İfadelere yansıyan ilk taciz olayının 1993 yılında, son olayın ise 2017 yılında yaşandığı ortaya çıktı. Savcılığın tutuklanma talebi, atılı suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüpheye varılamadığı kanaatine varılarak mahkemece reddedilen antrenörle ilgili yargı süreci devam ediyor.
Ordu'da 30 yıllık milli judo antrenörünün çocuklara yönelik cinsel istismar olayı tüm Türkiye'yi sarstı. Olayın ortaya çıkmasının ardından, Lüksemburg, Ordu, İstanbul ve Adana'dan şikayet dilekçeleri geldi. Verilen ifadelerde ilk taciz olayının 1991-1993 yılları arasında, son olayın ise 2017 yılında yaşandığı yönünde. Tacize uğradıkları dönemde yaşları 12 ile 15 arasında değişen kız çocuklarının ifadelerinde anlattıkları ise taciz olayının ya müsabakaya gidiş dönüş sırasında otobüste yada tartı odasında yaşandığı yönünde. Tacize uğrayanlar ya judo sporunun doğasında bu olayların olduğunu düşündükleri için yada utandıkları için konuyu kimseye anlatamamışlar.
SALON DEĞİŞİNCE TACİZ OLAYI ORTAYA ÇIKTI Taciz iddiası, Y.Ç. (55)'nin antrenörlük yaptığı 19 Eylül Stadyumu'nun altında bulunan judo salonunda eğitim gören 15 yaşındaki bir kız çocuğunun ilk olarak whatsap grubunda yazdığı bir yazı ile ortaya çıktı. Yazışmada benzer durumların daha önce de başka çocukların yaşadığını da anlatıyor. Hatta durumu bir kadın antrenörlerin de bildiğini belirtiyor. 15 yaşındaki kız çocuğu, yazışmada taciz olayını Sevda isimli antrenöre anlattıktan sonra hocaların toplantı yaptığını ifade ediyor.
2 SAYFALIK MEKTUPTA YAŞADIĞI TÜM OLAYLARI ANLATTI İddiaların detayları ise, tacize uğrayan 15 yaşındaki çocuğun yaşadıklarından sonra salon değiştirmesiyle ortaya çıkıyor. Taciz olaylarından sonra salon değiştirmeye karar veren genç kız ve arkadaşı başka bir salona geçiyor. Kemal Top Judo salonunda yaşanan taciz olaylarını duyan eğitmenler konuyu soruyor ve bunu yazılı olarak kendilerine vermelerini istiyor. İki sayfalık bir mektup yazarak imzalayan 15 yaşındaki çocuk, yaşadığı cinsel taciz olaylarını tüm detaylarıyla anlatıyor.
ŞİKAYET DİLEKÇELERİ ARKA ARKAYA GELDİ Olayın ortaya çıkmasının ardından soruşturma başlatıldı. İfadelerde arka arkaya geldi. İfade verenler sadece Ordu'dan da değil. Mağdurlar, İstanbul ve Adana'dan da ifade vererek Y. Ç.'den şikayetçi oldular. İfadelerin hepsi birbiriyle aynı. Ya müsabakaya gidiş dönüş yolunda, ya da tartı odasında taciz iddiası yer aldı.
AYNI SALONDA ÇALIŞIYORLAR İddiaların odağındaki isim Y.Ç. savcılıkta verdiği ifadesinde, eşi, iki baldızı ve kendisinin aynı salonda çalıştığını belirtti. Y. Ç.'nin iddiaların asılsız olduğunu ve kendisini komplo kurulduğunu söylediği öğrenildi.
Savcılık tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Y.Ç., mağdur beyanları dışında iddiayı destekler bir delil bulunmadığı, mağdur anlatımlarının özellikle zaman olgusuna dayanmayan, ne zaman gerçekleştiği açık bir şekilde bildirilmeyen iddialara yönelik olduğu, olayın meydana geldiği zamanlarda sıcağı sıcağına şikayette bulunulmadığı, şüpheli ile mağdurlar arasında husumet vaki olduğundan, tek başına mağdur beyanlarının şüpheli savunmasına bu olayda üstünlük tanımadığından, şüpheli tarafından atılı suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüpheye varılamadığı kanaatine varılarak tutuklanma talebi reddedildi. Antrenörle ilglili yargı süreci devam ediyor.
Türkiye Judo Federasyonu yetkililerince, iddialar hakkında adli süreç başladıktan sonra Y. Ç.'nin federasyon ile bağlantısının kesildiği belirtildi.