Nebe suresi nüzul sebebi...

Surelerin muhtevasını daha iyi anlayabilmek adına meallerinin yanında tefsirlerine de bakılması öneriliyor. Tefsirleri ile beraber de surenin hangi olay üzerine indiğini bilmek de önemli. Peki Nebe suresi hangi olay üzerine nazil olmuştur? Nebe suresi neden indirilmiştir? Nebe suresinin neden indirildiğine dair detaylı bilgiler haberimizde yer alıyor. İşte Nebe suresinin nüzul sebebi...

Surelerin muhtevasını daha iyi anlayabilmek adına meallerinin yanında tefsirlerine de bakılması öneriliyor. Tefsirleri ile beraber de surenin hangi olay üzerine indiğini bilmek de önemli. Peki Nebe suresi hangi olay üzerine nazil olmuştur? Nebe suresi neden indirilmiştir? Nebe suresinin neden indirildiğine dair detaylı bilgiler haberimizde yer alıyor. İşte Nebe suresinin nüzul sebebi... Kur’ân-ı kerîmin yetmiş sekizinci sûresi. Nebe’ sûresi Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Kırk âyet-i kerîmedir. Kıyâmet haberlerini ihtivâ ettiği için sûreye bu mânâya gelen Sûret-ün-Nebe’ denilmiştir. Amme kelimesi ile başladığı için Amme sûresi de denir. Sûrede; Allahü teâlânın insanl ara olan eşsiz lütufları, kıyâmet günü ve o gün meydana gelecek hâdiseler, Cehennem’in şiddeti ve Cehennemlikler, Allahü teâlâya hesap verdikten sonra kâfirlerin pişmanlıkları bildirilmektedir. (Senâullah Dehlevî, Abdülazîz Dehlevî, İbn-i Abbâs)

NEBE SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR? Mekkeli müşrikler sık sık İslâm, Kur’ön ve Hz. Muhammed (A.S.) aley­hinde bulunmak üzere toplantılar düzenlerlerdi. Onlardan bir kısmı Hz. Mu­hammed (A.S.) için «sihirbaz», «büyücü» derken, bir kısmı «aklî dengesi bozuk» der; bir kısmı da «şâir» damgasını yakıştırmaya çalışırdı. Kur’-ân-i Kerîm hakkında ise, çok yakışıksız sözler kullanır, inen âyetlerini tahrif ederek alay konusu yaparlardı. Toplantıdan sonra dışarı çıktıkları zaman bir müsiümanla karşılaşınca ona : «Ee, söyle bakalım şu Kur’ân’ın haber verdiği kıyamet ne zaman?» diye sorar ve bıyık altından gülerlerdi.

Müşriklerin çoğunun Allah hakkında az ve kısır da olsa bir bilgileri ol­makla beraber âhiret hakkında hiçbir ciddi bilgüleri yoktu. O bakımdan öl­dükten sonra diriiip ikinci hayata kalkmaya kesinlikle inanmazlardı. Onlar­dan az bir kısmı ise, ruhun ebediliğine inanır, ama onu kendi mantığına gö­re yorumlardı.

İlgiii sûre, onların inkâr ve iddialarını reddederken, duygu ve düşün­celerini yönlendirmek, akıllarını harekete geçirmek üzere inmiştir.