MİT, komisyon tarafından kendisine yöneltilen sorulara 22 Mayıs 2017 tarihinde gönderdiği metin ile cevap vermişti. 37 sayfadan oluşan cevap metninde MİT personelinin darbe gecesi tüm imkanları ile mücade ettiği, 351 personele başyarı belgesi verildiği ifade ediliyor. Bunda ise 2013-2016 tarihleri arasında yapılan 'FETÖ' temizliğinin etkili olduğu vurgulanıyor:
"17.12.2013 - 15.07.2016 tarihleri arasında toplam 181 personel hakkında işlem yapıldı. 81'i pasif göreve atandı.TSK/Emniyet personeli 84'nün teşkilatımızdaki geçici görevine son verildi. 3'ü hakkında doğrudan soruşturma başlatıldı. 13 personelin teşkilatımız ile ilişiği kesildi. 15 Temmuz tarihinden sonra ise 377 personel hakkında işlem yapıldı. Şüphe duyulan bazı personel mülakata alındı, bir kısmı ise yalan makinasına tabi tutuldu. Her iki dönem itibariyle 509 personelin kurum ile ilişiği kesildi."
'TABANINI KORUYOR'
MİT raporunda örgütün deşifre olmamış mensuplarını korumaya çalıştığını ve farklı taktikler uyguladığını belirtiyor:
"Deşifre olmamak için yüz yüze görüşmeler yasaklandı, akıllı telefonlar üzerinden güvenli haberleşme kanallı kullanılmaya başlandı. Tabanı motive etmek için bu kanallar üzerinden üyelerine ikinci darbe olacağı, devlet büyüklerine suikast olacağı iddiaları paylaşıldı. Cezaevinde bulunanlar yönlendirilmeye çalışıldı. ByLock'dan gözaltına alınanlara nasıl ifade verecekleri öğretildi. Okulları kapatılanların eski ilişkilerinin devam etmesi gerektiği aktarıldı. Üyeler yurt dışına kaçmaya teşvik ediliyor."
'HUSUSİLER KAÇTI'
MİT; FETÖ'nün illegal kanadında 'Hususiler' adı verilen yapının önemini şöyle anlaşıyor: "Hususiler polis, asker, MİT ve yargı teşkilatı içinde yer alan deşifre olmamış örgüt mensuplarıdır. Başında bulunan sorumlu şahıs doğrudan Fethullah Gülen'in özel kalemi olan Cevdet Türkyolu ile bağlantılıdır. 17-25 Aralık sürecinden sonra MİT bu kişileri deşifre etmeye başlayınca Ocak 2014 sürecinde Türkiye'yi terk ettiler."
170 ÜLKE 520 ŞİRKET
FETÖ'nün yurt dışı yapılanması hakkında ise şu bilgiler paylaşılıyor: "170 ülkede 'din-politika-para' üçgenin faaliyet gösterildi. Okul öncesi, ilk, orta ve üniversite olmak üzere 767 okul ve eğitim kurumu bulunuyor. 520 şirket, 269 vakıf, 252 STK, 327 dernek, 216 hastane, 147 yazılı 58 görsel ve işitsel medya kuruluşu tespit edildi."