Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de toplumsal algı ve eğilimleri bilimsel verilerden hareket ederek belirlemesi gereken kamuoyu araştırma şirketlerinin, seçim tahminlerinde isabet bakımından oldukça başarısız olduğunu bildirdi.
Tarafsız araştırma şirketinin yok denecek kadar az olduğuna değinen Yalçın, "tarafsızlık ilkesinin" önemine vurgu yaptı.
Toplumsal algıyı etkileyip yönlendirmek için yapılan spekülatif ve sözde anket sonuçlarının, geçmişte de yaşandığı gibi, bugün de bundan medet umanları hayal kırıklığını uğratacağını belirten Yalçın, anket sonucu açıklayarak destekledikleri parti veya adayın kazanç elde edeceğini zannedenlerin hep yanıldığını aktardı.
Uluorta anket sonucu ve tahmin açıklayanların, milli iradeye saygısızlık yapıp, milletle alay ettiğine işaret eden Yalçın, şu ifadelere yer verdi:
"Anketçilik yaygınlaştığı günden beri Türkiye'de bu işi yapan firmaların ekseriyeti siyasi ihale aldıkları için MHP'ye musallat olmuşlardır. MHP, siyasi müessiriyeti, seçmeni etkileme potansiyeli, vaatleri, özgül ağırlığı ve hepsinden de önemlisi fikriyatı göz ardı edilerek kamuoyu yoklamalarında çoğunlukla aşağılarda gösterilmiştir. Nadiren de olsa bazı hakkaniyet sahibi firma ve isimler ise Sezar'ın hakkını Sezar'a vermişler, MHP'nin siyasi potansiyelinin sandıktaki karşılığını nesnel seçim tahminleriyle teslim etmişlerdir. Bugün de 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimiyle Milletvekili Genel Seçimleri dolayısıyla huylunun huyundan vazgeçmediği, malum anket şirketlerinin yine devreye girdiği görülmektedir."
- "Bazı anket firmaları kılıf hazırlamaktadır"
Yalçın, söz konusu kamuoyu araştırma şirketlerinin açıkladığı son anketlerde yine ideolojik kanaat ve dünyevi beklentilerle sosyolojik ve politik gerçeklerin birbirine karıştığı, afaki tahminlerin görüldüğüne dikkati çekti.
Semih Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Cumhur İttifakı'nın hakkını teslim eden bazı anket firmalarıysa MHP'nin seçimlerde kazanılacak başarıya katkılarını hiç yokmuş gibi veya en az gösterebilmek için şimdiden kılıf hazırlamaktadır. Bu haramzadelerin, MHP'nin payını yok sayarak Cumhur İttifakı'nın seçimlerde elde edeceği mukadder zafere sonradan uydurma birtakım gerekçe ve sebepler arayacakları gün gibi aşikardır."
Önceki seçim süreçlerinde "MHP bitti, tükendi, oyları azaldı, sandık altında kaldı." gibi gerçek dışı ama hakikat olması istenen ümit ve beklentilerle, dilek ve temennilerle hakkında tefsirler sıralanan partilerinin, bütün anketçileri "sezgisi kıt kaleci" gibi ters köşeye yatırdığını hatırlatan Yalçın, şöyle devam etti:
"MHP öyle bir siyasi fenomendir ki onun seçmen nezdindeki karşılığını sadece oy dağılımı, tercih ve temayül skalası üzerinden tespit etmek mümkün değildir. MHP'nin millet nezdindeki karşılığı, sadece oy pusulalarında, sandığa atılan zarfların içinde değil, gönüllerde, vicdanlarda ve ümitlerdedir. Ayrıca seçmenin nihai temayülü sandık başına gidinceye kadar kesin yargılarla ölçülüp biçilemez. Kim ne derse desin, hangi yazar ve yorumcu ne söylerse söylesin, Türk seçmeni temayülünü sandığa giderken netleştirir ve tarihi ferasetini milli iradeye kalbeder. Türk milleti 2002 Kasımındaki genel seçimler istisna olmak üzere hemen her seçimde MHP'siz bir parlamento istemediğini, oylarıyla izhar etmiş, partimize büyük bir teveccüh göstermiştir."
- "Yorumlar tamamen spekülatif ve yanıltıcı"
MHP'nin siyasette egemen olduğu, özgül ağırlığını ortaya koyduğu hemen her seçim süreci sonucunda anket şirketlerini yalanlarcasına milletin teveccühünü kazanarak sandıktan çıkmayı başardığına değinen Yalçın, milletin, MHP'nin 24 Haziran sonrasında teşekkül edecek yasama organı içinde güçlü bir grupla yer almasının ne anlama geldiğini kamuoyu araştırma şirketlerini manipüle edenlerden daha nesnel bir yaklaşımla bildiğini vurguladı.
Yalçın, bu itibarla MHP aleyhinde algı oluşturma, oylarını az gösterme gayretlerinin olduğuna dikkati çekerek, "MHP'yi sandıktan çıkamayacağını sananlar, bir kez daha mahcup olacaklar, partimiz bir kez daha aziz milletimizin ilgi ve sevgisine mazhar olarak güçlü bir grupla TBMM'de temsil edilmeye hak kazanacaktır. Daima milletimizle iç içe olan ve halkın nabzını da iyi tutan MHP teşkilatları, seçimlerde Cumhur İttifakı'nın kazanacağı zaferin en büyük mimarı olacaklardır." ifadesini kullandı.
MHP ile AK Parti arasındaki milli mutabakata dayalı "Cumhur İttifakı"ndan rahatsız olan çevrelerin, ittifakın millet nezdinde karşılığının zayıf olduğunu öne sürdüğünü aktaran Yalçın, anamuhalefeti destekleyen, MHP ve AK Parti karşıtı medyada, televizyon programlarında ve gazetelerde Cumhur İttifakı aleyhinde adeta kampanyalar yürütüldüğünü bildirdi.
Birkaç anket firmasının kuşku uyandıran ve güvenilmez verilerini de kullanan muhalif yorumcu ve sözcülerin, erken seçim sürecinde MHP-AK Parti birlikteliğinin oy kaybettiği iddia ettiğini belirten Yalçın, Cumhur İttifakı aleyhindeki değerlendirme ve yorumların tamamen spekülatif ve yanıltıcı olduğunu vurguladı.
- "Türkiye aydınlık şafaklara uyanacak"
Cumhur İttifakı'nın toplumda güçlü bir sinerji yarattığı ve terörle mücadele başta olmak üzere Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüyle tam bağımsızlığın yeniden sağlanmasına giden yolun bu ittifakla açılacağına dair kanaatlerin toplumda giderek güçlendiğini ifade eden Yalçın, doğruya yakın, insaflı, nesnel ve tarafsız anket çalışması yapan, geçmişte de seçim sonuçlarını diğerlerine göre daha isabetle tahmin eden bazı şirketlerin anket sonuçlarının Cumhur İttifakı'nın yarattığı sinerjinin seçim sandığına belirgin şekilde yansıyacağını ortaya koyduğunu belirtti.
Yalçın, milletimiz, bol keseden vaatte bulunan, ne yapacağı ve ne getireceği belirsiz siyasetçilerle sandıkta kumar oynamak yerine, istikrarın ve "2023"te güçlü ve müreffeh ve lider Türkiye" yolunda atılan adımların devamı için Cumhur İttifakı'nı tercih edeceğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları da buna paralel şekillenecek ve yeni hükümet modelini ilk defa resmen uygulayacak kimse, Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan olacaktır. Milletimiz tercihini, milli mutabakattan yana koyacak, macera heveslilerine kapıları kapatacaktır. 24 Haziran'da mille iradenin bütün sinsi oyunları bozduğu, kaos ve siyasi irtica sevdalılarının heveslerinin kursaklarında kaldığı görülecektir. 24 Haziran sonrası Türkiye aydınlık şafaklara uyanacak, yeni ufuklara doğru emin ve salim adımlarla ilerleyecektir."