Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman hakkında Batı basınında çıkan yorumlara yenileri ekleniyor. İngiliz ‘Economist’ dergisinde yayınlanan “Suudi Arabistan Türkiye’de bir gazeteciyi öldürdüyse bu ne anlama gelir” başlıklı başyazıda, bin Selman’ın ‘eski moda bir despot’ izlenimi uyandırmaya başladığı belirtildi. Konsolosluğa girişinden sonra Kaşıkçı’dan bir daha haber alınamadığını hatırlatan dergi, “Türk yetkililer bir Suudi suikastçi ekibi tarafından öldürüldüğünü söylüyor. Suudiler Kaşıkçı’nın kendi arzusuyla binadan ayrıldığını kaydediyor. Öyleyse, ne zaman? Görgü tanıkları ya da yazılı kayıtlar var mı? Neden güvenlik kamerası kayıtları yok? Ve neden 15 Suudi kayboluşundan önce özel jetlerle ülkeye geliyor ve kısa bir süre sonra ayrılıyor? Suudiler yanıt vermek zorundalar, yoksa dünya en kötüsünü düşünecek” diye yazdı. Yazıda, “Kaşıkçı’nın kasıtlı olarak ya da kötü biten kaçırma girişimi sırasında öldürüldüğü ortaya çıkarsa, Suudi Veliaht Prensi ve ülkeyi fiilen yöneten Muhammed bin Selman’ın bir reformcudan ziyade haydut olduğu görüşü ağırlık kazanacak” denilirken, Prens Selman’ın ayrıca ‘binlerce aktivisti hapsettiği ve Lübnan’ın o zaman görevde olan Başbakanı Saad Hariri’yi 2 hafta boyunca gözaltında tuttuğu’ hatırlatıldı. Kadın hakları savunucusu Lucayın Hatlul’un mart ayında Abu Dabi’de gözaltına alındığını ve Suudi Arabistan’a götürülerek cezaevine konulduğunu kaydeden dergi, eylül ayında ise bir Suudi mizahçının Riyad’dan gönderilen kişilerce Londra’da dövüldüğünü belirtti. Suudi yönetiminin geçen yıl herhangi bir adli sürece tabi tutmadan ‘yolsuzluk’ iddiasıyla Suudi prenslerini ve iş insanlarını alıkoyduğu ve bu kişilerin mal varlıklarını dondurduğu hatırlatılan makalede, Selman’ın rejimi bir milliyetçi Arap diktatörlüğüne dönüştürmekte olduğu vurgulandı.
Destek çöktü Kaşıkçı cinayeti sonrası Riyad yönetimine tepkiler peşpeşe gelmeye devam ediyor. Suudi Arabistan’ın düzenleyeceği ‘Çöldeki Davos’ adıyla bilinen ‘Future Investment Initiative’ (Gelecek Yatırım İnsiyatifi) konferansının Batılı katılımcıları organizasyondan bir bir çekiliyor. 23-25 Ekim’de Riyad’daki Ritz-Carlton Oteli’nde yapılması planlanan konferanstan çekilen ilk medya kuruluşu New York Times olmuştu. Sponsorluğunu çektiğini açıklayan NYT’nin ardından İngiliz dergisi Ekonomist’in yayın yönetmeni Zanny Minton Beddoes , CNBC TV spikeri ve New York Times’ın finans muhabiri olan Andrew Ross Sorkin de Riyad’a gitmeyeceğini açıklamıştı. Los Angeles Times gazetesinin sahibi Patrick Soon-Shiong da konferansa gelmeyeceğini duyururken, diğer sponsorlardan Financial Times, Fox Business ve Bloomberg’in de benzer kararlar alması bekleniyor. Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim de konferansa katılmayacağını açıklayan isimler arasında.
Çekiliyorum Uluslararası yatırım ve teknoloji şirketi Virgin Grubu’nun kurucusu İngiliz yatırımcı Richard Branson, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasının ardından Suudi Arabistan’nda yürüttüğü iki turizm projesindeki yöneticilik görevini askıya almaya karar verdiğini açıkladı. Şirketin resmi internet sitesinde yer alan açıklamada Branson, “Kaşıkçı’ya ilişkin soruşturma devam ederken ve nerede olduğu bilinmezken, (Suudi Arabistan’daki) iki turizm projesindeki direktörlüğümü askıya alacağım. Virgin olarak ayrıca Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun bizim uzay şirketlerimiz Virgin Galactic ve Virgin Orbit’e yatırım teklifine ilişkin görüşmeleri de askıya alacağız” ifadelerini kullandı. Branson ayrıca, “Türkiye’de gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasına ilişkin haberler eğer doğruysa, bu net bir şekilde Batının Suudi Arabistan’la iş yapma durumunu değiştirir” değerlendirmesi bulundu. Riyad yönetimi geçen yıl Virgin Galactic ve Virgin Orbit’e 1 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladığını açıklamıştı.