Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın faiz arttırma kararı sonrası, vatandaşları neler beklediğini Yusuf Girayalp Atan değerlendirdi.
Altan artışının asıl nedeninin kur artışını önlemek değil, tamamen enflasyonla mücadele amaçlı olduğunu söyledi.
Enflasyonun artmasının temel nedeninin arz talep dengesinin sağlanmamasından kaynaklı olduğunu söyleyen Altan “Faiz artışıyla birlikte kredi kartlarının asgari ödemeleri artacak. Nakit avans kullanan vatandaşların geri ödemelerinde faiz oranlarında bir artış olacak. Bu ilerleyen dönemde piyasalarda talebi azaltacak. Azalan talep esnafın rahat fiyat artışını düşürecek. Bu da enflasyonun düşmesine neden olacak”
'Faiz kararının olumsuz yönleri de olacaktır'Faiz kararının olumlu yönlerinin olduğu gibi olumsuz yönlerinin de olacaktır diyen Altan, "Öncelikle ekonomideki büyümenin yavaşlayacak. Büyümenin azalması kamu gelirlerinin de azalmasına neden olacaktır. Borçlanma maliyetlerinin artacak bu artış iş insanlarının yatırımları ertelemesine neden olacaktır, bu erteleme ise işsizlik oranlarının yükseltebilir." ifadesini kullandı
'Erdoğan'ın söylemi önemli'"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Her aileden bir kişi istihdam edilecek' söylemi önem kazandı işsizlik oranı açısından çok önemli. Bu uygulandığı takdirde işsizlik oranında yükselmesi engellenecektir"
Faiz sebep Enflasyon sonuç politikası değişti mi?Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi ile ilgili kullandığı ‘Enflasyon sebep faiz sonuç’ politikası yeni ekonomi yönetimiyle değişeceği iddia edilmişti. Bu politikanın yeni yönetimle güncellendiğini söyleyen Altan Şu ifadeleri kullandı;
"Yeni ekonomi modeli Türkiye’nin alması gereken zorunlu bir karardı. 2018’de yaşanan kur krizi sonrası sıcak paraya dayalı bir modelde Türkiye döviz kuru atağı yaşayabiliyordu. Bu nedenle yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı bir modele geçmişti. Bu modelde başarıya ulaşmada farklı engeller ortaya çıktı. Türkiye ne kadar ihracat odaklı Ekonomiyi uygulamaya çalışsa da Avrupa Ve Amerika’da faiz arttırma politikası uyguladığı için talep daralması yaşandı. Bu da Türkiye’nin ihracatının beklendiği gibi artmamasına neden oldu. Hedefe ulaşamamakta Türkiye’nin politikasını güncellemesini sağladı”