Fas'ta koalisyonun ana ortağına bağlı Adalet ve Kalkınma Gençliği grubunun Facebook hesabı üzerinden gerçekleştirdiği buluşmada Meşal, son gelişmeler ışığında Filistin meselesini değerlendirdi.
İsrail'in kuruluş aşamasındayken coğrafi olarak sınırlarını genişletme stratejisi izlediğini ve bu amaçla da Mısır, Suriye, Lübnan ve Ürdün'ün bir kısmını işgal ettiğini belirten Meşal şunları kaydetti:
"1973 Arap-İsrail Savaşı, İsrail ordusunun Mısır tarafından yenilmesi, Filistin devriminin başlaması ve Arap dünyasının uyanışından sonra düşman (İsrail) stratejisini değiştirdi ve müzakereye yöneldi. 1978 Camp David Sözleşmesi ile Mısır'ı etkisiz hale getirmeyi başardı. Bunun sonrasında da Arap dünyasını kontrol altına alabilmek için normalleşme fikri ortaya atıldı."
İsrail'in son yıllarda, bölgesel ve uluslararası düzlemde yaşanan değişimlerden istifade ederek yeni bir politika izlediğini belirten Meşal, İsrail ile ilişkileri normalleştirme çalışmalarının Tel Aviv yönetimi dışında kimseye fayda sağlamadığına işaret etti.
Güçlerini ve nüfuzlarını büyük ölçüde kaybeden Arap ülkelerinin aksine İslam dünyasındaki bazı ülkelerin bugün küresel değişimler üzerinde etkili olduğunu vurgulayan Meşal, "Türkiye'nin, sunduğu siyasi İslam modeliyle, demokrasi, ticaret ve sanayideki gücüyle İsrail'i korkutmaya başladığını" ifade etti.
İsrail ile ABD yönetiminin Yüzyılın Anlaşması planının Araplar ve Filistin tarafından memnuniyetle karşılanmasını ve böylelikle hayata geçirilmesini umut ettiğini dile getiren Meşal, hiçbir Filistinlinin bu tür anlaşmaları kabul etmeyeceğini vurguladı ve bu bağlamda Filistinli gruplar arasında uzlaşı sağlanması için çalışmalar olduğunu belirtti.