Aksaray'da müzik öğretmenliği yapan 30 yaşındaki Nimet Tansu Eskil, AFAD gönüllüsü olarak 6 Şubat'ta yaşanan depremlerin ardından geldiği Kahramanmaraş'ta koordinatör olarak görev yapıyor.
Depremin ilk gününde yardım için Kahramanmaraş'a gönüllü olarak gelen Eskil, Sütçü İmam Üniversitesi yerleşkesinde oluşturulan Avşar 2. Bölge Çadır Kent'te birlikte kaldığı depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılıyor.
Aralarında depremden etkilenenlerin de bulunduğu gönüllülerle çadır çadır gezen Eskil, afetzedelerin gıdadan giysiye, bebek mamasından battaniyeye tüm ihtiyaçlarını karşılamak için gayret sarf ediyor.
Aksaray Bilim ve Sanat Merkezinde görevli Nimet Tansu Eskil, AA muhabirine, depremin ardından Kahramanmaraş'a AFAD gönüllüsü olarak geldiğini söyledi.
Depremin ilk gününden bu yana yardım malzemelerinin dağıtımında görev aldığını belirten Eskil, "Burada her şeyi emek emek organize ettik. Şu anda da kendi evimde gibiyim. Buradaki bölge halkıyla artık aile gibi olduk." dedi.
Bölgede huzurla görev yaptığını vurgulayan Eskil, depremzedeler için talep ettikleri her şeyin karşılanmasının mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Eskil, AFAD'ın ana depolarından gönderilen malzemeleri çadır kentte oluşturulan depoda depremzedelere dağıttığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Burada belirli bir sistem oluşturduk, vatandaşı mağdur etmiyoruz, bekletmiyoruz ve sıraya girmiyorlar. Bir nevi alışveriş mağazalarının sipariş üzerine evlere getirdiği sistem gibi. Burada aynı sistemi uyguluyoruz. Sistem oturduğu için herhangi bir aksaklık yaşamıyoruz. Her bakımdan burada mutluyuz, bir de yaraları sarıyoruz. İşin aile ve dost olma kısmı da bizi ayrıca mutlu ediyor."
- "Bugün değilse ne zaman diyerek buraya geldim"
Yaşanan afetin kendisini çok etkilediğine işaret eden Eskil, "Afetin ardından hayat bizim için normal olamaz. Bugün değilse ne zaman ben burada olacağım diyerek buraya geldim." ifadesini kullandı.
Eskil, çadır kentte "Memleketim" şarkısını dinledikleri sırada bu anın kendisini ve orada bulunanları çok duygulandırdığını aktararak, "O anda orada bulunan herkes ağlamaya başladık. Sonra tırla gelen malzemeleri birlikte indirdik. Tır yüklüyoruz, tır boşaltıyoruz. Kuvayımilliye ruhu gibi. Vatandaşa bir eşyadan iki tane verdiğimizde, 'Hayır bana bir tane yeter.' diyor ve ikinciyi almıyor. Böyle bir ortamdan biz niye gidelim?" diye konuştu.
Eskil, devletin imkanlarıyla yaraların hep birlikte sarılacağını sözlerine ekledi.