HABER: ÖZLEM DOĞAN
Muhalefet partilerinde skandallar ve omurgasız siyasi açıklamalar bitmiyor. CHP içindeki istismarların CHP teşkilatları tarafından üzerinin örtülmesi, yolsuzluklar, meşru hükümete yönelik darbe çağrıları, partinin harcanan 650 Milyon Lirasının hesabı verilmediği için CHP’den istifa eden Mustafa Kemal Demir’in açıklamalarının ardından Millet İttifakı’nın küçük yandaşlarından biri olan Deva Partisi’nin Genel Başkanı Ali Babacan’dan da skandal bir itiraf geldi. AK Parti milletvekili olduğu halde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığı için imza verirken Abdullah Gül'ün muhalefetin ortak adayı olması için de çalıştığını açıklayan Ali Babacan’lı muhalefeti, Siyaset Bilimci Onur Erim ve Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Alihan Limoncuoğlu Milat’a değerlendirdi.
Düştüğü durum resmen komik
Ali Babacan’ın ciddi bir kafa karışıklığı yaşadığını ifade eden Alihan Limoncuoğlu, “Ali Babacan’ın AK Partiliyken hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı’nın aday belirleme sürecinde bulunmuş olması siyaseten de insani olarak da ahlaki değil. Bu açıklama bir liderin kendi siyasi geçmişine leke düşürmesidir ve bunu fark edememesiyle birlikte düştüğü durum ise resmen komik. Ayrıca Ali Babacan ülke ekonomisinin çok büyük bir dar boğaza girmesini bekliyor ama onun beklediği şekilde bir süreç olmayacak” dedi.
Sığ karakterli omurgasız bir insan
Ali Babacan’ın karakter ve muhakeme kabiliyeti sorunu olduğunu vurgulayan Onur Erim, “Ali Babacan AK Parti milletvekiliyken muhalefetin cumhurbaşkanı adayı için lobi yapıyor, üstelik ‘karşıdakiler sözünü tutsaydı bu iş olurdu’ açıklamasında bulunuyor. Muhalefeti bu yüzden düzgün bir duruş yapmamakla suçluyor ve partisinin genel başkanı için imza veriyor. Böyle omurgasız bir kişiden bir gruba, bir partiye ve kişiye nasıl bir fayda gelir bilemiyorum. Böyle sığ karakterli bir insanın bu ülkede önemli görevlerde bulunmuş olması sükûtu hayaldir” ifadelerini kullandı.
Onun yaptığı bakanlığı herkes yapardı
Ali Babacan’ın açıklamasının karakter yoksunluğunun bir göstergesi olduğunu kaydeden Erim şöyle konuştu: “Ali Babacan’ın ekonomi bakanıyken, yani Cumhuriyet tarihinin toplamından daha fazla Türkiye’ye para aktığı dönemde herkes kolayca ekonomi bakanlığı yapabilirdi. Zaten iktisadi politikalarla ilgili öne çıkan hiçbir şey yapmamıştır.”