Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Rusya'nın girişiminin, zaman kazanmak için yapılmış siyasi bir manevra olduğunu bildirdi.
SMDK'dan yapılan yazılı açıklamada, "Rusya'nın önerisi, on binlerce insanı öldüren ve daha bir hafta öncesine kadar kimyasal silah sahibi olduğunu inkar eden Beşşar Esad'a güvenmeyi gerektirdiği gibi, Suriye halkını öldürmesi için Esad'a para ve silah yardımını devam ettiren Rus hükümetine de güvenmeyi gerektirir. Rusya'nın girişimi, zaman kazanmak için yapılmış bir siyasi manevradır" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Suriye halkına karşı suç işleyenlerin tamamının yargılanması ve Birleşmiş Milletler'in (BM) kararlarının uygulanmasına hükmeden BM'nin 7. maddesi uyarınca karar çıkması durumunda, sunulacak her türlü girişimin Suriye halkı tarafından kabul edileceği kaydedildi.
Esed'le diyalog masasına oturmayız
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Siyasi Komite Üyesi Kemal el-Lebvani, "250 bin Suriyeliyi öldüren bu rejimle yaşadığımız sorun siyasi olmaktan çıkıp hukuki hal almıştır. Esed işlediği katliamlardan ötürü cezalandırılmalıdır. Bu rejimle müzakere masasına oturacak olanlar, şehit ailelerine karşı hukuki sorumluluk altına gireceklerini bilmelidir" dedi. Muhaliflerin rejimle diyalog masasına oturmayacağını ve Cenevre-2 Konferansının yolunun Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden geçtiğini söyleyen Lebvani, "Uluslararası toplum Suriye'ye müdahale etmek istiyorsa savaş suçlularını Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sevk ederek sivilleri korumalı, Suriye'nin bağımsızlığını garanti etmeli ve yabancı güçleri Suriye'den çıkarmalıdır" diye konuştu.
Esed rejimi kimyasal silahların tamamını teslim etmez
Esed yönetiminin, Rusya'nın kimyasal silahların uluslararası denetime verilmesi önerisini kabul ederek vakit kazanmaya çalıştığını savunan Lebvani, rejimin kimyasal silahların tamamını teslim etmeyeceğini ve ABD'nin sonunda yine askeri müdahaleden yana tavır koyacağını öne sürdü.
ABD'nin askeri müdahaleyi gerçekleştirmeden önce "rejimden ne koparabilirim" mantığıyla hareket ettiğini iddia eden Lebvani, "Zaman Suriye halkının aleyhine işliyor" ifadesini kullandı. Batılı ülkelerin ilkelerinden ve uluslararası anlaşmalardan taviz vererek Suriye halkının onurunu çiğnediğini dile getiren Lebvani, "Bizi en çok üzen de dost olduğunu söyleyen Arap ve Batılı ülkelerin bizi yalnız bırakması oldu. Kendi değerlerine saygı duymayan Batı toplumuna hiç bir şekilde güvenmiyoruz" şeklinde konuştu.