Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 1 Temmuz 1926'da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile Türkiye'nin kendi kara sularında egemenliğinin tescillendiğini ve bu düzenlemenin Türk denizciliğinin dönüm noktası olduğunu anlattı.
Son 22 yılda denizcilik sektörünün gelişmesi için çok önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerini, denetimleri artırdıklarını ve denizlere anlık izleme sistemleri kurduklarını ifade eden Uraloğlu, tersaneciliği geliştirdiklerini ve kıyıları deniz yapılarıyla donattıklarını dile getirdi.
Uraloğlu, attıkları adımlarla liman devleti denetimi uygulamalarında (Paris MoU) 2008'de beyaz listeye geçtiklerini anımsatarak, "Türk bayrağı, denizcilik sektöründe dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer almaktadır. Denizcilerimizin üzerindeki yükü paylaşmak için ÖTV'siz yakıt uygulamasını hayata geçirdik. 2004'ten itibaren, sicillerimize kayıtlı yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine özel tüketim vergisi tutarını sıfıra indirdik." diye konuştu.
Yaklaşık 12,8 milyar lira destek ve 6,8 milyon ton yakıt desteği sağladıkları bilgisini veren Uraloğlu, şöyle devam etti:
"Bu desteğin başarılı sonuçlarını her noktada görüyoruz. Yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı son 20 yılda 220 binden 2023 yılı sonu itibarıyla 705 bine yükselmiştir. Ayrıca, Türk bayraklı Ro-Ro gemilerinde her 10 deniz mili için yük birimi başına 2 dolar, Ro-Pax gemilere ise her 10 deniz mili için 3 dolar teşvik vermekteyiz. Ayrıca mevzuatta belirlenen şartların sağlanması halinde bayrak ayrımı gözetmeksizin Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerinin limanlarımızda ödediği kılavuzluk ve römorkaj ücretleri Bakanlığımızca karşılanmaktadır."
Türk limanları dünyada ilk 100 içindeBakan Uraloğlu, ülkenin 217 limanında 543 milyon ton yük, 12,4 milyon TEU konteyner elleçlendiğini aktararak, Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin'de bulunan konteyner limanlarının dünyada ilk 100 liman arasına girdiğini bildirdi.
Türk Boğazları'ndan uğraksız olarak geçen gemilerden alınan ücretleri düzenleyerek boğaz geçiş ücretlerini güncellediklerini anımsatan Uraloğlu, "Daha önce 1983 yılından 7 Ekim 2022'ye kadar sabitlenmiş bir değer üzerinden 0,80 dolar tahsil ediyorduk. 39 yılın ardından 7 Ekim 2022'de Cumhurbaşkanlığı Kararı ile bu tarifelerde yaptığımız güncellemeyle 4,08 dolara, 1 Temmuz 2023'te de 4,42 dolara çıkardık. Şimdi 1 Temmuz 2024 itibarıyla da Cumhurbaşkanı'mızın kararı ile boğaz geçiş ücretlerinde yeni bir güncelleme daha yaparak 5,07 dolara yükseltiyoruz. Bu sayede de devlet hazinemize döviz girişini artırmış olacağız." ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, ülkenin denizlerdeki hak ve menfaatlerini korumak, ulusal ve uluslararası sorumluluklarını zamanında ve eksiksiz yerine getirmek amacıyla Otomatik Tanımlama Sistemi'ni kurduklarını belirterek, bu sayede seyir gemilerinin izlendiğini anlattı. Uraloğlu, tehlikeli yük taşıyan gemilerin tanımında da uluslararası sözleşmelere uygun düzenleme yapıldığını söyledi.
Kurulan sistemlerle denizlerin 7/24 izlendiğini vurgulayan Uraloğlu, şöyle konuştu:
"Mavi vatanımızı teknolojik sistemlerle takip ediyoruz. Denizlerimizi COSPAS-SARSAT ve GMDSS sistemleriyle duyuyor, Otomatik Tanımlama Sistemi ile görüyor ve gemi trafik hizmetleri merkezleriyle yönetiyoruz. Bu kapsamda, komşu ülkelere de hizmet veriyoruz. Bakanlığımız bünyesinde 7/24 çalışan Ana Arama ve Kurtarma Koordinasyon Merkezi'miz sadece Türk Arama Kurtarma Bölgesi içinde değil dünyanın her noktasında ülkemiz denizciliğine ve havacılığına hizmet veriyor. Ayrıca komşu ve diğer ülkelerin kurtarma merkezlerinin de anlık irtibat kurabildiği ülkemizdeki tek merkezdir. Kurulan gemi trafik hizmetleri sistemleriyle ülkemiz, Türk Boğazları ile tüm kıyılarında seyir emniyetini ve deniz güvenliğini önemli bir oranda artırdı."
'Yeşil denizcilik için planlamalar yapıyoruz'
Uraloğlu, Türkiye Yüzyılı'nda denizcilikteki yeni mottonun "Temiz Denizlerde Güvenli, Emniyetli ve Sürdürülebilir Denizcilik" olarak belirlendiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bu kapsamda Bakanlık olarak çevremizi ve dünyamızı korumak için gerekli çalışmaları yürütüyor, dünyada iklim değişikliğine karşı alınan tedbirlere yönelik yeşil denizcilik için planlamalar yapıyoruz. Sadece gemiler için değil, liman tesislerimiz için de uzun yıllardır sürdürdüğümüz 'Yeşil Liman' uygulamasını güncelleyerek emisyon salımının azaltılması yönünde adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede kıyı tesisinde kullanılan elleçleme ekipmanlarının çevre dostu teknolojiye sahip, elektrik enerjisi kullanan ekipmanlar olması yönünde değiştirilmesi gibi destek mekanizmalarını içeren Yeşil Liman Sertifikası Programı'nı 2023'te yayımladık."
Denizcilikte Dekarbonizasyon ve Yeşil Deniz Taşımacılığının Desteklenmesi Projesi'nin Avrupa Komisyonu tarafından kabul edildiğine dikkati çeken Uraloğlu, oluşturulacak mekanizmayla sektöre Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası tarafından yaklaşık 20 milyon avro hibe, 50 milyon avro uzun vadeli uygun maliyetli kredi desteği verileceğini söyledi.
Uraloğlu, denizcilerle hep birlikte çalışarak, küresel ticaretin sürdürülebilir ve kapsayıcı bir şekilde büyümesine katkı sağlayabileceklerini ifade ederek, sözlerini, "Unutmayalım ki denizler bizi bir araya getiren ve geleceğimizi şekillendiren bir mirastır ve tarih boyunca insanlık için birleştirici bir güç olmuştur. Bu vesileyle mavi vatanımız olan denizlerimizdeki bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin sembolü olan 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Kanunu'nun yıl dönümünü de canı gönülden kutluyorum." diye tamamladı.