Muğla'da Köyceğiz Gölü'nün sularını denize ulaştıran Dalyan Kanalı'nın delta bölümünde oluşturulan balık yakalama sahalarından "süzek" olarak adlandırılan av malzemesiyle toplanan su ürünleri, hummalı bir çalışmayla iç ve dış pazara taşınıyor.
Köyceğiz Gölü'nden menderesler çizerek Akdeniz'e ulaşan akarsu, labirent görünümlü yapısı, göçmen kuşlara ev sahipliği yapan sazlık alanları, tatlı suyun tuzlu suyla karıştığı doğal yapısı ile her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
Akarsuyun denize ulaştığı 5 kilometre uzunluğundaki İztuzu kumsalına her yıl caretta caretta cinsi deniz kaplumbağaları da yumurtalarını bırakıyor.
Likya Birliği kentlerinden olan Kaunos Krallığı'nın 2 bin 500 yıl öncesine kadar tarihlenen kaya mezarlarının eşsiz manzarasının da izlenebildiği Dalyan Kanalı'nda tur teknelerinin biri gidip biri geliyor.
- Turizmin yanında balıkçılık da önemli bir ekonomik faaliyet
Çam ve sığla ağaçlarının suya yansıyan yeşil tonuyla huzur veren Dalyan Kanalı'nda çeşitli tatlı su balıkları ile az sayıda da olsa deniz canlısına rastlanıyor. Mavi yengeç türü ile kefal balığının öne çıktığı Dalyan Kanalı'nda laos, lüfer, çipura, mırmır, kefal, levrek, sazan ve sokkan gibi su ürünleri de yaşıyor.
Kanalın su altı yaşamı, yöre halkının girişimleriyle kurulan Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi üyesi balıkçılar için önemli bir geçim kaynağı.
Deltalarda belirlenen doğal sahalara balık yakalama düzenekleri bırakan balıkçılar, kafeslere giren balıkları "süzek" olarak adlandırılan fileli av malzemesiyle yakalayıp ekonomiye kazandırılıyor.
- Sıcak hava balıkçıları zorluyor
Dalyan'ın tatlı suyunda yaşayan balıklar için kapama noktaları ile üreme sahası oluşturulmuş durumda. Denizde dünyaya gelen yavrular bir süre sonra bol besin bulabilecekleri göle giriş yapıyor. Burada büyüyen balıklar üremek için tekrar denize dönüyor. Bu döngü için belirli oranda balığın denize çıkmasına izin verilirken balık giriş çıkışı, açılır-kapanır düzeneklerle kontrol ediliyor.
Bütün bu faaliyetler oldukça hummalı bir çalışmayı gerektiriyor. Denize ulaşmaya çalışan balıkların doğal sahalara bırakılan kafeslere girmesi ile balıkçıların sıcak havadaki zorlu mesaisi başlıyor. Doğal sahalara bırakılan kafeslere giren balıklar, 40 dereceyi aşan sıcaklarda uzun saplı "süzek" olarak adlandırılan av malzemesiyle yakalanıyor.
Doğal ortamda çoğalan ekonomik değeri yüksek balıklar, iç ve dış pazarda alıcı buluyor. Dalyan Kanalı'nda üretilen kefal balığından elde edilen "havyar" olarak da bilinen balık yumurtaları, İtalyan ve Amerika başta olmak üzere bir çok ülkeye ihraç ediliyor.
Kooperatif merkezine getirilerek temizlenen balıkların bir kısmı soğuk hava deposuna alınıyor. Paketlenen balıklar iç piyasa ve dış pazara gönderiliyor.
Dalyanlı balıkçıların mesaisine eşlik eden Anadolu ajansı foto muhabiri, kafeslerde tutulan kefal balıklarını su altı kamerasıyla da görüntüledi.
- Kanalın doğal ortamında 12 ay balık üretimi yapılıyor
Dalyan Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Arif Yalılı, AA muhabirine, 52 yıldır Türkiye'nin en büyük su ürünleri kooperatifi olduklarını söyledi.
Yazın "topan", kışın ise "sivri" adını verdikleri kefal türlerinin kanalda bol miktarda ürediğini ifade eden Yalılı, "Kanalda her çeşit balık var ancak en meşhuru ise kefal. Haziran ayı itibariyle yaz aylarında 150 tona kadar, kasım ayı ile başlayan kış aylarında 700 tona kadar kefalin iç ve dış pazara girmesini sağlıyoruz. Bölgede günde 3 defa gel-git olayı yaşanıyor. Bu nedenle göldeki mineral oranı yüksek. Bu da üreme için önemli." diye konuştu.
Yalılı, Dalyan deltasında balıkçılığın antik dönemden günümüze değişmeden sürdüğüne işaret ederek, ürettikleri havyarın da ekonomik değerinin çok yüksek olduğuna dikkati çekti.
Kanaldaki avcılığı "balık süzmek" olarak tabir eden Yalılı, "Günde 15 bin top canlı balık süzüp çıkardığımız zaman hemen bunu kasalayıp frigolu araçlarla İzmir başta olmak üzere Mersin, Adana gibi bölgelere gönderiyoruz. O bölgelerden de yurt içi fazlasını Arap ülkelerine ihraç oluyor. Tabi o da bizim için gurur verici." dedi.