İsrail'in, Gazze'ye insani yardım götüren ve "Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010'da düzenlediği saldırının üzerinden 12 yıl geçti.
Siyonist rejimin silahsız bir gemiye saldırdığı bu olay, aynı zamanda İsrail'in ne kadar saldırgan ve aynı zamanda ne kadar yetersiz olduğunu dünyaya kanıtlayan bir olay oldu.
Gemideki silahsız insanlar, ellerinde sadece sopa olmasına rağmen tam teçhizatlı İsrail askerlerini derdest etti. Üstelik bu askerler İsrail'in en seçkin birliklerindendi ve özel harekat olarak eğitim almışlardı.
Bu seçkin birliğin gemiye indikten sonra acınası duruma düşmesi uzun zaman almadı. Sivillerin sopalı direnişi karşısında ellerindeki silahlara rağmen derdest olan İsrail askerlerinin fotoğrafları kısa sürede dünyaya yayıldı.
Gemide yer alan aktivistlerden biri, o anları anlatırken İsrail askerlerinin ne kadar korktuğunu şu sözlerle dile getirdi:
''İsrail askerleri Mavi Marmara'ya botla yanaşmaya kalktı. Ellerinde silahlar vardı. Biz ise savunma için sadece gemiden su bıraktık. Çok kuvvetli bir su değildi. Kalınlığı yetişkin bir insanın tek bacağı kadardı. İsrail askerleri bu kadarcık sudan korkup gemiye çıkamadı.''