Başkan Yıldız, Milli Saraylar Başkanlığınca restorasyon, peyzaj ve iyileştirme çalışmaları tamamlanan Beşiktaş'taki Yıldız Sarayı'nın açılış töreninde, ecdat yadigarı Yıldız Sarayı'nın, milli tarih ve kültürel mirasın en seçkin örneklerinden olduğunu söyledi.
Topkapı Sarayı ile birlikte Osmanlı Devleti'nden külliye olarak bugüne ulaşan en büyük iki saraydan biri olan Yıldız Sarayı'nın 200 yıllık tarihinde ilk defa "müze saray" şeklinde millete kapılarını açtığını dile getiren Yıldız, 500 bin metrekarelik koru içerisinde yer alan sarayın, Osmanlı'nın son saray yapısı olması sebebiyle de ayrı bir tarihi öneme sahip olduğunu vurguladı.
Yıldız, 19. yüzyılın başından itibaren birbiri ardına inşa edilen yapılarla oluşan ve nihai şeklini II. Abdülhamid Han döneminde alan Yıldız Sarayı'nın, o dönemde devletin yönetim merkezi, sultanın ve ailesinin de ikametgahı olarak hizmet verdiğini anlatarak, "Osmanlı Devleti'nin son döneminde tarihimizde yaşanan ve derin izler bırakan pek çok hadise bu sarayda vuku bulmuştur. Ve saray bu boyutuyla nice hatıralara tanıklık etmiştir. 33 yıllık saltanatının neredeyse tamamını bu içinde bulunduğumuz sarayda geçirmesi nedeniyle Yıldız Sarayı'nda Sultan II. Abdülhamid ve onun dönemine ait sanatsal izleri bariz şekilde görmekteyiz." ifadelerini kullandı.
Hem yerel hem de uluslararası ölçekte değerli, mimari ve sanat eserleriyle donatılmış Yıldız Sarayı'nın tarihinin maalesef pek de parlak olamadığını aktaran Yıldız, şöyle devam etti:
"Saray, Sultan II. Abdülhamid'in 1909'da tahttan indirilmesiyle kullanımdan ve gözden düşmüş, 'Yıldız Yağması' olarak bilinen talihsiz olaylarda da büyük bir tahribata uğramıştır. 1924'ten sonra ise içinde bulunduğumuz bu sarayın binaları çeşitli kurumların kullanımına tahsis edilmiş ve bu suretle Yıldız Sarayı Külliyesi'nin bütünlüğü tamamen ortadan kalkmıştır. Aradan geçen yıllarda Yıldız Sarayı'ndaki kimi binalar maalesef yangınlarda tahrip olmuş, dünya çapında ünlü olan hasbahçesi özgünlüğünü yitirmiş, nadide sanat koleksiyonları dağılmış hatta bazı yapıları günümüze bile ulaşamamıştır.
Yıldız Sarayı'nın uzun yıllar devam eden bu talihsizliği, yaklaşık 10 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla başlatılan Yıldız Sarayı Külliyesi'nin yeniden ihyası çalışmalarıyla bir nihayete ermiştir. Bu faaliyetler kapsamında daha evvel birbirinden farklı 8 kuruma tahsis edilmiş olan Yıldız Sarayı'na ait mekanlar Cumhurbaşkanlığının ilgili birimleri tarafından çok büyük emeklerle bir araya getirilmiş ve saray uzun yıllar devam eden parçalı yapısından kurtarılmıştır."
Milli Saraylara bağlı alanların yıllık 8 milyon yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırladığına dikkati çeken Yıldız, Milli Saraylar Başkanlığının dünyanın ve Avrupa'nın önde gelen müzecilik ve tarihi miras kurumları arasındaki yerini aldığını kaydetti.
Başkanlığın restorasyon faaliyetlerinin finansmanını kendi öz gelirleriyle karşıladığının altını çizen Yıldız, şunları kaydetti:
"Milli Saraylar, tarihi mirasın korunmasının öz kaynaklarla ve bilimsel yöntemlerle mümkün olduğunu gösteren güzel bir örnek teşkil etmiştir. Milli Saraylar özelinde oluşturulan bu model, uluslararası arenada yer alan muadillerimiz tarafından da takdir ve ilgiyle izlenmektedir. Bünyesinde bulundurduğu müzecilik, restorasyon ve tarihi miras alanında yetişmiş uzman kadroları ve bilim insanlarıyla Milli Saraylar her zaman milletimizin hizmetindedir."
Başkan Yıldız, sarayın tarihi bütünlüğüne kavuşması yolunda emeği geçenlere teşekkür etti.