Mekke döneminde inen Müddessir suresi Arapça okunuşu

Hz. Peygamberin tebliğ ile görevlendirilmesi ve ona karşı çıkan müşriklerin cehennem ile uyarılmasının anlatıldığı Müddessir suresi Mekke döneminde nazil olmuştur. Allah''ın Peygamberimizi tebliğ ile görevlendirmesi Müddessir suresinde şu sözlerle anlatılıyor; Ey bürünüp sarınan (Resulüm)! Kalk da (insanları) uyar. Peki 56 ayetten oluşan Müddessir suresi Arapça okunuşu nasıldır? İşte Müddessir suresi Arapça ve Türkçe okunuşu ile manası...   

Hz. Peygamberin tebliğ ile görevlendirilmesi ve ona karşı çıkan müşriklerin cehennem ile uyarılmasının anlatıldığı Müddessir suresi Mekke döneminde nazil olmuştur. Allah'ın Peygamberimizi tebliğ ile görevlendirmesi Müddessir suresinde şu sözlerle anlatılıyor; Ey bürünüp sarınan (Resulüm)! Kalk da (insanları) uyar. Peki 56 ayetten oluşan Müddessir suresi Arapça okunuşu nasıldır? İşte Müddessir suresi Arapça ve Türkçe okunuşu ile manası...

Müddessir Suresi Okunuşu Bismillâhirrahmânirrahîm 1. Ya eyyuhelmuddessiru. 2. Kum feenzir. 3. Ve rabbeke fekebbir. 4. Ve siyabeke fetahhir. 5. Verrucze fehcur. 6. Ve la temnun testeksiru. 7. Ve lirabbike fasbir. 8. Feiza nukıre fiynnakuri. 9. Fezalike yevmeizin yevmun ‘asiyrun. 10. ‘Alelkafiriyne ğayru yesiyrin. 11. Zernuy ve men halaktu ve hıyden. 12. Ve ce’altu lehu malen memduden. 13. Ve beniyne şuhuden. 14. Ve mehhedtu lehu temhiyden. 15. Summe yatme’u en eziyde. 16. Kella innehu kane liayatina ‘aniyden. 17. Seurhikuhu sa’uden. 18. İnnehu fekkere ve kaddere. 19. Fekutile keyfe kaddere. 20. Summe kutile keyfe kaddere. 21. Summe nezare. 22. Summe ‘abese ve besere. 23. Summe edbere vestekbere. 24. Fekale in haza illa sıhrun yu’seru. 25. İn haza illa kavlulbeşeri. 26. Seusliyhi sekare. 27. Ve ma edrake ma sekaru. 28. La tubkıy ve la tezeru. 29. Levvahatun lilbeşeri. 30. ‘Aleyha tis’ate ‘aşere. 31. Ve ma ce’alna ashabennari illa melaiketen ve ma ce’alna ‘ıddetehum illa fitneten lilleziyne keferu liyesteykınelleziyne utulkitabe ve yezdadelleziyne amenu iymanen ve la yertabelleziyne utulkitabe velmu’minune ve liyekulelleziyne fiy kulubihim meredun velkafirune maza eradallahu bihaza meselen kezalike yudillullahu men yeşa’u ve ma ya’lemu cunude rabbike illa huve ve ma hiye illa zikra lilbeşeri. 32. Kella velkameri. 33. Velleyli iz edbede. 34. Vessubhı iza esfere. 35. İnneha leıhdelkuberi. 36. Neziyren lilbeşeri. 37. Limen şae minkum en yetekaddeme ev yeteahhare. 38. Kullu nefsin bima kesebet rehiynetun. 39. İlla ashabelyemiyni. 40. Fiy cennatin yetesaelune. 41. ‘Anilmucrimiyne. 42. Ma selekekum fiy sekare. 43. Kalu lem neku minelmusalliyne. 44. Ve lem neku nut’ı mulmiskiyne. 45. Ve kunna nehudu me’alhaidıyne. 46. Ve kunna nukezzibu biyevmiddiyni. 47. Hatta etanelyekıynu. 48. Fema tenfe’uhum şefa’atuşşafi’ıyne. 49. Fema lehum ‘anittezkireti mu’ridıyne. 50. Keennehum humurun mustenfiretun. 51. Ferret min kasveretin. 52. Bel yuriydu kullumriin minhum en yu’ta suhufen muneşşereten. 53. Kella bella yehafunel’ahırete. 54. Kella innehu tezkiretun. 55. Femen şae zekerehu. 56. Ve ma yezkurune illa en yeşaallahu huve ehluttakva ve ehlulmağfireti.

Müddessir suresi anlamı Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. Ey bürünüp sarınan (Resulüm)!

2. Kalk da (insanları) uyar.

3. Sadece Rabbini büyük tanı.

4. Elbiseni temiz tut.

5. Kötü şeylerden uzak dur.

6. Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.

7. Rabbin için sabret.

8. Sur'a üfürüldüğü vakit.

9. İşte o gün çetin bir gündür.

10. Hele kâfirler için hiç de kolay olmayan zorlu bir gündür.

11. Resulüm! Tek olarak yarattığım o adamla beni başbaşa bırak!

12. Kendisine bol bol servet verdim.

13. Göz önünde duran oğullar verdim.

14. Ve nimetleri yaydıkça yaydım.

15. Üstelik o bunu daha da artırmamı umuyor.

16. Hayır! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine inatçı kesildi.

17. Ben onu dik bir yokuşa süreceğim.

18. Çünkü o düşündü taşındı, ölçüp biçti.

19. Kahrolası! Nasıl da ölçtü biçti!

20. Yine kahrolası! Nasıl da ölçtü biçti!

21. Sonra baktı.

22. Sonra suratını astı, kaşlarını çattı.

23. Sonra da arkasını döndü ve büyüklük tasladı.

24. Dedi ki: "Bu, sadece nakledilen bir sihirdir."

25. "Bu, insan sözünden başka bir şey değildir."

26. Ben onu Sakar'a (cehenneme) sokacağım.

27. Sakar'ın ne olduğunu sen bilir misin?

28. O Sakar (insan vücudundan geriye bir şey) ne bırakır, ne de (eski haline getirip tekrar azap etmekten) vazgeçer.

29. Durmadan deriler kavurur.

30. Üzerinde ondokuz (muhafız melek) vardır.

31. Biz cehennemin bekçilerini hep meleklerden yaptık. Onların sayılarını da inkârcılar için sadece bir fitne kıldık. Ki, ehl-i kitap kesin bilgi edinsin. İman edenlerin de imanı artsın. Hem kendilerine kitap verilenler, hem de müminler şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler: "Bu misalle Allah neyi kastetmiştir?" desinler. İşte Allah dilediğini böyle şaşırtır, dilediğini doğru yola eriştirir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu ise, insanlık için ancak bir öğüttür.

32. Hayır! Aya andolsun ki!

33. Dönüp gitmekte olan geceye andolsun ki!

34. Ağarmakta olan sabaha andolsun ki!

35. O (Sakar) en büyük belâlardan biridir.

36. İnsanlık için bir uyarıcıdır.

37. İçinizden ileri gitmek ve geri kalmak isteyen kimseler için.

38. Herkes kazandığına karşılık bir rehindir.

39. Ancak defterleri sağdan verilenler böyle değildir.

40. Onlar cennetlerdedirler. (Uzaktan uzağa) sorarlar:

41. Suçlulardan.

42. "Sizi Sakar'a (alevli cehenneme) sokan nedir?"

43. Derler ki: "Biz namazımızı kılmıyorduk."

44. "Yoksulu doyurmuyorduk."

45. "Bâtıla dalanlarla birlikte biz de dalıyorduk."

46. "Cezâ gününü yalanlıyorduk."

47. "Ölüm bize bu haldeyken gelip çattı."

48. Şefaat edeceklerin şefaatı onlara bir fayda vermez.

49. Öyleyken bunlara ne oluyor ki öğütten yüz çeviriyorlar?

50. Sanki onlar ürkmüş yabanî merkepler gibidirler.

51. Arslandan kaçan.

52. Hayır! Onlardan her biri, önüne açılıvermiş sahifeler verilmesini istiyor.

53. Hayır! Aslında onlar ahiretten korkmuyorlar.

54. Hayır! Şüphesiz ki o bir öğüttür.

55. Dileyen ondan öğüt alır.

56. Bununla beraber Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar. O, kendisinden korkulmaya daha lâyıktır, mağfiret sahibi de O'dur.