Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu Başkanı Deniz Ülke Arıboğan ile grup üyeleri Hülya Koçyiğit ve Hayrettin Karaman, Yalova'nın Termal ilçesinde bir otelde bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Arıboğan, heyet üyelerinin, herhangi bir üst stratejiyle görevlendirilmiş kişiler olmadığını, halktan edindikleri izlenim, görüş ve tepkileri ilgili makamlara taşıyacağını söyledi.
Arıboğan, son günlerde önemli gelişmeler yaşandığına dikkati çekerek, "4 aydır silahlar atılmıyor, şehit haberleri gelmiyor. Bu da her geçen gün morallerin daha çok yükselmesini sağlıyor. Artık süreçten ziyade süreç sonrasında Türkiye'nin nasıl bir şekil alacağına yönelik bazı tartışmalar daha çok öne çıkıyor" ifadesini kullandı.
Raporumuzu 1 Haziran'da yazmaya başlayacağız
Her bölgede hem birbirinden farklı hem de benzer endişeler ortaya çıktığını dile getiren Arıboğan, bunları yetkililere iletmeye çalıştıklarını anlattı.
Arıboğan, zaman geçtikçe başka konular gündeme geleceği için bunların da raporlarına yansıyacağı bilgisini verdi.
Tüm bilgileri objektif olarak aktarma gayretinde olduklarını belirten Arıboğan, şöyle devam etti:
"Görebildiğimiz kadar raporumuzu 1 Haziran'da yazmaya başlayacağız. Rapor tamamlandıktan sonra görevimiz de tamamlanıyor. Görebildiğimiz kadarıyla toplumun her noktasına nüfuz edebilmiş olacağız. Faaliyetlerimiz, bu imkanı sağladı. Heyete ilk dönemde gelen tepkiler artık azaldı. İlk zamanlardaki protestolarla artık karşılaşmıyoruz. Çünkü heyetin vazifesi anlaşılmış durumda. Gerçekten objektif, her görüşten insanların olduğu bir heyetiz."
Çekilmeye başlamış, gidiyorlar
Grup üyesi Hülya Koçyiğit de herkesin barış ve huzur istediğini vurguladı.
Çözüm sürecinde tanık oldukları barış talebini, her kesimden insanların yıllardır istediğini vurgulayan Koçyiğit, "Bu süreçte hep beraber ülkemizin daha demokratikleşmesi, insan haklarına daha fazla saygı duyulan bir ülke olmamız için bir karar vermemiz gerekiyor. Bu kararın da tabanda var olduğunu görmek beni mutlu ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Grup üyesi Hayrettin Karaman ise hem devletin hem de dağdakiler ve onların arkasındakilerin, bu problemin vuruşarak, kırışarak çözülemeyeceği konusunda bir karar sahibi olduğunu bildirdi.
"Bundan sonra hakkımızı silahla talep etmeyeceğiz. Diyaloğu siyaset yoluyla talep edeceğiz" denildiğini anlatan Karaman, şöyle konuştu:
"Beyan bu. 'Bunun arkasında şu var, bu var, bu hiledir, tuzaktır' diyorlar. O ayrı. Masanın altındakilerini belki bir Allah biliyor, belki bir de bilenler biliyor. Biz onun misyonuyla sizin karşınızda da değiliz. Biz masanın üzerinde olanlarla karşınızdayız. Masanın üstünde olan, objektif, herkesin bildiği bir şey var ve adamlar çekiliyor. Çekilmeye başlamış, gidiyorlar."