ŞAİR Ahmet Haşim de ESKADER tarafından hatırlandı. Modern Türk Şiirinin kurucusu olarak kabul edilen "Melal Şairi" Ahmet Haşim, vefatının 80. yılı dolayısıyla yad ediliyor. Sohbet toplantısı, bugün Cağaloğlu'ndakiTimaş Kitapkahve'de saat 18.00'de başlayacak.
Babıali Sohbetleri'nin 177'ncisi şair ve yazar Ahmet Haşim'e ayrıldı. Edebiyat araştırmacısı, şair ve yazar Ahmet Özdemir'in konuşmacı olacağı toplantıyı edebiyatçı İlyas Dirin idare edecek. Özdemir, Haşim'in hayatını, eserlerini, fikirlerini ve ideallerini anlatacak, onunla ilgili intiba ve hatıralara yer verecek. Ahmet Özdemir'in Haşim hakkında makaleleri ve eserleri bulunuyor.
Sembolizmin ilk temsilcisi
Sembolizmin Türkiye'deki ilk temsilcisi olarak kabul edilen Ahmet Haşim 1884 yılında Bağdat'ta doğdu. Bağdat'ın eski ailelerinden Alusi Ailesi'ne mensuptur. Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey'in oğludur. Annesi Bağdat'ın ileri gelenlerinden Kahyazadeler'in kızı Sara Hanım'dır.Çocukluğu Bağdat'ta geçti. Babasının görevi dolayısıyla ilk tahsilini düzenli yapamadı. Annesinin ölümü üzerine babasıyla birlikte İstanbul'a geldi. 1907 yılında Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Reji İdaesine memur olarak girdi. Bir taraftan da Hukuk Fakültesi'ne devam etti. (1914-1918) yıllarında Birinci Dünya Harbi döneminde askerliğini yaptı. Bu devirde Anadolu'nun çeşitli yerlerini görme fırsatı buldu. 1924 senesinde Paris'e, 1932 yılında da hastalığı sebebiyle Frankfurt'a gitti. Güzel Sanatlar Akademisi'nde (Sanayi-i Nefise Mektebi) Mitoloji, Mülkiye Mektebi'nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Fecr-i Ati Topluluğu'na katıldı. Şiirleri Servet-i fünu00fbn, u00c2şiyan, Muhit ve Dergah gibi meşhur dergilerde yayımlandı. Sembolist ve empresyonist tesir ve izler taşıyan şiirler yazdı. "Akşam Şairi" olarak tanındı. 4 Haziran 1933 tarihide İstanbul'da vefat etti. Eserleri- Şiir: Göl Saatleri, Piyale, Nesir: Bize Göre, Gurabahane-i Laklakan, Gezi: Frankfurt Seyahatnamesi.
Süvari
Şu bakır zirvelerin ardından
Bir süvari geliyor kan rengi.
Başlıyor şimdi malül akşamda
Son ışıklarla bulutlar cengi.
Bir bakır tasta alev şimdi havuz
Suya saplandı kızıl mızraklar.
Açılıp kıvranarak göklerde
Uçuyor parçalanan bayraklar.
Ahmet Haşim
Bahçe
Bir Acem bahçesi, bir seccade
Dolduran havzı ateşten bade.
Ne kadar gamlı bu akşam vakti
Bakışın benzemiyor mutade.
Gök yeşil, yer sarı, mercan dallar
Dalmış üstündeki kuşlar yada.
Bize bir zevk-i tahattur kaldı
Bu sönen, gölgelenen dünyada.
Ahmet Haşim