Son bir aydır yaşanan olaylarda, hakları gasberek Filistinlilere ait arazilerde iskan edilen yerleşimcilerin tahrikleri ve sol cenahın hükümet kurması ihtimaline karşı yapay bir güvenlik tehdidi oluşturarak siyasi süreci yönlendirmeye çalışan Netanyahu yönetiminin birleşimini görmekteyiz.
Peki, Netanyahu karşıtı blokun bir araya gelerek kurmaya çalıştığı birlik hükümeti, İsrail toplumunun öncelikli sorunlarından biri olan İsrail vatandaşı Filistinliler ile Yahudiler arasındaki ayrışmayı giderebilecek mi?
Yeni yönetimi bekleyen tablo
Bu noktada, Netanyahu ve temsil ettiği zihniyet siyasette yer aldığı sürece bu gerilim ve çatışmaların kesinlikle sona ermeyeceği tahmin edilebilir. Zira, daha hükümet güvenoyu almadan yasadışı yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya yönelik tehditleri ve provokatif eylemlerinin her geçen gün arttığını görmekteyiz. Yine aynı fanatik cenahtan, koalisyona katılma kararı alan sağ partilerin liderlerine yönelik ölüm tehditleri ise toplumdaki kutuplaşmanın ne raddeye geldiğini açıkça gösteriyor. Ayrıca yeni hükümet sorunsuz bir şekilde iş başına geldiği takdirde ne kadar süre görevde kalacağı ve hükümet içindeki unsurların, yasadışı yerleşim, Kudüs’teki Filistinlilerin durumu ve Şeria’daki İsrail işgalinin boyutları hakkındaki temel anlaşmazlık konularında ne kadar ortak çalışacağı da merak ediliyor.
Ayrıca hükümette sandalye sayısı fazla olacak Lapid ve sol blokun, geçen dönemde Netanyahu’nun ortakları olan Gantz ve Sa’ar’ın hükümetin aldığı kararlardaki sorumluluklarını nasıl göz ardı edeceği de merak edilen bir diğer konu.
Aşırı sağcı zihniyetin etkisi uzun süre devam edebilir
Özetle, İsrail siyaseti Netanyahu yönetiminden kurtulmak için olağanüstü bir çaba göstererek toplumun farklı kesimlerinden aktörleri paydaş edindi. Öte yandan Netanyahu döneminde devletin karar alma mekanizmalarında belirleyici bir güç kazanan aşırı sağcı zihniyetin İsrail siyasetinde uzun bir süre etkisini hissettireceği aşikâr. Bu nedenle kurulduğu günden bu yana İsrail siyasetinin kontrol altında tutmaya çalıştığı toplumsal ayrışmalar daha da derinleşmeye devam edecektir.
Selim Han Yeniacun / Şanghay Üniversitesi Küresel Yönetişim Araştırma Merkezi