CHP'nin 30 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Mustafa Sarıgül yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin olağanüstü bir dönem yaşadığını belirterek, gerçek demokrasi için ötekisi olmayan bir İstanbul'un mümkün olduğunu vurguladı.
Birlikte sevgiyle yaşanabileceğini göstermek için, İstanbul'un yüzde 50'sinin değil yüzde 100'ünün kucaklanabileceğini göstermek için, partisinin ve İstanbullu yurttaşların kendisine verdiği tarihi sorumluluğun bilincinde yerel seçimlere katıldığını söyleyen Sarıgül, bu seçimlerin her anlamda kolay geçmeyeceğini çok iyi bildiğini belirtti.
Sarıgül, "Bu karanlık dönemi aydınlatmaya çalışırken, seçim sürecinin ve gecesinin karanlık oyunlarla dolu olacağını siyasi tecrübem bana gösteriyordu. Gerçek demokrasiyi yerleştirmenin, değişmez kılmanın kolay bir yolculuk olmadığını biliyorum. Bunu bir kez daha gördük. Ben bu yolculukta, halkımın bana verdiği sorumluluğun tüm gereklerini yerine getirdiğime kalpten inanıyorum. İstanbul'da yapılabilecek her türlü çalışmayı yaptık" değerlendirmesinde bulundu.
Seçim sürecinde siyasi nezaketlerini koruduklarını, yapılan bütün provokasyonlara karşın, projelerini anlatmak için gece gündüz çalıştıklarını dile getiren Sarıgül, seçim öncesi yaşananların, seçimleri yerelseçim olmaktan çıkardığını öne sürdü.
Sarıgül, şunları kaydetti:
"Türkiye genelinde alınan sonuçlar şunu gösterdi; Hak ve özgürlükler için, demokrasi için, inançlara saygılı laiklik için önümüzde çileli bir yolculuk var. Çocuklarımızın çağdaş bir Türkiye'de yaşaması için bu yolculuğu sürdürmek boynumuzun borcudur. İsterdim ki şaibesiz, şüphesiz, tertemiz bir seçim olsun ve bu seçim demokrasi yolunda önemli bir kilometre taşı olsun. Fakat seçim döneminde yaşadığımız zorluklar, seçimlere sayılı günler kala kapatılan Twitter ve YouTube,seçim bürolarımıza ve otobüslerimize yapılan saldırılar, seçime iki gün kala sahte sms mesajlarıyla 'adaylıktan çekildiğim' yolunda yalan haberler yayılması, Kadıköy mitinginin iptal edildiğine dair sahte haberler yapılması, seçim gecesi olacakların da ipucunu veriyordu. Zamanlaması manidar olan elektrik kesintileri, ortalarda dolaşan oy torbaları ve benzeri olaylar bu seçimlerin siyaset tarihimize temiz geçmesine engel olmuştur."
"Bıkkınlık, çaresizlik, umutsuzluk bize yakışmaz"
Her şeye karşın Cumhuriyet Halk Partisi olarak İstanbul'da bugüne kadarki en yüksek oyu aldıklarını dile getiren Sarıgül, "İstanbul'da bu oy oranına ulaşmamız elbette bizim için teselli olamaz. Mazeretlere sığınmak siyasi karakterime aykırıdır. Yapmamız gereken daha çok kenetlenerek, hiç zaman kaybetmeden yarından itibaren, dünden daha hırslı çalışmaya başlamaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Bu güzel ülkenin, demokrasi yolculuğunu sabırla ve inançla kesintisiz sürdürmesi gerektiğine işaret eden Sarıgül, şunları bildirdi:
"Bıkkınlık, çaresizlik, umutsuzluk bize yakışmaz. Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara gerçekleri göstermek ve duyurmak için sabırla yolumuza devam edeceğiz. İstanbul'da ve Türkiye'de görevimiz ve sorumluluklarımız devam ediyor.
Bu kampanya sürecinde İstanbullular'dan büyük ilgi ve destek gördük. İstanbul'a şükran borçluyuz. Bu süreçte Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'dan büyük ilgi ve destek gördük. Kendilerine şükran borçluyuz. Bu süreçte başta İstanbul İl Başkanımız Oğuz Kağan Salıcı olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi örgütünden büyük ilgi ve destek gördük. Örgütümüze şükran borçluyuz. Bu süreçte değişim gençliğinden, değişim kadınlarından unutulmaz destek gördük. Onlara şükran borçluyuz. Böylesine büyük destek bizim sorumluluklarımızı arttırıyor. Sonuçların her koşulda İstanbul'a ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."
AA