Sufi Kitap Yayınları, Friedlander'in vefatını sosyal medya hesabından, "Kıymetli yazarımız Shems Friedlander dar-ı bekaya irtihal eylemiştir. Kabri nur, makamı cennet olsun. Batılı bir kültür ve disiplinle yetişmiş bir zihnin ve sanatkarın tasavvufla birleşen hayatında dokunduğu, kucakladığı tüm gönüllere sabrı cemil niyaz ederiz." ifadeleriyle duyurdu.
Bir süredir kanser tedavisi gören Friedlander, yarın ikindi vakti Fatih Camisi'nden son yolculuğuna uğurlanacak.
Aynı zamanda grafik tasarımcı, fotoğrafçı, ressam, şair, film yapımcısı olan ve tasavvuf hakkında kitaplar yazan Friedlander, İslami Araştırmalar Enstitüsü tarafından 2012 yılının en etkili 500 Müslümanı arasında gösterildi.
New York'ta 1940 yılında Rus Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen yazar, üniversiteden mezun olduktan sonra New York'ta grafiker olarak çalışmaya başladı ve 1972'de Brooklyn Müzik Akademisi'ne sema gösterisi yapmak üzere gelen Mevlevilerle tanıştı.
Daha sonra Mevleviler tarafından Konya'ya davet edilen Shems Friedlander, ilk kez 1972'de Konya'ya geldi ve Müslüman oldu.
Kahire'de Amerikan Üniversitesi'nde 20 yıl profesör olarak görev yaptıktan sonra 2014'de İstanbul'a yerleşen Friedlander, yaşamı boyunca her yıl özellikle Şeb-i Arus törenleri döneminde Konya'da bulundu.
Mevlana ve semazenler hakkında 10'a yakın kitabı bulunan yazarın resimleri de New York ve Kahire'de sergilendi. Çizim ve fotoğrafları ise birçok özel koleksiyonda yer aldı.
Friedlander, 2018'de Anadolu Ajansına verdiği röportajda, Mevleviliğin kendisini derinden etkilediğini belirterek, şunları anlatmıştı:
"Sema zikirdir. Ben Mevlana ile tarihi bir figür olarak ilgilenmiyorum. Ben onun mesajıyla, ne dediğiyle ilgileniyorum. Mevlana neler söyledi, ondan nasıl faydalanabilirim, bununla ilgileniyorum. Onun yazdıklarını hayatıma nasıl yansıtabilirim diye bakıyorum. Dünyanın bugünkü sorunu bu. Büyük bir azizdi, büyük bir liderdi, bu değil, bunlara takılmamamız lazım. Bizim nefsimize değil, Allah'a yönelmemiz lazım. İslam hayatın her yerinde olmalı. Bu yüzden bütün hayatımı İslam'a entegre ettim. İslam bir hayat tarzıdır. İslam'ı hayatınızdan ayrıştıramazsınız. İslam sadece cuma günleri namaza gitmek değildir. İnsanlar bana soruyorlar, 'Nerede, ne zaman, neden Müslüman oldun?' Bakın, Hazreti Ebubekir Sıddık neden Müslüman olduysa ben de o yüzden Müslüman oldum."