Surelerin muhtevasını daha iyi anlayabilmek adına meallerinin yanında tefsirlerine de bakılması öneriliyor. Tefsirleri ile beraber de surenin hangi olay üzerine indiğini bilmek de önemli. Peki Müddessir suresi hangi olay üzerine nazil olmuştur? Müddessir suresi neden indirilmiştir? Müddessir suresinin neden indirildiğine dair detaylı bilgiler haberimizde yer alıyor. İşte Müddessir suresinin nüzul sebebi...
MÜDDESSİR SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR? “Başbaşa bırak beni…” ayetinin (11. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak sahih olduğunu belirterek Hakim, İbni Cerir ve İbni Ebi Hatim, İbni Ab-bas’tan şunu rivayet etmektedirler: Velid b. Muğire Peygamber (s.a.)’in yanına geldi. Peygamber (s.a.) ona Kur’an okudu. Bu okuyuşu dolayısıyla yumuşar gibi oldu. Durum Ebu Cehil’e ulaştı. Ebu Cehil yanına giderek: Ey amcam dedi. Senin kavmin sana vermek üzere bir mal toplamak istiyorlar. Çünkü sen yanındaki şeylerden istifade etmek için Muhammed’e gitmişsin. Velid dedi ki: Andolsun Kureyş de biliyor ki ben aralarında malı en çok olanlardan birisiyim.
Ebu Cehil dedi ki: O halde onun hakkında senin onu inkâr ettiğini ifade edecek, senin ondan hoşlanmadığını ortaya koyacak ve böylece onlara ulaşacak bir söz söyle. Velid: Peki ne diyeyim, diye sordu. Allah’a yemin ederim aranızda şiiri benden daha iyi bilen bir kimse yoktur. Onun recezini de, kaside türünü de benden daha iyi kimse bilmiyor. Allah’a yemin ederim onun söyledikleri bu kabilden hiçbir şeye benzemiyor. Yine Allah’a yemin ederim ki sözünde bir tatlılık, bir parlaklık ve çekicilik vardır. Üst dallan meyveli, alt tarafı verimlidir. O hep üste çıkar, hiçbir söz onun üstüne çıkamaz, o altında kalanı da darmadağın eder. Ebu Cehil dedi ki: Kavmin onun hakkında bir şeyler söylemedikçe senden hoşnut olmayacaktır. Velid: O halde beni bir süre bırak da hakkında düşüneyim, dedi. Bu sefer: “Bu nakledilegelen bir sihirden ibarettir” yani başkasından naklettiği bir sihirdir, dedi. Bunun üzerine: “Başbaşa bırak beni tek başıma yarattığım kimse ile” buyruğu nazil oldu.
“Onun üzerinde ondokuz (melek) vardır.” ayetinin (30. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak İbni Ebi Hatim, Ba’s de Beyhaki ve İbni Merdüveyh, Bera’dan şunu rivayet etmektedirler: Yahudilerden birkaç kişi Peygamber (s.a.)’in ashabından birisine cehennem bekçileri hakkında soru sordular. O adam gelip durumu Peygamber (s.a.)’e bildirdi. Hemen o anda üzerine: “Onun üzerinde ondokuz (melek) vardır.” ayeti nazil oldu.