Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bayındır ilçesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Arınç, dün terör örgütü PKK tarafından yapılan açıklamalar hakkında değerlendirmesinin sorulması üzerine, bu sürecin çok zorlu olduğunu bilerek süreci hassasiyetle takip ettiklerini, süreci başarısızlığa itecek sözler ve davranışlardan kaçınılması gerektiğini ifade ettiklerini anlattı.
BDP'li milletvekillerinin Öcalan ile yaptığı görüşmeler, buradan Kandil'e ve yurt dışına götürülen mesajlar sonrası bugünkü noktaya gelindiğine işaret eden Arınç, şunları söyledi:
"Ateşkes tabirini kullanmıyorum. Bu bizim seçtiğimiz ve kullandığımız bir tabir değildir ancak eylemsizlik süreci bizim için çok önemlidir. 4 aydan bu yana örgüt Türkiye'de eylem yapmamaktadır. Bunun arkasından Türkiye'de sayıları 2 bin civarında olduğunu bildiğimiz silahlı eylemcilerin silahlarıyla birlikte topraklarımızdan ayrılmasıdır. Bugün gelinen noktayı, süreç içerisinde çok önemli bir nokta olarak görüyorum.
Ve yine hassasiyetle, tamamen sürecin başarıyla sonuçlanması için hassas olmamız gerektiğini ve sabote edebilecek birtakım eylem ve davranışlardan ısrarla kaçınmamız gerektiğini söylüyorum."
Eleştirileri mazur görüyorum
Arınç, sivil, asker Türkiye'de söz sahibi olan herkesin bugünkü sürece uygun olarak terörün sonlanmasını arzu ettiğini ifade ederek şöyle dedi:
"Yani eylem yapılmaması silahların bırakılması, Türkiye topraklarını terk etmek ve artık çözüm sürecinin nihayet bulacağı noktada örgütün silahlardan ve eylemlerden arındırılmış bir noktaya gelmesiydi.
Başbakanımızın büyük dirayetiyle cesareti ve kararlılığıyla başardığı ve sürdürdüğü sürecin bu noktaya doğru hızla evrildiğini görüyoruz. Türkiye'de tüm siyasetçiler, bürokratlar Türkiye'yi yönetme iddiasında olanlar böyle bir sürecin başarıya ulaşmasını samimi olarak arzu etmişlerdir.
Şimdi sürecin ilerlediğini gördükçe bazı siyasetçilerin olumsuz tavırlar takındığını, yüksek sesle eleştirilerde, hatta hakaretlerde bulunduğunu görüyoruz. Ben bunları mazur görüyorum."
Silahlı unsurların Türkiye'yi terk etmesi
Arınç, silahlı unsurların silahlarını bırakmadan Türkiye'yi terk etmesinin kaygıya neden olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine şunları söyledi:
"Silahlı unsurlar Türkiye'ye nasıl geldilerse, o şekilde bilinmiş yollardan terk edeceklerdir. Bunu hükümetimiz bilir, Milli İstihbarat Teşkilatımız bilir, gereken tedbirleri alır ve bunların gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda mutlaka kendi tedbirlerini alır. Silahlı kuvvetlerimiz veya topyekun güvenlik güçlerimiz onlar da kendilerine tebliğ edilmiş olan görevlerini büyük bir dikkat ve itinayla yaparlar.
Burada karmaşık bir şey yok. Silahlı unsurların Türkiye'yi terk etmesinden söz ediliyorsa; artık 'Silahlı mı, silahsız mı?' diye sormaya gerek olmaz. Yani militanlar, eylemciler, teröristler, siz hangi ismi takarsanız takın, 'Türkiye'yi terk edeceklerdir' denilseydi 'Silahlı mı, silahsız mı?' diye sormamıza gerek olurdu.
Ama 'Silahlı unsurlar Türkiye'yi terk edeceklerdir' denilmişse, bunun silahlarıyla birlikte olacağını veya silahların bir şekilde bırakılacağını anlamış olmamız gerekir. Onun arkasından söylenenler örgütün özellikle yönetici kademesi içinde bulunanların kendi iç bünyelerine yönelik söylediği sözlerdir. Biz işin o tarafıyla ilgili değiliz.
Siz hükümetimizin yaptığı ve takındığı tavra bakacaksınız. Yoksa 30 yıldan beri silahlarıyla birlikte masum insanların kanına girmiş bir örgütten bugün 'Silahlarımızı bırakıyoruz' dedikten sonra her halde el sallamalarını beklemiyordunuz. Onlar da yıllardan beri eylemcilerine, militanlarına güven veriyorlar, güç veriyorlar, destek veriyorlar, hedef gösteriyorlar. Onları tatmin etmek amacıyla başka sözler, başka argümanları kullanmış olabilirler.
Geldiğimiz noktada Türkiye'de herkesin büyük bir memnuniyet duyduğunu ve adeta Bayındır'daki Çiçek Festivali gibi herkesin bir Hıdrellez yaşadığı ortamda, rengarenk çiçeklerle bir huzur güvenlik ve barış ortamının Türkiye'ye yansıdığını düşünüyorum. İşin sonuna bakalım. İşin sonuna kadar hükümetimiz büyük bir dikkat ve hassasiyetle konuyu takip edecektir."
CHP ve MHP'ye süreç eleştirisi
Süreç konusunda CHP ve MHP'nin yaklaşımıyla ilgili soru üzerine Arınç, CHP'nin sürecin başından bu yana ne yaptığını bilemez bir durumda olduğunu belirterek, "Kendi iç sorunlarıyla kavgalı bir durumdayken, bir yandan destek veriyor gibi görünüyor, öte taraftan kösteğin en büyüğü olmaya da gayret ediyor" ifadesini kullandı.
MHP'nin söylemlerinin 30 yıldır değişmediğini, partinin zaman tünelinde kaldığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
"Şiddet çağrıştıran sözlerle, sadece hakaret ifade eden cümlelerle hükümeti karalamaya çalışıyorlar. Söylediklerinde hiçbir hikmetli söz yok, bir gram faydası da yok. MHP bu olmamalıdır, sürece destek olmasa bile köstek olmamalıdır."
İftihar ediyoruz
Fenerbahçe'nin dün akşam UEFA kupası yarı finalinde karşılaştığı Benfica'yı yenmesiyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Arınç, maçı izlediğini ve Fenerbahçe'nin sergilediği futbolu çok beğendiğini söyledi. Arınç, şunları kaydetti:
"Bir Beşiktaşlı olarak hasis değilim, milli takım ruhuyla hareket ediyorum. Hangi takımımız yabancı bir takımla mücadele ediyorsa, onun formasını giyiyorum. Doğrusu böyle başarılı bir oyunu Fenerbahçe'den beklemiyordum. Fenerbahçe ile iftihar ediyoruz."