Namaz farz olan ibadetlerdendir. Namaz günde beş vakittir; sabah, öğle, akşam ikindi, yatsı. Peygamber Efendimize teheccüd namazı da farzdır. Namazdan sonra tesbih çekilir ve dua edilir. İşte namazlardan sonra okunacak dualar...
Tesbihat ve duâlar
Tüm vakit namazlarının selamı verildikten sonra, "Allâhümme entesselâmü ve minkesselâm tebarekte yâ zel celâli vel ikrâm." duâsı okunur.
Tesbih çekmeye başlamadan önce şöyle duâ edilir :
"Alâ Rasûlinê salâvat" denir ve herkes içinden şu salâvatı okur " Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed "
Daha sonra “ Sübhân Allâhi vel hamdü lillâhi velâ ilâhe illAllâhü vAllâhü ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziym” denir.
Herkes içinden besmele çekerek Ayetel Kürsi’yi okur. Okuma bitince, SadagAllahülazim denir.
Tesbih çekerken :
"Zülcelali SübhânAllâh" ( 33 kere SübhanAllâh denir)
"Zülkemâlil Hamdülillâh" (33 kere Elhamdü lillâh denir)
"Zül Kudretillahü Ekber" ( 33 kere Allâh-ü Ekber denir)
Dua etmeden önce
Allâh-ü Ekber, Lâ ilâhe illAllâhü vahdehû lâ şerîke leh. Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir denir ve herkes kendi istediği şekilde, Allâh-ü Te'âlâ'ya duâ eder.
* Sabah ve akşam namazının duâsından sonra Haşir sûresi son üç ayeti okunur.
* Yatsı namazının duâsından sonra Bakara sûresinin son 2 ayeti ( Amenerresûlü ) okunur.
Sabah ve akşam namazından sonra yapılan tesbihat :
Üç defa “Eûzü billahis-semî’il alîmi mineşşeytânirracîm” okunur ve besmele ile birlikte Haşir Sûresinin son üç ayeti okunursa 70 bin melek (sabah okunmuşsa akşama kadar, akşam okunmuşsa sabaha kadar) o kişiyi korur ve ona tesbih ederler ve o gün veya o gece vefat ederse, o kişi hükmen şehid olur. (Hadis-i Şerif)
Üç defa “Eûzü billahis-semî’il alîmi mineşşeytânirracîm” okunur ve besmele ile birlikte Haşir Sûresinin son üç ayeti okunursa 70 bin melek (sabah okunmuşsa akşama kadar, akşam okunmuşsa sabaha kadar) o kişiyi korur ve ona tesbih ederler ve o gün veya o gece vefat ederse, o kişi hükmen şehid olur. (Hadis-i Şerif)
Haşir sûresi 22. - 23. - 24.Ayet
Okunuşu:
22. HüvAllahüllezî lâ ilahe illa hüve Alimulğaybi veşşehadeti hüverrahmanurrahîm. 23.HüvAllahüllezî lâ ilahe illa hüvel melikül guddusüs selamül mü'minül müheyminül 'azîzül cebbarül mütekebbir sübhanAllahi ammâ yüşrikûn. 24.Hüvallahül *haligul-bariül müsavvirü lehûl esma-ülhüsnâ yûsebbihü lehü ma fiyssemavati vel'ard. Ve hüvel'azîzülhakîm. (SadagAllahülaziym)
Anlamı : O, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah'tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir. O, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal ,her türlü eksiklikten uzak, barış ve esenliğin kaynağı, güvenilen, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah'tır. Güzel isimler O'nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Yatsı namazanından sonra :
''Kim Bakara sûresi'nin son iki ayetini okursa sabaha kadar ibadet etmiş sayılır'' (Hadis-i Şerif). Bu iki ayet Miraç gecesinde vasıtasız olarak, bizzat Allâh-ü Te'âlâ tarafından Peygamberimize bildirilmiş olan iki ayettir. Bakara sûresinin son iki ayeti ( 285. - 286. Ayet )
Okunuşu:
285.Amenerrasulü bimâ ünzile ileyhi mirrabbihi vel mü'minûn, küllün âmene billahi vemelâiketihi ve kütübihi ve rusülihi, lâ nüferrigu beyne ehadin min rusülih, ve gâlu semiğ'nâ ve atağ'nâ ğufrâneke rabbenâ ve ileykelmasîr.
286.Lâ yükellifullahü nefsen-illâ vüs'aha, lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet, rabbenâ lâtüâhıznâ innesînâ ev ahtâ'nâ, rabbenâ velâ tahmil aleynâ ısran kemâ hamelteh? alellezîne min gablinâ, rabbenâ velâ tühammilnâ, mâlâ tâkatelenâ bih, va'fü annâ, vağfirlenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel gavmil kâfirîn. (SadagAllahülaziym)
Bakara sûresi'nin son iki ayeti ( Amenerrasulü )
Anlamı :
Peygamber, Rabb'inden Kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz”. Şöyle de dediler “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabb'imiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş, yalnız Sanadır.”
Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek duâ ediniz) “Ey Rabb'imiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabb'imiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme.
Ey Rabb'imiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı!
Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”