Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle geçen yıl sadece Harem-i Şerif görevlilerinin teravih kıldığı Mescid-i Aksa, bu sene yeniden Müslümanlarla doldu.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden 23 Şubat’ta yapılan yazılı açıklamada Mescid-i Aksa'nın ramazan ayı boyunca ibadete açık olacağı belirtilmişti.
Harem-i Şerif'te her yıl ramazan ayı boyunca günlük ortalama 10 bin Müslüman ibadet ediyor, bu sayı cuma günleri 150 bine kadar çıkıyor.
Ramazan ayının başlangıcı için hilali çıplak gözle görmenin esas alındığı Filistin'de, Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin hilalin görüldüğü ve salı gününün ramazanın ilk günü olacağını ve ilk teravihlerin bu akşamı kılınacağını duyurmuştu.
Aksa, İslam dünyasının ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor
Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Doğu Kudüs ile Batı Şeria, 1967'den bu yana İsrail tarafından işgal altında bulunuyor. Doğu Kudüs'te 200 bin, Batı Şeria'da ise yaklaşık 500 bin Yahudi yerleşimci mevcut. Uluslararası hukuka göre, bu bölgelerdeki tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.
Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Harem-i Şerif'te kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
İsrail yönetimi, Yahudi yerleşimcileri, polis korumasında Mescid-i Aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman Müslümanların girişlerine de yaş sınırlaması getiriyor.
Birçok radikal Yahudi örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir Yahudi tapınağının bulunduğunu iddia ederek Harem-i Şerif'in kendileri için de ibadete açılmasını istiyor.