MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın imzasıyla teşkilata seçim genelgesi gönderildi. Genelgede, Türkiye'nin son yıllarda yakaladığı başarılı ivmenin yeni fırsat ve imkanların yanında Türkiye'nin varlığına ve milletin bütünlüğüne yönelik karmaşık tehdit ve riskleri arttırdığı aktarıldı. Savaşlar, siyasi ve ekonomik krizler, bölgesel ve küresel anlaşmazlıklar yüzünden dünyanın sürüklendiği kaosa rağmen Türkiye'nin yüksek performansı ve dinamizminin, "uluslararası aktörlerin kin ve kıskançlığını celbettiği" genelgede belirtildi.
Bu durumun, uluslararası alanda Türkiye'ye yönelik tahammülsüzlük ve hazımsızlıklara, entrikalar ve çıkar işbirliklerine vesile oluşturduğu, tehdit içeren bölgesel projelerin sınırlarının Türkiye'nin dört yanında genişletildiği belirtilen genelgede, Kırım Yarımadası'ndan Akdeniz'e, Irak'tan Libya'ya uzanan coğrafyada kurgulanan oyunların merkezinde, "Türkiye'nin başına çorap örmek için hazırlanan Pentagon ve Pensilvanya planları"nı tatbik gayretleri bulunduğuna işaret edildi.
"Siyasi aktörlerin pozisyonlarını gözden geçirmesi şart"Uluslararası aktörlerin, Türkiye'nin 21. yüzyılı Türk asrına dönüştürmek üzere başlattığı yürüyüşü durdurmak için içerideki taşeron ve işbirlikçilerini de harekete geçirdiği belirtilen genelgede, 15 Temmuz emperyalist hamlesinin millet tarafından püskürtüldüğü kaydedildi.
Genelgede, NATO üyesi sözde dost ülkelerin düşmanca tutumunun Türkiye'nin kendine yeni bir savunma ve güvenlik konsepti tayin etmesini gerektirdiği ifade edildi. Uluslararası ilişkilerde Türkiye'nin durduğu yerin yeniden tespiti ve diplomasisini yeniden düzenlemesinin zorunluluk haline geldiği anlatılan genelgede, özellikle iç politikada kartların yeniden karılması, rollerin yerinden belirlenmesi, siyasi aktörlerin pozisyonlarını gözden geçirmesinin şart olduğu aktarıldı.
Milletin bekası ve Türkiye'nin bütünlüğü bağlamında yeni misyonların yüklenilmesi ve yeni hamlelerin hayata geçirilmesinin zorunlu olduğu belirtilen genelgede, şunlar kaydedildi:"Türkiye'de toplumsal huzur ve barışın güvencesi, demokratik işleyişin sigortası, bekamızın teminatı fonksiyonunu bütün mevcudiyetiyle icra eden MHP, son yıllarda içeride ve dışarıda yaşanan gelişmeleri dikkate alarak kendine yeni bir yön tayin etmiştir. İlhamını milletinin tarihi müktesebatından ve köklü inançlarından alan MHP, 15 Temmuz sonrasında Türkiye'nin varlığı ve egemenliğinin temadisi için zaruret haline gelen milli mutabakat çerçevesinde, Cumhur İttifakı'nın kararlı bir ortağı olmayı seçmiştir. MHP'nin tarafı olduğu Cumhur İttifakı, Türkiye'yi ve dünyayı 21. yüzyılın gerekleri açısından okuyan ve tahlil eden müteyakkız bir bilincin siyasete yansıması olmuştur. Fikri temelleri MHP ve AKP tarafından oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de aynı ihtiyaç ve zaruretlerin bir neticesidir. O bakımdan Cumhur İttifakı sıradan bir siyasi çıkar işbirliği değil, Türkiye'nin yarınlarına göz dikenlerin kirli emellerinin boşa çıkarılması, 2023 hedeflerine kazasız belasız ulaşılması için milli mutabakat zemininde oluşturulmuş bir kader ortaklığı olarak görülmelidir."
"MHP, sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir"Cumhur İttifakı'nın enerji ve güç kaynağının milli irade olduğu vurgulanan genelgede, "Milli irade, çifte su verilmiş çelik gibidir. Modası geçmiş, eskimiş birtakım yaftalama ve saptırma yöntemleri onu eğip bükemez." değerlendirmesi yapıldı. Cumhur İttifakı'nın gayesinin, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kalıcı ve köklü hale gelmesi için ihtiyaç duyulan reformları, yasal düzenlemeleri, sosyal ve ekonomik iyileştirmeleri hayata geçirmek" olduğu belirtilen genelgede, şunlar aktarıldı: "14 Mayıs seçimlerinde elde edilecek zaferin ardından Türkiye, daha güçlü hamleler ve devasa adımlarla hem yeni yönetim sistemini güncelleyecek hem de Türkiye'nin mevcut sorunlarının çözümü için yeni kararları hayata geçirecektir. MHP, kuruluşundan beri üstlendiği tarihi misyondan asla vazgeçmeden, uğrunda mücadele ettiği değer ve ilkelerden asla kopmadan, Cumhur İttifakı ortaklığının gereklerine sadık kalarak sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir."
MHP'nin, Cumhur İttifakı'nın siyasi amaçlarına paralel olarak Türkiye'yi 21. yüzyılın büyük ve lider ülkesi mevkisine taşıma hedefine odaklandığı vurgulanan genelgede, şer odaklarının umutlarını, 14 Mayıs seçimlerinin sonuçlarına ve iktidar değişikliğine bağladığı kaydedildi. Genelgede, "Batılı küresel aktörler, seçimi içerideki işbirlikçileri ve taşeronlarının kazanması için var güçleriyle üzerimize abanmakta, siyasi dengeleri değiştirmek için çaba sarf etmektedir." ifadelerini yer verildi. MHP'nin, Türk milletinin teşkilatçılık geleneğini hem sosyolojik hem de siyasi anlamda temsil eden bir demokratik oluşum olduğu belirtilen genelgede "MHP siyasette sadece iyi bir oyun kurucu değil, oyun değiştirici ve yön verici bir aktördür. MHP bugünlere tezgahları dağıtarak, dağlar misali engelleri aşarak erişmiştir. MHP'nin varlık sebebi milletimiz, milletimizin beka vesilesi MHP kadrolarıdır. İşte MHP'nin üstlendiği bu kutlu işlevin devamı ve selameti, teşkilatlarımızın göstereceği birlik ve bütünlük iradesiyle yakından alakalıdır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Genelgede ayrıca MHP'nin başarısının devamının teşkilatın çalışma performansına bağlı olduğu belirtildi.
Teşkilata uyarıGenelgede teşkilatta görev alanların seçim faaliyetlerini hem partiye hem de ülkücü camiaya yakışır olgunluk içerisinde sürdürmeleri gerektiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: "14 Mayıs seçimlerinin sonuçlarına tesir etmek gayesiyle kurgulanan manipülatif hareketlere ve provokasyonlara karşı müteyakkız ve uyanık olunmalıdır. Aidiyet hislerini ve mensubiyet şuurunu kaybetmiş kimselerin kışkırtma ve sataşmalarına itibar edilmemeli, bu gibilerin yol açabileceği kargaşa, tefrika ve fitneden uzak durulmalıdır. 14 Mayıs'ta kaybedecekleri şimdiden belli olan zillet ittifakının gizli ve açık yandaşlarınca birtakım hırçınlık ve taşkınların sergilenebileceği, tahrik edici eylemlerin sahnelenebileceği unutulmamalıdır. Fanatik zillet ittifakı taraftarlarının muhtemel provokasyonlarına veya onları örgütleyip destekleyen mahfillerin oyun ve tezgahlarına karşı tetikte bulunulmalıdır. MHP ve Ülkücü Hareketin mensuplarını sağduyudan uzaklaştırmaya yönelik herhangi bir saldırı veya kanunsuz eyleme karşılık verilmemelidir. Siyasi rakip ve hasımlarımıza en güzel cevap, sandıkta verilecektir. Sandıklara sahip çıkılmalı, görevli arkadaşlarımız üzerlerine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirmelidir. Hiçbir kanunsuzluk, yolsuzluk ve düzensizliğe izin verilmemelidir. Cumhur İttifakı'nın hedefleri doğrultusundaki çalışmaların aksamaması için gereken dikkat ve ihtimam gösterilmelidir. Cumhur İttifakı'nın ortak gereklerine ve MHP ile AK Parti tarafından uyum içerisinde belirlenen ittifak ilkelerine riayette kusur edilmemelidir. Seçim çalışmalarının demokratik bir ortamda ve barış içinde tamamlanmasına önem verilmelidir. 14 Mayıs günü sakin, huzurlu ve güvenli bir atmosferde sandığa gidilebilmesi için, MHP kadrolarının üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getireceğine inancımız tamdır."