Kuranı Kerimin bütün ayetleri ve ayetlerden oluşan sureleri belirli ve somut olan olaylar üzerine inmemiştir. Bazıları geçmiş peygamberleri ve hayatlarını anlatır. Bazı sureler ise iman ve fıkıh meseleleri üzerinde duru. Peki Meryem suresi hangi olay üzerine nazil olmuştur? Meryem suresi neden indirilmiştir? Meryem suresinin neden indirildiğine dair detaylı bilgiler haberimizde yer alıyor. İşte Meryem suresinin nüzul sebebi...
MERYEM SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR? Ahmed ve Buharî, İbni Abbas’m şöyle dediğini rivayet ederler. Rasulullah (s.a.) Hz. Cebrail’e: “Bizi daha sık ziyaret etmene engel olan nedir?” diye sorunca şu: “Biz ancak Rabbinin emriyle ineriz” ayet-i kerimesi nazil oldu.
İbni Ebî Hatim de, İkrime’nin şöyle dediğini rivayet etmektedir: “Hz. Cebrail kırk gün vahiy getirmekte gecikti…” şeklinde yukardakine benzer bir rivayet nakletmektedir.
İbni İshak da, İbni Abbas’m şöyle dediğini nakleder: Kureyşliler Ashab-ı Kehf e dair Rasulullah (s.a.)’a soru sorunca on beş gün beklediği halde Yüce Allah bu hususta ona bir vahiy indirmedi. Hz. Cebrail inince ona: “Geciktin!” dedi.
İbni Abbas’tan da rivayet edildiğine göre Hz. Cebrail Ashab-ı Kehf, Zül-karneyn kıssası ile ruha dair Hz. Peygambere soru sorulunca bir kaç gün vahiy getirmekte gecikti. Hz. Peygamber de nasıl cevap vereceğini bilemiyordu. O bakımdan üzüldü ve bu ona çok ağır geldi. Müşrikler de: “Rabbi ondan uzaklaştı ve onu terk etti.” dediler. Cebrail gelince Peygamber (s.a.): “Ey Cebrail!” dedi. “Bana gelmekte o kadar geciktin ki olumsuz şeyler düşünmeye başladım ve seni özledim.” Cebrail (a.s.) şöyle dedi: “Şüphesiz ben seni daha çok özledim, fakat ben bir emir kuluyum. Gönderilirsem inerim, alıkonulursam gelemem.” İşte bunun üzerine Yüce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi. [85] Bununla birlikte olayların ve nüzul sebeplerinin bir kaç defa tekrarlanmış olmasına bir mani yoktur. [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 8/374.]
“İnsan der ki…” buyruğunun nüzulü ile ilgili olarak el-Kelbî şöyle der: Bu ayet-i kerime eliyle ufaladığı çürümüş kemikleri alan Übeyy b. Halef hakkında nazil olmuştur. O kemikleri ufalayarak: “Muhammed, sizlere öldükten sonra diriltileceğinizi vaad etmektedir.” diyordu.
İbni Abbas ise ayet-i kerimenin el-Velid b. Muğire ile arkadaşları hakkında nazil olduğunu söylemektedir. [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 8/378-379.]
Aralarında Ahmed, Buharî, Müslim, Tirmizî ve İbni Hıbbân’m da bulunduğu hadis imamlarının Habbab b. el-Eret’ten rivayet ettiklerine göre o şöyle demiş: Ben bir demirci idim. As b. Vâil’den bir alacağım vardı. Borcunu istemek üzere yanma gittim. Bana: “Hayır, Allah’a yemin ederim, Muhammed (s.a.)’i inkâr edinceye kadar alacağını ödemeyeceğim!” dedi. Ben de: “Allah’a yemin ederim, sen ölünceye, sonra da diriltilinceye kadar bir zaman geçse dahi Muhammed’i inkâr etmeyeceğim.” dedim. As: “Şayet ben ölür ve sonra da diriltilecek olursam, sen de yanıma gelecek olursan benim orada malım ve evlâdım olacaktır; o vakit borcumu öderim.” dedi. Bunun üzerine Yüce Allah’ın şu: “Ayetlerimizi inkâr eden… ve diyeni gördün mü?” buyruğu nazil oldu. [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 8/391.]
İbni Merdüveyh ve ed-Deylemî, el-Berâ’nın şöyle söylediğini rivayet ederler: Rasulullah (s.a.) Ali (k.v.)’ye dedi ki: “Allahım! Benim için katında bir ahit bulundur. Müminlerin kalbinde benim için bir sevgi yarat.” Bunun üzerine Yüce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi.” [Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 8/404]