Mekke döneminde nazil olan Necm suresi 62 ayetten oluşuyor. Necm yıldız anlamına geliyor. Allah'ın kudretinin anlatıldığı Necm suresi Türkçe okunuşu nasıldır? İşte Necm suresi Türkçe ve Arapça okunuşu ile manası...
İslâm akaidinin üç temel ilkesini oluşturan -sûredeki sıraya göre- nübüvvet, tevhid ve âhiret hayatını konu edinen Necm sûresinin muhtevasını bu çerçevede incelemek mümkündür.
İçinde secde ayeti bulunan ve Mekke’de Resulullah (s.a.s)’ın açıkça her kese karşı okuduğu ilk suredir. Buhârî’nin İbn Abbas (r.a)’dan rivayet ettiği bir hadiste şöyle denilmektedir: “Peygamber (s.a.s), Necm sûresini okudu ve sonra secde etti. Onunla birlikte müslümanlar, müşrikler ve cinler, hepsi birden secde ettiler. Sadece Umeyye bin Halef secde etmekten kaçındı ve yerden bir avuç toprak alıp alnına sürerek şöyle deki: “Bana bu yeter”
Necm suresi okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim 1. Ven necmi iza heva 2. Ma dalle sahıbukum ve ma ğava 3. Ve ma yentıku anil heva 4. İn huve illa vahyuy yuha 5. Allemehu şedidul kuva 6. Zu mirrah festeva 7. Ve huve bil ufukıl a’la 8. Summe dena fe tedella 9. Fe kane kabe kavseyni ev edna 10. Fe evha ila abdihi ma evha 11. Ma kezebel fuadu ma raa 12. Efe tumarunehu ala ma yera 13. Ve le kad raahu nezleten uhra 14. Inde sidratil munteha 15. Indeha cennetul me’va 16. İz yağşes sidrate ma yağşa 17. Ma zağal besaru ve ma tağa 18. Le kad raa min ayati rabbihil kubra 19. E fe raeytumul late vel uzza 20. Ve menates salisetel uhra 21. E lekumuz zekeru ve lehul unsa 22. Tilke izen kısmetun dıyza 23. İn hiye illa esmaun semmeytumuh entum ve abaukum ma enzelellahu biha min sultan iy yettebiune illaz zane ve ma tehvel enfus ve le kad caehum mir rabbihimul huda 24. Em lil insani ma temenna 25. Fe lillahil ahıratu ve ula 26. Ve kem mim melekin fis semavati la tuğni şefaatuhum şey’en illa mim ba’di ey ye’zenellahu li mey yeşau ve yerda 27. İnnellezine la yu’minune bil ahırati le yusemmunel melaiket tesmiyetel unsa 28. Ve ma lehum bihi mim ılm iy yettebiune illez zann ve innez zanne la yuğni minel hakkı şey’a 29. Fe a’rıd am men tevella an zikrina ve lem yurid illel hayated dunya 30. Zalike mebleğuhum minel ılm inne rabbeke huve a’lemu bi men alle an sebilihi ve huve a’lemu bi menihteda 31. Ve lillahi ma fis semavati ve ma fil erdı li yecziyellezine esau bima amilu ve yecziyellezine ahsenu bil husna 32. Ellezine yectenibune kebairal ismi vel fevahışe illel lemem inne rabbeke vasiul mağfirah huve a’lemu bi kum iz enşeekum minel erdı ve iz entum ecinnetun fi butuni ummehatikum fe la tuzekku enfusekum huve a’lemu bi menitteka 33. E fe raeytellezi tevella 34. Ve a’ta kalilev ve ekda 35. Eındehu ılmul ğaybi fe huve yera 36. Em lem yunebbe’ bima fi suhufi musa 37. Ve ibrahimellezi veffa 38. Ella teziru vaziratuv vizra uhra 39. Ve el leyse lil insani illa ma sea 40. Ve enne sa’yehu sevfe yura 41. Summe yuczahul cezael evfa 42. Ve enne ila rabbikel munteha 43. Ve ennehu huve adhake ve ebka 44. Ve ennehu huve emate ve ahya 45. Ve ennehu halekaz zevceyniz zekara vel unsa 46. Min nutfetin iza tumna 47. Ve enne aleyhin neş’etel uhra 48. Ve ennehu huve ağna ve akna 49. Ve ennehu huve rabbuş şı’ra 50. Ve ennehu ehleke adenil ula 51. Ve semude fema ebka 52. Ve kavme nuhım min kabl innehum kanu hum azleme ve atğa 53. Vel mu’tefikete ehva 54. Fe ğaşşaha ma ğaşşa 55. Fe bi eyyi alai rabbike tetemara 56. Haza nezirum minen nuzuril ula 57. Ezifetil azifeh 58. Leyse leha min dunillahi kaşifeh 59. E fe min hazel hadisi ta’cebun 60. Ve tadhakune ve la tebkun 61. Ve entum samidun 62. Fescudu lillahi va’budu
Necm Suresi Anlamı
Bismillâhirrahmânirrâhim.
1. Aktığı zaman yıldıza andolsun ki!
2. Arkadaşınız sapmamış ve azmamıştır.
3. O kendiliğinden konuşmamaktadır.
4. Onun konuşması, ancak kendisine bildirilen vahiyden başka bir şey değildir.
5. Ona üstün bir güç sahibi olan (Cebrail) öğretti.
6. O (melek) akıl sahibidir. (Aslî sureti ile) doğruldu.
7. Ve o, en yüksek bir ufukta idi.
8. Sonra (Peygamber'e) yaklaştı, derken sarktı.
9. İki yay kadar, yahut daha da yakın oldu.
10. O anda kuluna vahyedeceğini vahyetti.
11. Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı.
12. Şimdi siz, onun gördükleri hakkında tartışacak mısınız?
13. Andolsun ki, onu başka bir defa daha gördü.
14. Sidre-i müntehâ'nın yanında.
15. Me'vâ cenneti de onun yanındadır.
16. O dem ki, Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
17. (Peygamber'in) gözü kaymadı ve aldanmadı.
18. Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.
19. Gördünüz mü o Lât ve Uzzâ'yı?
20. Üçüncüleri olan diğer Menât'ı?
21. Demek erkek (evlâtlar) sizin, dişiler O'nun öyle mi?
22. Öyleyse bu, insafsızca bir taksimdir!
23. Bunlar sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlarla ilgili ispatlayıcı hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna uyarlar ve nefislerinin hevâsına kapılırlar. Oysa kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.
24. Yoksa insan, her umduğu şeye sahip mi olacak?
25. Ahiret de dünya da Allah'ındır.
26. Gökyüzünde nice melekler var ki, şefaatleri hiçbir fayda sağlamaz. Meğer ki Allah dilediğine ve râzı olduğuna izin verdikten sonra olsun!
27. Ahirete inanmayanlar meleklere dişi adı takarlar.
28. Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyarlar. Zan ise hiç şüphesiz ki hakikat bakımından bir şey ifade etmez.
29. Bizim zikrimize iltifat etmeyen ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden yüz çevir.
30. Onların ilimden erebildikleri gaye işte budur. Şüphesiz ki Rabbin, evet O, yolundan sapanları en iyi bilendir. O, hidayet bulanı da en iyi bilir.
31. Göklerde ve yerde bulunanlar hep Allah'ındır. Bu, kötülük edenlere yaptıklarının karşılığını vermesi, güzel davranışta bulunanları da daha güzeli ile mükâfatlandırması içindir.
32. Onlar ki günahın büyüklerinden ve hayâsızlıklardan kaçınırlar, yalnız bazı küçük kusurlar işleyebilirler. Şüphesiz ki Rabbinin mağfireti geniştir. Sizi daha topraktan yarattığı zaman ve henüz analarınızın karınlarında ceninler halinde iken sizi en iyi bilen O'dur. Kendinizi beğenip temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.
33. Gördün mü o yüz çevireni?
34. Azıcık verip, sonra vermemekte direneni?
35. Gaybın bilgisi onun yanındadır da, o kendisi mi görüyor?
36. Yoksa kendisine haber verilmedi mi Musa'nın sahifelerinde olanlar?
37. Ve vazifesini tamamen ifa eden İbrahim'inkinde olanlar?
38. Ki, gerçekten hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez.
39. Şüphesiz insan için kendi çalışmasından başkası yoktur.
40. Ve çalışması ileride görülecektir.
41. Daha sonra da onun karşılığı tam olarak verilecektir.
42. Ve şüphesiz ki en son varış ancak Rabbinedir.
43. Güldüren de O'dur, ağlatan da O'dur.
44. Öldüren de O'dur dirilten de O'dur.
45. Doğrusu O yarattı iki çifti; erkeği ve dişiyi.
46. (Rahme) atıldığı zaman nutfeden.
47. Şüphesiz ki tekrar diriltmek de O'na âittir.
48. Zengin eden de O'dur, sermaye veren de O'dur.
49. Şi'râ yıldızının Rabbi de şüphesiz O'dur.
50. Birinci Âd kavmini O helâk etti.
51. Semud'u da O helâk etti ve geriye hiçbir şey bırakmadı.
52. Daha önce de Nuh kavmini helâk etti. Çünkü onlar çok zâlim ve çok azgın idiler.
53. Altüst olmuş şehirleri de O böyle yaptı.
54. Onların başına getireceğini getirdi.
55. Öyleyken Rabbinin hangi nimetinden şüphe ediyorsun?
56. İşte bu, ilk uyarıcılar gibi bir uyarıcıdır.
57. Kıyamet yaklaştıkça yaklaşmıştır.
58. Onu Allah'tan başka açığa çıkaracak yoktur.
59. Şimdi siz bu söze mi şaşıyorsunuz?
60. Gülüyorsunuz... Ağlamıyorsunuz!
61. Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız!
62. Artık Allah'a secde edin ve O'na kulluk edin!