahil olmaya başladılar. UBER, Booking gibi rezervasyon motorları, Türkiye’de şirketini açmış, hiç iyi niyetli yaklaşmıyor, zihniyetlerini değiştirmeleri lazım” şeklinde konuştu.

ŞAKİR KURTER/ANKARA

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile bir araya gelerek bakanlığın çalışmaları ve gündeme dair önemli konularda açıklamalarda bulundu.

Bakan Ersoy, yeni kabinede kendisi gibi Ankara’ya siyasete uzak olan isimlerin de yer bulduğunu söyleyerek Ekim ayı itibariyle düzenli bilgilendirme toplantıları yapılacağını ifade etti.

“İyi yetişmiş insan kaynağı en önemli konu”

Turizmin 100 metre koşusu değil, bir maraton olduğunu söyleyen Bakan Ersoy, turizmin çok paydaşı olduğunu belirtti. Ersoy, teşviklere karşı olduğunu ve ciroyla iş çeviren yatırımcının çok tehlikeli bir iş yaptığını kaydederek şu açıklamalarda bulundu: “Adamın hiçbir gücü yok, ilk olarak ne yapıyor? Cansiperane fiyatı kırıyor, fiyatı bir kırıp aşağı çekmeye başladığı zaman, boğulan insanın panik yapıp yüzme bileni de aşağı çekip batırması gibi bir sıkıntı yaratıyor sektörde. O yüzden biz bir kere bedava iş yapmamalıyız. Kimseye bedava bir şey vermememiz lazım. Bu işin ikinci bir iş gibi görünmemesi lazım. Bu bir ticaret, bu gerçek bir sektör, ya doğru yapacak ya kurallarına göre yapacak ya da yapmayacak. Başka bir sektörde iş yapan büyük yatırımcılar, ‘Bir tane de yazlığım olsun, bir otel olsun da kendi kendine bedavaya gelsin’ diye bu işi yapıyor. Bu böyle bir şey değil, bunun bir sektör olduğunu herkesin anlaması lazım. Bu bildiğiniz bir iş ve profesyonelce yapılması gereken bir iş. Yapamıyorsanız, yatırımcı kimliğinizle yaparsınız. Profesyonel bir işletmeye verirsiniz. Ama bizde öyle olmuyor maalesef, çocuk büyüyünce otelci olacak, ‘Geç kardeşim başına’ deniyor, o vizyonla otelcilik yapılmaya çalışılıyor. İlk olarak en önemli konu iyi yetişmiş insan kaynağı.”

Turizmin yapısı değiştirilecek

Mas turizmde bir başarı yakalandığını ifade eden Bakan Ersoy, bu yıl 40-42 milyon sayılarına ulaşacağının altını çizdi. Ersoy, Türkiye’nin bu alandaki misyonunu tamamladığını kaydederek yeni alanlara açılması gerektiğini şu şekilde dile getirdi: “Biz artık sektörün yeni bir kısmına, ikinci etabına geçmemiz lazım. Mas turizmle paralel olarak nitelikli turist, nitelikli turizme geçmemiz lazım. Biz mas turizmle devam edeceğiz, ama nitelikli turizme geçişi başlatacağız hızlı bir şekilde. Şimdi bu söylemesi çok kolay, yapması da çok çok zor bir şey. Düşünsenize, çok büyük bir gemi transatlantiğin manevra yapması gibi… Geminin manevrası yavaş yavaş olur, aynı o yavaşlıkta çalışacağız, itinayla çalışacağız. İşte mesela insan kaynakları olmazsa olmaz. Siz doğru insan kaynağını yetiştiremezseniz nitelikli turiste hizmet edemezsiniz. İkinci nokta transport. Şimdi bizim mas turizm yaptığımız için charter üzerine kurulu bir transport sistemimiz var. Charter turizmin de şu sıkıntısı var: Düzelirken çok hızlı düzeliyor, işler ters gittiği zaman da çok hızlı aşağı gidiyor. Yani bir ortası yok. Yavaş yavaş inmiyor, yavaş yavaş çıkmıyor. Çünkü istediği an charterın destinasyon yönünü değiştirebiliyorlar, ki değiştirmek zorundalar, çünkü büyük tur operatörlerinin kâr marjları düşüktür, yüzde 3’le, yüzde 4’le çalışırlar, kimisi yüzde 2’yle çalışır. O zaman ne yapacaksınız? Orada bir çeşitliliğe gideceksiniz, tarifeli seferleri başlatacaksınız. Herkes direkt sefer diyor. Hayır, direkt sefer değil. Direkt sefer var zaten charter olarak, biz tarifeli direkt seferleri başlatacağız ve mümkünse business class’lı tarifeli sefer olacak. Yani siz şimdi nitelikli turist diyeceksiniz, turiste charterla gel diyeceksiniz, gelmez, kendimizi kandırmayalım, gelmez adam.”

2019’da büyük yenilikler olacak

Bakan Ersoy, yeni dönemde yenilikçi reklam politikası uygulayacaklarını söyleyerek detayları şu şekilde paylaştı: “2019 itibariyle reklam bütçelerimizin ciddi şekilde arttığını, reklam kampanyalarımızın şeklinin değiştiğini göreceksiniz. Çağa uygun youtuberlar, trendsetterlar, çağın gereği olan Instagramlar vesaire gibi sosyal medyada ses getirecek tanıtım kampanyaları yapacağız. Türkiye’nin algısını değiştirecek, turizmin algısını değiştirecek çalışmalar yapacağız. Bununla ilgili hazırlıklarımız devam ediyor. 2019 Ocak ayı itibariyle görmeye başlayacaksınız bu değişimleri. Türkiye’deki otellerin üçte biri turizm belgeli, üçte ikisi belediye belgeli. Ana sebebi; bizim belgelendirmemiz çok ağır. Çok daha sade bir belgelendirme sistemine geçiyoruz, hazırlıklarımız başladı, sınıflandırmayla ayrıştıracağız. Yani belge almak çok kolay olacak, sınıflandırma kısmında farklılık yaratacağız.

ABD’nin sektörde gizli bir etkinliği var

Dijital dünyanın turizm üzeride büyük oranda etkini olduğunu dile getiren Bakan Ersoy Türkiye’nin yeni politikalarında bunların dikkate alınacağını kaydetti. Ersoy, teknoloji gücünün aynı zamanda art niyetlilerce kullanıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Devletler dijital transformasyon konusunda çok yavaş kaldılar. Daha önce kapitülasyonlarla yapamadıklarını, işgal ederek yapamadıklarını global ekonomide dijital transformasyonla yapmayı başardılar. Bir tek kurşun atmadan sizin ülkenizin ticari haklarına müdahil olmaya başladılar. Bakın bugün UBER olsun, Booking olsun, bu tarz rezervasyon motorları olsun, Türkiye’de şirketini açmış, hiç iyi niyetli yaklaşmıyor konuya, orada zihniyetini değiştirmesi lazım. Dünyada bu tarz motorların, rezervasyon motorlarının tamamına yakını 5-6 tane Amerikan şirketine aittir. Baktığınız zaman siz onu Avrupa şirketi, Asya şirketi falan diye görürsünüz, üst kuruluşuna baktığınız zaman Amerikan şirketidir. Çok güzel bir dijital kapitülasyon. İşin bu kısmın bu devletle halledilmesi gerekiyor.”

“Yaşayan Müze” uygulaması hayata geçiyor

2019 yılı itibariyle Türkiye’nin arkeolojik ve kültürel değerlerinin de aktif bir şekilde turizmde kullanılacağını ortaya koyan Bakan Ersoy şu açıklamalarda bulundu: “2019’da politikalarımızda arkeolojik değerlerimizi, kültürel değerlerimizi rakipsiz oldukları için ön plana çıkaracağız. Tanıtım politikamızın ana parçasını bunlarla oluşturacağız. Yurt dışından Türkiye’yi ziyarete gelen turistlerin müze ziyaret etme oranı Avrupa standartlarının yarısında. Bizim böyle de bir sıkıntımız var. Okyanusu aşıyoruz, turisti getiriyoruz, sınır kapısından içeri soktuğumuz turistin müze ziyaretini başaramıyoruz, yani cebindeki kaynağı alamıyoruz aslında. O yüzden ‘Yaşayan Müze’ denen bir konsepte geçmeye çalışıyoruz. İlk 4-5 tane müzede uygulanacak. Müzeler sadece eserlerin sergilendiği değil, kültürel faaliyetlerin de sergilendiği ortamlar haline gelecek. Bir müzeyi 1 saatte, 1,5 saatte gezmenizi istemiyoruz. Kültür Bakanlığı’na bağlı tiyatro bölümümüz olsun, güzel sanatlar bölümümüzün olsun, opera bölümümüzün olsun skeçleri, küçük aktivitelerinin de sergilendiği yerler haline getireceğiz. Eğer başarılı olursa - ki başarılı olacağını düşünüyorum - bunların sayısını hızlı bir şekilde yayacağız. Her Pazar ailesiyle birlikte AVM’ye giden vatandaşı da en azından ayda bir kez buralara çekmeyi planlıyoruz. Bununla ilgili Milli Eğitim Bakanlığımızla da yakında açıklanacak bir çalışma var.”