En düşük memur maaşının 22 bin 17 liraya çıkarılmasını, emekli aylıklarına yüzde 25 zam yapılmasına yönelik düzenlemeleri içeren ve bazı vergi artışlarını öngören "6 Şubat 2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi"nin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Teklifin birinci bölümdeki maddeler üzerine söz alan Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 158 gün geçtiğini, deprem bölgelerinde içme suyuna, deterjana ulaşılamadığını öne sürdü. Depremin ardından görüşülmekte olan kanun teklifinin TBMM'ye geldiğini belirten Saki, iktidarın deprem bölgesini "inşaat alanı" olarak kanun maddelerinde görüldüğünü savundu.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş ise deprem bölgesinde şartların kolaylaşması beklenirken, şartların daha da ağırlaştığını savundu. Hala on binlerce vatandaşın çadırda, konteynerlerde kaldığını belirten Karakaş, "depremzedelerin mağduriyetinin" sürdüğü iddiasında bulundu.
1 Ağustos'ta depremzedelerin misafirhanelerden çıkarılacağına yönelik vatandaşlardan çok sayıda telefon geldiğini belirten Karakaş,"Okullar yeniden açıldığında yurtlara yerleştirdiğiniz depremzede vatandaşlarımız nerede kalacaklar?" sorusunu yöneltti.
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, kanun teklifinin Anayasa'ya uygunluğunun incelenmeden alelacele TBMM Genel Kurulu'na getirildiğini savundu. Kanun teklifinin 10. maddesi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na deprem bölgelerinde sanayi alanı tespit etmede hızlı karar alınabilmesi konusunda yetki verildiğini ancak bunun doğru olmadığını öne süren Kış, yeni sanayi alanları belirlenirken, sanayi alanlarının tarım arazilerine ve fay hatlarına yakın yapılması için ilgili diğer kurumlardan görüş alınmasının önemli olduğunu vurguladı. Kış, kanun teklifini bu haliyle reddettiklerini, teklifin bu haliyle kanunlaşmasına karşı olduklarını söyledi.
Teklifin görüşmeleri sırasında TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) Hatay milletvekili seçilen Can Atalay'ın tahliye edilip edilmemesine yönelik bugün karar açıklanacağını belirterek, "Açıklanan karar olumsuz. Bunu siyasi iradeye yapılmış müdahale olarak gördüğümü belirtmek istiyorum." dedi.
Meclis'te selamlama tartışmasıYeşil Sol Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın konuşmasında Kürtçe ve Arapça selamlama yapması Genel Kurul'da tartışmalara neden oldu. AK Parti sıralarından TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'den duruma müdahale etmesi istendi. Bunun üzerine Önder, "Kürtçe 'Mardin halklarının diliyle selamlamak istiyorum' dedi. Çanakkale'de işgalci Fransızlara, İngilizlere karşı yan yana hayatını veren insanlar bunlar. Bugün Fransızca, İngilizce eğitim dili oluyor, buna müdahale etmemi istiyorsunuz. Ben bunu ayıp olarak görüyorum." dedi. Ardından Önder, Yeşil Sol Parti'li Altın'ın konuşmasına devam etmesini istedi.
Konuşmanın ardından yerinden söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, tepkilerinin kimsenin ana diline olmadığını belirterek, "Asıl tepkinin kaynağı kurallardan ve kuralların çiğnenmeye kalkışılmasından kaynaklanıyor. Yoksa hiç kimsenin ana diliyle herhangi bir problemimiz yok. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin dili bellidir. Kimsenin ana diliyle problemimiz yoktur. Meclis'i Mebusan'dan beri bu 'Türkçe' olarak şerh edilmiştir." sözlerini sarf etti.
Önder ise kendisinden müdahale edilmesinin istendiğini, 'müdahale' kelimesinin Arapça olduğunu, vekilin de Arapça selam verdiğini belirterek birleşime 10 dakika ara verdi.
Aranın ardından TBMM Genel Kurulu'nda yapılan çalışmalar sonunda, teklifin ikinci bölümü üzerindeki görüşmelere geçildi.