Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Akdağmadeni ilçesindeki bir cenaze törenine katılmasının ardından Yozgat Barosu Başkanı Mehmet Şimşek'i ziyaret etti.
Ziyarette bir gazetecinin "Barış Pınarı Harekatı'nda gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Feyzioğlu, değerlendirmeyi Washington Post, New York Times ve İtalyan gazetelerinin yaptığını söyledi.
Bu gazetelerin anlaşmayı Türkiye'nin zaferi olarak değerlendirdiğini anlatan Feyzioğlu, "Washington Post'a bakıyorsunuz 'Türkiye kazandı', Türkiye'de birilerine bakıyorsunuz 'Türkiye diz çöktü' diyorlar. Bunlar 8 gün önceki beyanlarında, 'Gitmeyin, ne işiniz var orada, savaşa hayır' diyorlardı. Biz savaşmıyoruz biz terörle mücadele için gidiyoruz. Üstelik 6 senedir diplomasiyle bu noktaya getirmeye çalıştık, oyaladılar, olmaz dediler. En sonunda bu işi biz yapacağız, dedik." ifadelerini kullandı.
Feyzioğlu, Türkiye'nin şehirlerinin bombalandığını, şehitlerin bulunduğunu, harekatta Türkiye'nin haklı olduğunu kaydetti.
Terör örgütü PKK'nın Suriye'nin dörtte birini işgal ettiğine ve Uluslararası Af Örgütü ile İnsan Hakları Gözlem Örgütü'nün raporlarına değinen Feyzioğlu, "Bu örgüt, nüfus idarelerindeki kayıtları yok ediyor, demografik yapıyı değiştiriyor, kendine biat etmeyen, emrine girmeyen Kürtleri de siz burada yaşayamazsınız diyor ve gönderiyor. Türkiye'ye o bölgeden bizim ülkemizde 350 bin Kürt sığınmacı var. Kim işgalci? Arap Birliği utanmadan Suriye'nin işgaline sesini çıkarmıyor. Neden çünkü ABD destekliyor işgalciyi. Türkiye işgali sonlandırmak üzere giriyor ve ben kalmayacağım diyor. Bizi kınıyor." diye konuştu.
"8 günde bir mucizeyi başardı" Feyzioğlu, çok kutuplu dünya düzeninde Türkiye'nin Rusya ve Çin ile ittifak, İran ile diplomasi kurduğunu belirtti.
Bazılarının "mektuba ne cevap verecek, twite ne cevap verecek?" dediğini anlatan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Biz en güzel cevabı sahada verdik. Bizim umutsuzlar, bizim her şeye kötü bakanlar yine ikna olmazlar. Türk Silahlı Kuvvetleri tam 8 günde bir mucizeyi başardı. Yaklaşık bin 500 kilometrekarelik bir toprak parçasının kontrolünü eline geçirdi, 60 yerleşim yerinin kontrolünü ele geçirdi. PKK'nın sözde kantonları arasındaki cephane, silah ve insan sevkıyatını sağladığı ana kara yolunu ele geçirdi. Dolayısıyla sözde kantonların birbiriyle bağlantısı kesildi. Biz bu noktaya geldikten sonra ABD heyeti 'aman durun anlaşalım' demeye geldi. Siz sonuca bakın, ABD askeri çekti, biz ilerledik. 8 günde bizim bu kadar ilerleyeceğimizi kimse beklemiyordu. Dünyanın bu bölgedeki en tartışmasız, en güçlü ve en iyi teçhiz edilmiş ordusuyuz."
Türkiye'nin sözde PKK devletinin kurulmasını önlediğini vurgulayan Feyzioğlu, "Ellerini uzatıp tutabilecekleri kadar yakındı, o hayalleri dünyanın süper gücü destekliyordu, 8 günde hayallerini kendi kazdıkları çukurlara gömdük. Üzülüyorlar, çıldırıyorlar, tabii ki Türkiye'ye saldırıyorlar ve haklı milli davasını dile getirenlere saldırıyorlar. Bunun içinde biz de varız. Ben bunu savunmaya devam edeceğim, görevim bu, uluslararası hukuku biz bilir, biz anlatırız." değerlendirmesinde bulundu.
"Suriye'nin siyasi toprak birliğine saygımız teyit edilmiştir" Feyzioğlu, Türkiye'nin bulunduğu noktadan çekilmediğine değinerek, "Türkiye 120 saatlik bir beklemeyi kabul etti. Peki kim diz çökmüş, diz çöken falan yok. ABD istediğini almış, Türkiye istediğini almış. ABD bölgeden çekilmek istiyordu, gitsin güle güle. Türkiye'de güvenli bölge kurmak istiyordu, 6 senedir talep ediyordu. Olabilecek en az zayiatla bunu başarmış Türkiye." dedi.
Suriye'nin tamamını güvenli hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Feyzioğlu, "Suriye'nin siyasi toprak birliğine saygımız teyit edilmiştir. Bundan sonra yapılması gereken Suriye hükümetini Rusya ile birlikte bastırarak insan haklarına saygılı, topraklarında yaşayan herkese vatandaşlık hakkı veren, bu çerçevede kimseye mezhebinden, etnik kökeninden dolayı ayrım uygulamayan bir anlayışa getirip, Suriye hükümeti ile anlaşmaktır. Suriye hükümetini olması gereken noktaya getirmektir. Bu anlaşma çerçevesinde Suriye'nin tamamını güvenli bölgeye çevirmeliyiz." ifadesini kullandı.
Feyzioğlu sözlerini şöyle tamamladı:
"Kuşkusuz Türkiye, Rusya, İran ve muhtemelen Çin. Çin'in de büyük sermayesini kullanarak Suriye'nin imar ve ihyasını el birliğiyle sağlarız. Türkiye bu noktadan sonra üstün askeri gücünün yanında ticari, hukuki, ekonomik gücünü koyarak Suriye'nin refahını sağlar. Bu da Türkiye'deki 4 milyon Suriyelinin çok büyük bir çoğunluğunun ülkelerine dönmesi anlamına gelir. Güvenli bölge olarak 30 kilometrelik bir alanın güvenli bölge yapılması şimdilik tamam ama Suriye'nin tamamının güvenli hale getirilmesi için yabancılar gitsin Suriye ile Türkiye bunu el birliğiyle yaparız. Esed rejimini insan haklarına saygılı bir noktaya çekmek kaydıyla bu amaçla da anayasa komisyonu Suriye'de çalışmalarını sürdürüyor."