Hizbullah'a ait El-Menar televizyonuna konuşan Nasrallah, Lübnan'ın siyasi, mali ve ekonomik olarak büyük bir krizden geçtiğini söyledi.
Bazı dış ve iç güçlerin Lübnan'ı iç savaşa sürüklediği yönünde bilgiler aldığını belirten Nasrallah, "Ekonomik kriz, dolar krizi ve hükümetin kurulması adı altında kimsenin ülkeyi iç savaşa veya iç çekişmeye sürüklemesine izin vermemiz söz konusu olamaz." dedi.
Hizbullah'ın elindeki silahlar konusuna da değinen Nasrallah, "Sadece bizim elimizde silah olduğu yalan ve yanlıştır. İç savaşta hassas füzelere değil tüfeğe ve hafif silahlara ihtiyaç vardır ve bu da Lübnanlıların çoğunda mevcuttur." diye konuştu.
Nasrallah, Hizbullah'ın devlette reform yapmak, hükümeti kurmak ya da yolsuzlukla mücadele için silaha başvurmasının söz konusu olmadığını, bu meselelerin farklı çözüm araçları olduğunu dile getirdi ancak ayrıntı vermedi.
Nasrallah, Hizbullah'ın silahını teslim etmesinin krizi çözeceği yönündeki değerlendirmeleri ise zulüm ve iftira olarak nitelendirdi.
Hükümet kriziyle ilgili de konuşan Nasrallah, Hizbullah'ın, teknokrat hükümet kurulmasını kabul ettiğini ve pazartesi günü Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile hükümeti kurmakla görevli Saad el-Hariri'nin gerçekleştireceği toplantıda anlaşmaya varılması durumunda kendilerinin de buna onay vereceğini dile getirdi.
Nasrallah, Hariri'ye, teknokrat hükümeti kurma fikrini yeniden gözden geçirme ve kimsenin sorumluluktan kaçmaması için teknokratların yanı sıra siyasilerin de yer alacağı "tekno-siyasi" hükümet kurma tavsiyesinde bulundu.
Nasrallah, hükümetin kurulamaması durumunda çözümün, istifa eden hükümetin hiç bir şart koşulmadan yeniden iş başına gelmesi olduğunu belirtti.
Lübnan lirasının dolar karşısındaki sert düşüşüne de değinen Nasrallah, bundan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame'yi sorumlu tuttu. Nasrallah, "Sayın Başkan, senin yetkilerin ve ilişkilerin doların bu akıl almaz yükselişini engellemeni sağlar. Bu senin sorumluluğun ve Lübnan lirasını koruman gerekiyor." dedi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 17 Mart'ta, ekim ayında yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Saad el-Hariri'ye seslenerek, bir an önce hükümeti kurması veya alanı başkalarına bırakması çağrısında bulunmuştu.
Bu açıklamadan bir gün sonra Avn ile Beyrut'taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir araya gelen Hariri, yeni hükümetin en kısa sürede kurulması için 22 Mart'ta yeniden bir görüşme gerçekleştireceklerini belirtmişti.
- Lübnan'daki ekonomik ve siyasi durum
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip bulunan Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yanaki en büyük krizi yaşıyor.
Sermayenin çıkışına karşı sert uygulamalara başvuran bankalar, 17 Ekim 2019 itibarıyla yurt dışı havalelerini askıya almış ve müşterilerin hesaplarındaki dövizleri çekmelerine kısıtlamalar getirmiş durumda.
Karaborsada 1 dolar, 15 bin Lübnan lirasına kadar yükselirken, Avn ile Hariri'nin görüşmesinin ardından 12 bin liraya geriledi.
Beyrut Limanı'nda Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlama Lübnan'daki ekonomik sıkıntıları artırdı ve yeni bir hükümet krizi doğurdu.
Başbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020'de istifa etti ancak siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle ülkede aylardır yeni hükümet kurulamadı.
Siyasi güçler ve yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır iktidarı paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.