SÖYLEŞİ: ÖZLEM DOĞAN
Tüm dünya Rusya-Ukrayna krizine odaklanmış durumda. Ukrayna’yı yarı yolda bırakan NATO ve bölgedeki tansiyonu sürekli yükseltip Rusya’yı kışkırtan ABD’nin Ortadoğu’yu da aynı şekilde karıştırdığı biliniyor. Rusya’nın Kırım ilhakından sonra Ukrayna’ya da el uzatmasının nasıl sonuçlanacağı izlenirken Türkiye taraflara anlaşma ve görüşme çağrısı yapıyor. Son yıllarda yükselen bir yıldız haline gelen Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlerin peşine takılan muhalefet ise masa etrafında birleşerek 28 Şubat gibi ülkenin kara günler yaşadığı bir darbenin yıldönümünde eski vesayet günlerine geri dönmek için anlaştıklarını açıkladı. Hem Türkiye’nin şu anki durumunu hem de Rusya-Ukrayna çatışması üzerinden bölgedeki krizi Siyaset Bilimci Yazar Murat Bahadır Akkoyunlu ile konuştuk.
SAPKIN ÇETE DÜNYAYA ÇÖKTÜ
Dünya, Rusya-Ukrayna çatışmasına kilitlenmiş durumda. Bu savaşa sadece Ukrayna’nın NATO ısrarı mı neden oldu?
Letonya, Estonya, Polonya, Litvanya, Bulgaristan ve Romanya’yı üyeliğe hemen kabul eden NATO’nun ‘Bizi de alın’ diye ısrar eden Ukrayna’yı niye almadığını sorgulamak lazım. 1945’ten beri dünya daima tek kutupluydu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında küresel ezoterik, vatanı, milleti, devleti ve inancı olmayan sapkın çete, dünya devletlerinin kurumsal yapılarının bürokrasisine, siyasetine, askeriyesine, medyasına ve finansına çökmüştür. İngiltere kraliçesinin bugün İngiltere’de bu derin gladyodan izin almadan giremediği yerler var. Bu yüzden İngiltere, Almanya, Fransa diye yorumlamak analizi yarım bırakmaktır.
Ukrayna’nın işgali NATO, ABD ve Rusya arasındaki çekişmenin bir yansıması mı?
İkinci Dünya Savaşı’nda İngiltere, ABD, Fransa ve Sovyetler müttefikti, birbirlerine rakip değildi. Birinci Dünya Savaşında da ABD yoktu ama İngiltere ile Rusya müttefikti. Hiçbir zaman birbirleriyle çatışmadılar. Küresel çete kedinin fareyle oynadığı gibi dünya halklarıyla oynadı, çatışmadılar; paylaştılar. İnsanlığı bir tiyatronun kurbanı yapıyorlar. Oysa Türkiye bu bölgeyi barış havzası yapmayı teklif ediyor. Niye vizesiz dolaşamıyoruz, niye paralarımızı birbirimize havale yaparken FED’den onaylatmak zorunda olalım ki? Halklar, küresel çetenin küresel hâkimiyetini korumak için kurguladığı devletlerarası çatışmanın figüranı olmamalı. Küresel çetenin yok oluşu çatışmayla değil barışla olur. Türkiye Rusya’ya da Ukrayna’ya da sorunu konuşarak çözmeyi öneriyor.
NATO, TÜRKİYE DÜŞMANLARININ DESTEKÇİSİ
Türkiye barıştan yana fakat NATO, AB ve ABD’nin Ortadoğu’daki savaşın gizli ya da açık müsebbibi olduğunu görüyoruz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
NATO, Fransa, ABD, Güneydoğumuzu Türkiye’den ayırmak isteyenlere açıkça destek veriyor. Fransız çimento şirketi Lafarge’ın terör örgütüyle iş birliği içinde açtığı tüneller ortaya çıktı. Suriye’de ve Irak’ta Türkmenleri öldürenlere silah veriyorlar. HDP, Türkiye’nin parçalanmasını ve Güneydoğu’nun Türkiye’den ayrılmasını isteyen PKK/PYD terör örgütünün siyasi sözcüsüdür. NATO üyesi olduğu halde Türkiye’yi hedef alanları destekleyenlerin Türkiye ile müttefik olmadığı ortada.
Ukrayna’nın NATO ve Avrupa’dan beklediği desteği alamaması AB’ye güvenmenin hata olduğunun bir kez daha kanıtı değil mi?
Ukrayna’nın NATO’dan beklediği dağlara kar yağdı. Ukrayna’nın devleti de halkı da resmen Pentagon uçağından atıldı. Geçmişte Türkiye ile dalga geçen Ukrayna’nın başına oturtulmuş komedyen Zelenskiy’nin imdadına koşan, derdiyle dertlenen Türkiye’den başka kimse yok. Bu durum Türkiye’deki Recep Tayyip Erdoğan düşmanlarına bu durum bir şey anlatır mı, anlatmaz. Zira ‘Erdoğan gitsin de isterse Biden, Putin gelsin ama Erdoğan olmasın düşüncesi taşıyorlar. Çünkü hepsi fondipten ibaret.
KENDİLERİNE FISILDANANLARI SÖYLÜYORLAR
Türkiye’de de NATO’cu, ABD ve AB’den emir bekleyen muhaliflerin söylemlerine uzun yıllardır şahit oluyoruz. Bu güruhun asıl derdi nedir?
‘Türkiye’nin Libya’da, Suriye’de, Afrika’da ne işi var’ diyenlerin asıl söyleyemedikleri ‘Türklerin Anadolu’da ne işi var’ sözüdür. Bunu şimdilik diyemedikleri için orada burada ne işi var diye soruyorlar. Daha Türkiye’nin nerelerde ne işi var, fakat onların akılları ermez. Türkiye öldürmüyor, kurtarıyor. Onları çıldırtan da bu çünkü onlar kurtaran Türkiye’den nefret ediyorlar. Masa etrafında toplanan Biden’ın tayfası NATO’nun dehlizlerinden kendilerine fısıldananlar neyse ancak onları yazıp söylerler. Türkiye solcuların, foncuların beklediği gibi Biden’in peşine takılacak bir ülke değil. Artık sınır çizmiyoruz, sınır siliyoruz. Türkiye sınırları olmayan bir ülkedir. Türkiye Türkiye’den, Türkler de Türkiye’de yaşayanlardan ibaret değildir.
MERAL AKŞENER BİR NATO’CUDUR
Halk muhalif kesim tarafından Türkiye’nin üzerine oynanan oyunun farkında mı peki? Çünkü muhalefet öyle bir hava oluşturuyor ki 2023’te kendilerinin kesinlikle iktidar olacaklarını tekrar tekrar dile getiriyor…
Kendileri ahmak olabilir ama halkı ahmak zannetmesinler. Erdoğan’ı indirip küresel aktör, merkez ülke, tam bağımsız Türkiye hedeflerinden vazgeçirip Pentagon’un kanatları altında, NATO’ya sığınmış, neyi ne yapacağını yabancı güçlerin karar verdiği o eski, vesayet altında, mafya tipi devlet yapısına mahkûm edilmiş hale indirgemek istiyorlar. Örneğin milliyetçi geçinen Meral Akşener tam bir NATO’cudur. 1960 ve 28 Şubat ceberutlarının takipçisidir.
Türkiye’nin hâlihazırdaki dış politikası muhalefetin iddia ettiği gibi çıkmazda mı?
Ermenistan niye Türkiye ile niye bir olmak istiyor? BAE Türkiye aleyhine yapmadığını bırakmadığı halde bugün Türkiye’nin eline niye sarılıyor? Biden neden BM toplantısında Erdoğan’ın elini sıkıp temenna etme ihtiyacı duydu? Putin niye Türkiye’ye geliyor? Biden’ın, NATO’nun peşkirciliğini yapmayı kendilerine şeref telakki edenler bu soruları cevaplayamaz. Çünkü onlar için itibar, Alman şansölyesinin, Fransa devlet başkanının onlara hizmetçilik lütfetmesidir. Türkiye Afrika’nın bütün ülkelerinin toplandığı, tam bağımsızlık sancaklarının açıldığı, bütün değerli taşlarının ve madenlerinin Türkiye’ye emanet edilerek stoklandığı, Latin Amerika’nın altınlarını Türkiye’ye stokladığı dünyada Türk dış politikasının yanlış olduğunu söyleyen ancak Macron’un kapısındaki olabilir. Bu bir yorum değildir, olanın bitenin fotoğrafıdır.
KANAL İSTANBUL MONTRÖ’YÜ YÜKSELTİR
Gezi kalkışmasından beri başta köprü ve havalimanı olmak üzere Türkiye’nin ‘Kanal İstanbul’ gibi tüm projelerine karşı çıkmalarının altında hangi sebep yatıyor?
Karşı çıktıkları Kanal İstanbul Montrö’yü daha yukarıya taşıyan bir projedir. Kanalla birlikte ‘Boğazlardan geçiş yok, tehlikeli’ diyeceğiz. Boğazlar artık yol geçen hanı değildir. Muhalefet, Boğaz’daki köprülere ve alttan geçişlere niye karşı olduğunun sebebini izah edemiyor. Çünkü İstanbul ve Çanakkale Boğazı üstüne köprüyü yapınca ‘Bu sular benim’ demiş oluyorsunuz. Muhalif olanlar ise ‘bu sular Türkiye’nin değil’ diyemediği için köprüye, tünele karşıyız diyor. Nükleer santral atılımlarının iptal edilmesini istiyorlar. Menderes’i de Sovyetlerle nükleer anlaşmalar yapmaya kalktığı için öldürmüşlerdi.