Netanyahu, son aylarda İsrail ordusunun Philadelphi Koridoru'nda kalıcı olacağı yönündeki sözlerini tekrarlayarak, bunun Tel Aviv'in güvenliği için kaçınılmaz olduğunu iddia ediyor. Netanyahu, aynı zamanda Philadelphi Koridoru'nu "Hamas'ın silah tedariki için oksijen borusu" olarak öne sürüyor.
Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru'ndaki askeri varlığı sürdürme yönündeki ısrarıyla hem ABD'nin tutumuna hem de İsrail'in buradaki varlığını reddeden Mısır başta olmak üzere bölgenin tutumuna meydan okuyor.
İsrail'deki muhalefet de Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin hayatı pahasına bu ısrarını sürdüren Netanyahu'ya karşı tepki gösteriyor.
Uzmanlar da 2005 yılında İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesine karşı çıkan Netanyahu'nun buradaki askeri varlıktan vazgeçmeme yönünde derin bir kanaat olduğuna dikkati çekiyor. Netanyahu, 2 Eylül Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in 2005 yılında çekilmesiyle Hamas'ın silah tedariki için yolun açıldığını söyledi.
Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınır hattını oluşturan Philadelphi Koridoru, ABD-Mısır-Katar arabuluculuğunda Hamas ile İsrail arasında devam eden dolaylı müzakerelerde anlaşmazlık noktası olmuş durumda. Netanyahu oradan çekilmeyecekleri yönünde bir tutum sergilerken, Hamas İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini istiyor.
Birkaç gün önceki açıklamalarında "Gazze'de savaşın hedeflerine ulaşmamız Philadelphi Koridoru'na bağlıdır." diyen Netanyahu, İsrail ordusunun hiçbir şekilde buradan çekilmeyeceğini yineledi.
İsrailli güvenlik yetkililerinin yanı sıra siyasi muhalifler ve Gazze'de tutulan esirlerin yakınları, birkaç aydan beri Netanyahu'nun koalisyon hükümetinin düşmesi korkusuyla Hamas'la ateşkes ve esir takası anlaşmasını baltalamakla suçluyor.
Koalisyon hükümetindeki aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise savaşı sonlandıracak bir anlaşmanın olması halinde hükümeti düşürme tehditlerini sürdürüyorlar.
- Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru'yla ilgili ısrarının iki sebebi var
Filistinli siyasi analist Usame Mugayyir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru'yla ilgili ısrarının siyasi ve stratejik olan iki sebebi olduğunu söyledi.
Netanyahu'nun siyasi gerekçelerine dikkati çeken Mugayyir, "Netanyahu, Hamas'ın büyük tavizleri kabul etmeyeceğini bildiği için Philadelphi Koridoru'nu müzakereleri baltalamakta kullanıyor. Netanyahu ayrıca, Hamas'la olacak anlaşmayı siyasi geleceğine bir tehdit olarak addediyor." dedi.
Mugayyir, İsrail'in aşırı sağcı Başbakanı Netanyahu'nun stratejik sebeplerine ilişkin de "Netanyahu, Philadelphi Koridoru'nda iddia ettiği tünellerden Hamas'a silah tedarikini kesmek istiyor. Bu tünellerin inşasının yıllar sürdüğünü öne sürüyor. Netanyahu'ya göre bu tüneller, İsrail'in güvenliği tehdit edecek duruma gelen Hamas'ın güç oluşturma stratejisinin merkezinde yer alıyor." diye konuştu.
Philadelphi Koridoru'nun Gazze Şeridi'nde yıllardan beri İsrail'in kontrolünde olmayan tek sınır hattı olduğunu hatırlatan Mugayyir, dolayısıyla Gazze Şeridi'ni tümüyle kontrol altında tutmak için Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru'yla ilgili ısrarını ortaya koyduğuna dikkati çekti.
Gazze-Mısır arasındaki Philadelphi Koridoru'nda yer alan Refah Sınır Kapısı'nın da Hamas yönetiminin unsurlarından biri sayıldığına vurgu yapan Mugayyir, bu nedenle de Netanyahu'nun bunu askeri hedeflerden biri haline getirdiğini ifade etti.
Refah Sınır Kapısı'nın gümrük vergileriyle Hamas için bir gelir kaynağı olduğu ve İsrail'in bunun önüne geçmek istediğinin altını çizen Mugayyir, "Netanyahu aynı zamanda Philadelphi Koridoru'nu müzakerelerde Hamas'a karşı baskı için kullanıyor ve bunun üzerinden Hamas'ın yeni tavizler verebileceğini umuyor." dedi.
Netanyahu, 2 Eylül'deki açıklamalarında, "İsrail ordusunun Philadelphi Koridoru'na girmesi, Hamas'ı müzakerelerdeki tutumunu değiştirmeye zorladı." iddiasında bulunmuş ancak detaylara girmemişti.
- "Netanyahu, tüm rehinelerin canına mal olsa dahi koridordan çekilmeyecek"
İsrail konusunda araştırmaları bulunan Fayiz Abbas da "İsrail ne şimdi ne de gelecekte Philadelphi Koridoru'ndan çekilmeyecek. Netanyahu, Hamas'ın elindeki tüm rehinelerin canına mal olsa dahi Philadelphi Koridoru'ndan çekilmeyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Abbas, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Philadelphi Koridoru, Netanyahu'nun yönetimdeki varlığı için temel hedefe dönüştü. Netanyahu da bunu İsrail'in ulusal güvenliğine bağlayarak kullanıyor. Artık Gazze-Mısır arasındaki koridordan çekilme konusu, olabilecek herhangi bir anlaşmadan daha önemli hale geldi. Netanyahu, koridordan çekilmemenin İsrail'in güvenliği için stratejik öneme sahip olduğunu iddia ediyor."
Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru'nu İsrail'in doğrudan varlığıyla ilişkilendirdiğine dikkati çeken Abbas, "Netanyahu, Philadelphi Koridoru'ndan çekilince İsrail haritadan silinecekmiş gibi davranıyor." ifadelerini kullandı.
- Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru'yla ilgili sergilediği tutumlar
İsrail Başbakanı Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki saha gelişmelerine göre mayıs ayından bu yana Philadelphi Koridoru'yla ilgili farklı tutumlar sergiledi.
Arabulucu ülkelerin 27 Mayıs'ta Hamas'la paylaştıkları Tel Aviv önerisinde, İsrail ordusunun Philadelphi Koridoru da dahil olmak üzere Gazze Şeridi'nden çekilmesini içeriyordu. İsrail ordusu, o dönemde Refah Sınır Kapısı'nın içinde bulunduğu Philadelphi Koridoru'nun bir kısmını kontrolüne geçirmişti.
İsrail baskını, 27 Temmuz'da Philadelphi Koridoru başta olmak üzere müzakerelerde görüşülen tüm konularda Netanyahu'nun tutumunu değiştirdiğini bildirdi.
Böylece Netanyahu, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınır hattında İsrail askerlerinin sayısının düşürüleceği ancak tümüyle çekilmeyecekleri yönünde talebini ortaya koydu.
İsrail Güvenlik Kabinesi ise 30 Ağustos'ta, ordunun Philadelphi Koridoru'ndaki varlığının kalıcı olmasını onaylayarak Netanyahu'nun tutumunu benimsemiş oldu.
Haaretz gazetesi, 3 Eylül Salı günü ise isimlerini açıklamadığı ve Hamas ile ateşkes ve esir takası anlaşması için yapılan dolaylı müzakerelere yakın yabancı kaynaklara dayandırdığı haberinde, İsrail'in arabuluculara Hamas'la varılacak anlaşmanın ikinci aşamasında Philadelphi Koridoru’ndan çekilme önerisi sunduğunu bildirdi.
Kaynaklar, adı açıklanmayan üst düzey bir İsrailli yetkilinin dün arabuluculara "İsrail'in, belirlediği operasyonel gerekliliklerin karşılanması koşuluyla tüm güçlerini Philadelphi ekseninden çekmeye hazır olduğunu" bildirdiğini aktardı.
- Arabulucu ülkelerin Philadelphi Koridoru'yla ilgili tutumları
Netanyahu'nun İsrail ordusunu kalıcı tutmaya çalıştığı Philadelphi Koridoru'yla ilgili tutumu, içerden İsrailli muhalifler tarafından reddedildiği gibi müzakerelere arabuluculuk eden ABD, Mısır ve Katar tarafından da kabul görmüyor.
İsrail'deki muhalifler, Gazze'de tutulan esirler için takas anlaşmasının sağlanması talebiyle Philadelphi Koridoru'ndan çekilmemeye karşı çıkıyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, 3 Eylül'deki basın toplantısında, "Philadelphi Koridoru ile ilgili hafta sonu söyledikleri hakkında Başbakan ile tartışmayacağım. Size kamuoyuna açıklanmamış hiçbir şeyi söylemiyorum, buna İsrail ordusunun, (Philadelphi) koridor boyunca nüfusu yoğun olan yerlerden çekilmesi dahil. Bu, İsrail'in mutabık kaldığı öneridir ve biz de bunun üzerinde mümkün olduğunca çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Mısır da müzakerelere kendi ulusal güvenliği doğrultusunda arabuluculuk ettiğinin altını çizerek, İsrail'in Philadelphi Koridoru'ndaki varlığını reddettiğini belirtiyor.