'Türkiye'nin İsveç hamlesi çok zekice'

İsveç'in NATO'ya üyeliği ile ilgili protokol Meclis Dışişleri Komisyonu'ndan geçti ve meclise gönderildi. Dış Politika Uzmanı Mehmet Beyhan, son gelişmeyi değerlendirerek Türkiye'nin 'İsveç' sürecini çok zekice yürüttüğünü belirtti.

Haber: Yunus Akseki

Türkiye, İsveç'in NATO'ya katılımına süre karşı çıkmasının ardından dikkat çeken bir adım attı. Meclis Dışişleri Komisyonu, İsveç'in NATO'ya katılımını onayladı ve meclise gönderdi. İsveç'e tamamen NATO vizesi verilip verilmeyeceğine dair gözler meclise çevrildi. Türkiye'nin attığı bu önemli adımı değerlendiren Dış Politika Uzmanı Mehmet Beyhan, İsveç’in NATO’ya katılma meselenin farklı boyutları olduğuna dikkat çekti.

Zekice bir adım

Türkiye'nin aldığı kararın NATO Genel Sekreteri Jen Stoltenberg ve ABD Başkanı Joe Biden tarafından memnuniyetle karşılandığını hatırlatan Beyhan, Türkiye'nin İsveç ile ilgili izlediği politikada süreci net bir takvime bağlamamasının çok zekice bir hamle olduğunu vurguladı. Beyhan, "Türkiye, böylece hem İsveç’in terörle mücadele konusunda atacağı adımları ve işbirliği çabalarını görecektir. Hem de ABD Kongre’sinin F-16’ların modernizasyonu konusunda atacağı adımları görmüş olacaktır. Zira Türkiye, geçmiş tecrübelere dayanarak artık ABD’nin verdiği sözlere değil, atacağı somut adımları görmek istiyor" dedi.

Türkiye iyi niyetini gösterdi

Türkiye'nin attığı adım ile iyi niyetini göstermiş olduğunu söyleyen Beyhan, "Diplomatik görüşmelerde elinizin güçlü olması için, siz bir adım atarsınız karşı taraftan da bir adım atmasını beklersiniz. Türkiye, İsveç’in NATO’ya alınması meselesini komisyondan geçirerek, iyi niyetini göstermiş oldu. Böylece kendisine diplomatik bir alan açmış oldu. Bundan sonra Türkiye, karşı tarafın niyetini görecektir” ifadelerini kullandı.

İsveç sözünü tutmazsa...

İsveç'in NATO'ya katılması halinde verdiği sözlerini tutmaması durumunda yaşanabilecek olası gelişmelere dikkat çeken Beyhan, Türkiye’nin talepleri karşılanmadan İsveç’in NATO’ya girişine izin verirse, atacağı pek bir adım kalmaz. Bu, Türkiye’nin dış politikasında bir zafiyet oluşturur. Onun için Türkiye'nin böyle bir zafiyete mahal vermemek için işi sıkı tutuyor" dedi.

Beyhan ayrıca, bu tehlikenin farkında olan Türkiye'nin bekle gör politikası izleyerek İsveç’in NATO’ya alınmasını meclise havale ederek tasarıyı belli bir takvime bağlamadığını söyledi.

Türkiye’nin baskıları sonuç verdi

Son olarak yaşanan bur süreçte Türkiye'nin kazanımlarına değinen Beyhan, "İsveç, tıpkı Finlandiya örneğinde olduğu gibi, Türkiye’nin baskısı sonucunda terör yasasını değiştirdi. Son aylarda PKK terör örgütü, Finlandiya’da artık eskisi gibi Türkiye’nin aleyhinde rahat propaganda yapamıyor. Bütün bunların olumlu gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Türkiye’nin iadesini istediği terör örgütü mensupları var, onları Finlandiya henüz iade etmedi. Önümüzdeki süreçte Türkiye, İsveç makamlarından teröristlerin iadesini bekliyor'' ifadelerini kullandı.

Türkiye ABD'nin baskılarına boyun eğmedi

Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımına ilişkin karar değişikliğine gitmesinde ABD'nin baskılarının etkisinin olup olmadığına ilişkin tartışmalara değinen Beyhan, "Eğer ABD’nin baskıları sonuç vermiş olsaydı, şimdiye kadar İsveç çoktan NATO’ya katılmış olurdu. İsveç hâlâ NATO’ya katılamadıysa, bu Türkiye’nin baskılara boyun eğmediğini gösteriyor" açıklamasında bulundu.

ABD'nin tutumu yakında belli olacak

İsveç'in NATO'ya katılımına yeşil ışık yakan Türkiye'nin uzun süredir ABD ile müzakere ettiği F-16 savaş uçaklarının satışı konusunda bir sonuca varıp varılmayacağı en çok merak edilen konuların başında geliyor. Bu noktada F-16'ların Türkiye'ye satışına karşı Siyonist, Yunan ve Ermeni lobilerinin yoğun bir faaliyet içerisinde olduğuna dikkat çeken Beyhan, "Bu lobilerin hepsinin de Amerikan siyaseti üzerinde ciddi boyutta etkileri vardır. Bu lobilerin Türkiye’ye F-16’ların Türkiye’ye verilmemesi konusundaki yoğun propagandaya rağmen, ABD Başkanı Biden bu uçakların Türkiye’ye verilmesi için elinden geleni yapacağını Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a söyledi. Sözünü tutup tutmayacağını önümüzdeki süreçte bekleyip göreceğiz" söyleminde bulundu.

F-16’lar tercih değil zorunluluk

Türkiye'nin ödemesini yaptığı ancak teslim alamadığı F-35 savaş uçaklarının yerine F-16 savaş uçakları için bastırmasının nedenlerine değinen Beyhan, "Türkiye, hava savunma sistemini güçlendirmek için NATO üyelerinden Patriot’ları istedi, ama kimse vermedi. Bu durumda Türkiye alternatif bir seçenek olarak Rusya’dan S-400’leri almak zorunda kaldı. ABD S-400’leri bahane ederek Türkiye’yi F-35 programından çıkardı. Türkiye F-35 savaş uçağı için ödediği parasını tahsil etmek için F-16’ları talep etmektedir. Yani Türkiye’nin F-35’lerden F-16’ları talep etmesi, bir tercih değil, bir zorunluluktu" açıklamasını yaptı.

Finlandiya'ya neden onay verildi?

Türkiye'nin İsveç'ten önce Finlandiya'nın NATO'ya katılımına onay vermesinde Finlandiya'nın Türkiye'nin öne sürdüğü taleplerini yerine getirmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Beyhan, "PKK, terör örgütü Türkiye aleyhinde propaganda yapıyordu. Türkiye, bu konuda Finlandiya yetkililerine ‘’buna niçin izin veriyorsunuz?’’ diye sorduğunda, ‘’ülkemizde ifade özgürlüğü var’’ bahanesine sığınıyorlardı. Finlandiya’nın NATO’ya katılması gündeme gelince Türkiye’de dedi ki ‘’O zaman yasalarını değiştir ki terör örgütü, propaganda yapmasın’’ Bunun üzerine Finlandiya yasalarını büyük ölçüde değiştirdi ve Türkiye’de Finlandiya’nın NATO’ya üye olmasını onayladı" dedi.

Beyhan, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Türkiye'nin İsveç'i dışarıda bırakarak ilk olarak Finlandiya'nın NATO'ya katılımına onay vermesindeki en önemli unsurun, Türkiye ile Finlandiya arasında geçmişte bazı sorunlar yaşanmasına rağmen ciddi bir krizin yaşanmamasından kaynakladığını söyledi. Mehmet Beyhan, Türkiye'nin bu kararında “Finlandiya'nın Türkiye'nin makul taleplerini ve hassasiyetlerini büyük ölçüde karşılamasının etkili"