SÜLEYMAN KARAKULLUK
İSTANBUL’umuzun her yerinden tarih fışkırdığı artık dünyanın mâlûmu. Bunlardan birisi de Fatih ilçesi ile Zeytinburnu ilçelerinin arasında olan ancak Fatih’e bağlı bölgede yer alan Yedikule Hisarı'dır. Hisarın uluslararası düzeyde kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapabilecek bir müzeye dönüştürülmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaları yerinde görmek için geçtiğimiz pazar günü Fatih Belediyesi’nin düzenlediği tura katıldım.
Rehberin verdiği bilgiler1958-1970 yılları arasında o günün teknolojik imkanları ölçüsünde restorasyondan geçirilen Yedikule HisarI, 2.5 yıldır yeni bir restorasyon çalışmasına tabi tutulmuştu. Turumuzda bize Malatyalı genç bir rehber eşlik etti. Profesyonel turist rehberliği yapan Turan Oflaz, Yedikule Hisarı’yla ilgili bugüne kadar hiç duymadığım bilgiler aktardı. Akıcı Türkçe’si, tarihe olan vukûfiyeti ve sorulanlara nazikçe cevap verişi takdire şayandı. Kendisine bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum.
Altın kaplamalı kapıYedikule Hisarı’ndaki gezi turumuz Altın Kapı’dan başladı. Hisar, Bizans döneminde (390) I. Theodoisius zamanında zafer takı olarak yaptırılan Altın Kapı ve Osmanlı döneminde buna ilave edilen üç kule ile surların birleştirilerek beş köşeli yıldız şeklinde bir iç kale haline getirilmiş.
Herkes geçemezmiş?Bizans döneminde Altın Kapı’dan içeriye, sadece savaşlarda zafer kazananlar girebilirmiş. Savaştan mağlup dönenler, başka kapılardan alınırmış içeriye. Bizans döneminde 4 kulesi olan Hisar’a fetihten sonra 3 kule de daha ilave edilerek kule sayısı yediye çıktığı için hisarın adı Yedi Kule olarak anılmaya başlanmış. Hisarlardaki kulelerden iki tanesi Osmanlı İmparatorluğu döneminde zindan olarak kullanılmış. Kulelerden birisinde hazine-i hümayun ve devlete ait değerli evraklar tutulmuş. Yedikule Hisarı, 2. Abdülhamid döneminde fişekhane olarak da kullanılmış.
Büyük Hareket-i ArzaKulenin içinde ahşap yapılar da varmış. Bu yapılar arasında Osmanlı’nın bazı dönemlerinde kızlar için eğitim binalarının yanı sıra, sarayda kalan askerlerin kaldığı evler de varmış. 10 Temmuz 1894’te Büyük Hareket-i Arz denilen depremde bu ahşap binaların tümü yıkılmış.
***
Fetih’ten sonraki ilk mescidİstanbul fethinden sonra inşa edilen ilk mescit, yıllar içinde yaşanan depremlerde yıkılıp gitti. Ayakta kalan minaresi aslına uygun olarak yeniden yapılıyor.
Yılanlı Kule ve Top Kulesi
YEDİKULE Hisarı, yaklaşık 16 dönüm arazi üzerine kurulmuş. Tarihi Yarımada'da Topkapı Sarayı'ndan sonraki en büyük ikinci yeşil alan burada bulunuyor. Hisar iki ana bölümden oluşuyor. Birinci bölüm Bizans döneminden kalma Zafer Kapası veya Altın Kapı’nın olduğu bölüm. Bu bölüm eski Bizans surlarını da barındırıyor. Altın Kapı’nın dıştan sağ, içten sol tarafında Genç Osman’ın katledildiği kule bulunuyor. Altın Kapı, gerçekten o dönem altınla kaplıymış ama Lâtin istilâsı sırasında kapıdaki altınlar sökülüp götürülmüş. Bizans döneminden kalma 4 kulede bu surların üstünde bulunuyor. İkinci bölüm ise Osmanlı döneminde yapılan 3 kuleyi içeriyor. Burası uzunca bir süre iç kale olarak kullanılmış. Osmanlı döneminde, hisara giriş, Zafer Kapısı’ndan değil, yani yapılan Hazine Kulesi ve Yılanlı Kule’nin arasındaki kapıdan oluyormuş.
Minaresi kısmen ayaktaMescidin minaresinin kaidesinde abdest almak için çeşme bile düşünülmüş zamanında.
İstanbul’un fethinden sonra Hisar’a gelen Fatih Sultan Mehmed, hem burada kalan askerlerin hem de çevrede yaşayanların namaz kılabilmeleri için mescid yapılmasını emretmiş ve yapılmış. Ancak mescid büyük İstanbul depremlerinde peyder pey yıkılmış. Şimdi sadece yıkık minare ayakta kalmış. Arkeolojik kazıda mescidin 15 metreye 18 metre ölçülerindeki temel izlerine ulaşılmış. Mescid restorasyon kapsamında aslına uygun olarak yeniden inşa edilecek.
***
Genç Osman’ın tutulduğu odaOSMANLI’nın en genç yaşta katledilen padişahı 2. Osman’ın, tahttan zorla indirildikten sonra tutulduğu odaya girerken insanın içini bir hüzün kaplıyor. Boğularak katledilen Genç Osman’ın tutulduğu Güney Pilon Kulesi, üst düzey mahkûmların tutulduğu zindan. Genelde buraya giren canlı çıkamıyormuş. Bu zindanın 1820’li yıllara kadar kullanıldığı kayıtlarda var. Zindandaki duvarlarda ve tahta kolonlarda o günkü mahkûmların çizdiği işaretler ve tarihler net olarak görülüyor.
***
Kesilen kelleler denize akıp gittiKuyunun 20 metre aşağısında, iki yöne ayrılan su yolları varmış.
GENÇ Osman’ın bir süre tutulduğu o uğursuz kulede insanın tüylerini ürperten bir kuyu var. Cezaların infaz edildiği kanlı kuyu. Rehberimiz Turan Oflaz’ın anlattığına göre bu kuyunun başında kesilen kelleler, o dönem belki de kuyunun dibindeki suyla birlikte Marmara Denizi’ne karışıp gidiyordu. Belki de kuyu bu amaçla yapılmıştı. 6 katlı bu kulenin tepesine çıkıp da şahane Boğaz Manzarası izlemek ise içerideki meş’um havayı biraz olsun dağıtıyor.
***
Yılanlı Kule ve 400 yıllık ağaçHİSAR’a girişin hemen solunda bulunan kule, mahkumların ifadelerinin (!) alındığı Zindan Kule. Kulenin tabanında, içinde yılanların olduğu kuyu var. Halen kuyu var ama içinde yılanlar yok. O yüzden Yılanlı Kule deniliyor. Hisar’daki 7 kule şunlar: 1-Güney Pilon Kulesi (Genç Osman’ın şehit edildiği kule). 2-Nöbet Kulesi. 3-Top Kulesi. 4-Yılanlı Kule. 5-Hazine Kulesi. 6- III. Ahmet Kulesi. 7- Cephanelik Kulesi. Hisar’ın girişinde ise ziyaretçileri; yaklaşık 400 yıllık bir çitlembik ağacı karşılıyor. Bu ağaç kimbilir nelere şahitlik etmiştir burada. Genç Osman’ı boğduran Kara Davut Paşa’nın da bu ağacın altından geçtikten sonra kellesi alındığı söylenir
NOTLAR
Bizans İmparatoru I. Theodosius’un (390) emriyle zafer takı olarak yaptırıldı.
532 yılında ilk Latin istilası sırasında Altın Kapı’daki altınlar çalınıp götürüldü.
1058’e kadar Altın Kapı yanındaki iki mermer kule hapishane olarak kullanıldı.
1458’den 1789 1. Abdulhamid dönemine kadar Hazine-i Humayun buradaydı.
19. yüzyıla kadar üst düzey devlet görevlileri hapishanesi olarak kullanıldı.
Abdülmecid döneminde 1851 yılında Hayvanat Bahçesi olarak kullanıldı.
1871’de Kız Sanat evi olarak kullanıldı. Burada 400 genç kız ve kadın çalıştı.
1874’de 2. Abdülhamit döneminde Fişekhane oldu.
1883’te sebze bahçesi yapılmak üzere Bektaşi dervişlerine verildi.
I. Meşrutiyet döneminde (1876) tekrardan hapishaneye çevrildi.
----------------
Profesyonel turist rehberi Turan Oflaz ile Yedikule Hatırası...
Altın Kapı’ya karşı çay keyfi: Yedikule Zindanlarını gezecek turdaysanız, turun başlamasına kadar, avludaki belediyeye ait cafede dinlenebilir, arkada görülen Altın Kapı’ya bakarak çayınızı yudumlayabilirsiniz.