Bakan Tekin, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Buz Hokey Salonu'nda düzenlenen AK Parti Erzurum 8. Olağan İl Kongresi'nde, Erzurum'un evladı olarak kendilerine her zaman destek olan hemşehrilerine teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2002'den bu yana ülkeye kazandırdıklarından bahseden Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2002'den itibaren Türkiye'ye, Türkiye Cumhuriyeti'ne 80 yıl boyunca yapılandan çok daha fazla hizmet eden, yapılandan çok daha demokratik özgürlükler, temel hak ve hürriyetler alanında çığır açan bir lideri bekliyoruz. Ben akademisyen ve bürokratken de dünyanın birçok ülkesine gittim. 1990'lı yılların sonunda gittiğimizde, dünyanın her tarafında bize üçüncü dünya ülkesinden gelmiş bir akademisyen muamelesi çekiliyordu. 2005-2007'li yıllarda dünyanın neresine gidersek gidelim 'Türkiye bu işi nasıl başardı, gelin bize de öğretin ve gösterin.' diyen bir ülkenin mensubuyuz ve bunu bize sağlayan kişi Sayın Cumhurbaşkanı'mız."
Tekin, ülkede her alanda devrim niteliğinde çalışmaların yapıldığını vurgulayarak, kendi alanı olan eğitimde gelinen noktayı anlattı.
- "Çocuklarımız 70-80 kişilik sınıflara mahkum edildi"
Erzurum'da 20 yılda, 80 yılda yapılan kadar derslik yaptıklarını dile getiren Tekin, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ekonomik anlamda bu kadar dersliğe gücü yetiyor ise niye 80 yılda yapılmadı da bizim çocuklarımız 70-80 kişilik sınıflara mahkum edildi? Neden yapılmadı? Bu soruları muhalefet partilerine soruyoruz. Bugünlerde mecliste bütçe görüşmeleri var, yine bunlar çok gündeme geliyor. Geçtiğimiz günde de plan bütçede bu soruyu CHP'li milletvekilleriyle tartıştık. Diyorlar ki 'Eğitime ayrılan pay az, sizden önce daha fazla pay ayırıyorduk.' Ben de şu soruyu sorum, 'Madem bizden önce daha fazla pay ayırıyordunuz, niye bu ülkenin çocukları sobalı sınıflarda.' Ben bunu söylemiyorum, dönemin koşullarını anlatan öğretmenlerimizin mektupları var. Rahmetli Ecevit Başbakan iken 2002'de bir proje başlatmış ve Cumhuriyet'in 100. yılına mektup yazalım. Öğretmen arkadaşlar da yazmış. Cumhuriyet'in 100. yılındaki Milli Eğitim Bakanı olmayı Allah bana nasip etti. O mektupları okudum. Öğretmenlerimiz 'Acaba biz 35-40 kişilik sınıflarda bir gün ders anlatabilecek miyiz? Acaba biz sınıflarında soba olan, okulların içerisinde tuvaleti olan, çocukların elini yüzünü yıkayabileceği bir çeşme olan bir okulda ders anlatabilecek miyiz?' diyor. Bunu 2002'de diyor. Şu anda bizler öyle okullar yapıyoruz ki inşaat kalitesi itibarıyla birinci sınıf okullar yapıyoruz."
Okullardaki teknolojik yatırımlardan bahseden Tekin, şunları kaydetti:
"Okullarımızın tamamını internete açtık, tamamında akıllı tahtalar var. CHP'liler beğenmiyorlar, itiraz ediyorlar ama onların görmediğini Birleşmiş Milletler, OECD gördü. Diyor ki 'Dünyada sınıflarının tamamında akıllı tahta olan tek ülke Türkiye', bunu Birleşmiş Milletler diyor. Yeter mi? Sayın Cumhurbaşkanı'mız diyor ki 'Yetmez.' Dünya standardını yakaladık, onun da üstüne çıkmak zorundayız. Onun da üstüne çıkmak için çaba sarf ediyoruz. Şimdi ne yapıyoruz, şimdi de eğitimin içeriğine girdik. Bu ülkenin çocuklarının, bu ülkenin değerlerine sahip çıkabilmesi için bu ülkenin çocuklarının, Erzurumlu çocukların Erzurum'un değerlerine sahip olabilmesi ve gelecek kuşaklara aksettirebilmesi için müfredatlarımızı değiştirdik. Değiştirdik ama CHP'liler bundan da mutlu olmadılar. Onlara 'Bizim çocuklarımız atalarına, dedelerine sahip çıksın diye müfredatı değiştirdik, buna mı karşı çıkıyorsunuz?' diye soruyorum, cevap yok. Ben diyorum ki bu ülkenin çocukları bu ülkeye hizmet etme aşkıyla büyüsün, değerlerine sahip çıksın diye müfredatı değiştirdik. Buna mı karşı çıkıyorsunuz, neye karşı çıkıyorsunuz söyleyin o zaman. Söyledikleri bir şey yok. Geçenlerde CHP ile başka bir tartışmanın içerisinde girdik. CHP, beni eleştiriyor, benim yaptığım şeyleri eleştiriyor."