HABER:SÜLEYMAN KARAKULLUK
Mardin caddeleri, yarışın sonunu beklemektedir. Zira kendi memleketlerinden bir genç finişe doğru yaklaşmaktadır. Büyük bir tezahürat yükselir gökyüzüne doğru ve finişe ilk varan Mardin'li Mehmet'tir.
Kitapta konu edilen Mezepotamya Turu, gerçekten yapılıyor. Sonuncusu 2019'da yapılan tur, 2020'de pandemi sebebiyle gerçekleştirilemedi.
İşte romanın kahramanı Mehmet'in ilk mavi bisikleti böyleydi. 1980'li yıllarda aynı bisikletten benim de vardı. Ve ben o bisikletle, Tavas'tan Denizli'ye (o zaman yaklaşık 45 km idi yol) Denizlispor'un maçlarını seyretmeye gittim 4-5 kez...
Kitabın yazarı Mehmet Zeki Kutlu, bölgenin saygın siyasetçisi Abdülkadir Uslu beye kitabını takdim ederken.
SON zamanlarda okuduğum en güzel romanlardan birini sizlere tanıtmak istiyorum. Bisiklet sporu sevdalısı Mehmet Zeki Kutlu beyin yazdığı "Mezopotamya Turu" isimli kitap, Kırmızı ve Siyah Yayınları bünyesinden kitapçılardaki raflarda yerini alalı hayli oldu aslında.
Ahmet Çakır'ın programı
Spor yazarı Ahmet Çakır abimin youtube kanalında rastladım bu kitabın tanıtımına. Ahmet bey, kitabın yazarı Mehmet Zeki Kutlu ile güzel bir sohbet yapmıştı. Rica ettim Ahmet abiden kitabın bana ulaştırılmasını... Sağolsun Mehmet bey imzalı kitabını bir kaç gün içinde gönderdi.
Bir gecede bitirdim
Mardin'li bir bisiklet tutkunu gencin, ekmek dağıtımından şampiyonluğa uzanan hikayesini okumaya başladığımda, "Durma beni oku ve bitir" diyen bir üst vites vardı sanki... Son derece akıcı ve anlaşılır bir dil kullanan yazar, ilk kitabı olmasına rağmen bana göre çok başarılı bir başlangıç yapmış.
Yokuş aşağı aheste!
Hani yokuş aşağı hafif eğimli bir yolda, bisikleti bırakırsınız da öylesine akar gider ya, işte bu kitapta da okuyuş, öylesine aheste akıp gidiyor. Kitabı okurken, Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Bölgeleri'ni de geziyorsunuz bisikletle birlikte.
Tarihi mekan bilgileri
Mehmet Zeki Kutlu, kitabını o kadar güzel kurgulamış ki, hangi mekânı nerede ve nasıl tanıtacağını cuk diye denk getirmiş. Müzelerin, tarihi yapıların, tarihi köprülerin, gezilip görülecek yerlerin tasvirleri ve anlatımları son derece sadece, abartıya kaçmadan ve asıl temadan fazla uzaklaşmadan yapılmış.
Ne güzel tasvir bu!
"Rüzgâr bile güneşin ezici hakimiyeti karşısında ısınmış, serinleteceğine sıcak ve ateş gibi yalayıp duruyordu."
Bunu ve bunun gibi enteresan tasvirler hayli çok romanda. Bunları okudukça, berrak bir su gibi akıp gidiyor roman...
Azmin karşılığı
Romanın kahramanı Mehmet, babasına yardım eden bir gençtir. Mavi bisikletiyle, fırına ekmek taşıyarak evin geçimine katkı sağlamaktadır. Bir gün yolda giderken, profesyonel bisikletçilerle karşılaşır. Onların zorlandıkları yokuşta, bizim Mehmet onları tırıs geçer. Bu durum, haliyle dikkat çeker. Bisiklet takımının antrenörü onu görür ve bu çocukta iş olduğunu anlar. Onu takımına transfer ettirir.
Emekler boşa gitmez
Bir belediye işçisinin oğlu olan Mehmet, kendisine sağlanan imkânları ve destekleri boşa çıkarmayacaktır. Uluslararası Mezopotamya Bisiklet Turu'nu birinci bitirir ve ülkemize altın madalya kazandırır. Bu arada sevdalanır da tabii ki... Fakat onun verdiği asıl mesaj şudur: Kim olursan ol, ne kadar yetenekli olursan ol, azimle çalışmadıktan sonra başarılı olamazsın. Başarılı olmak için ille de zengin çocuğu, üniversite mezunu olmaya gerek yok. Yeter ki sen çalış azmet, gerisini Allah sana nasip edecektir.
Umulmadık kapılar açılır
Mehmet Zeki Kutlu beyin hayali, Fransa Bisiklet Turu'na bir Türk sporcu gönderebilmek. Bu kitapta, bisiklet sporuna gönül veren gençleri yüreklendiriyor. Ekmeğini kazanma uğrunda kullandığı bisikletle, ummadığı kapıların açıldığı yerlerden giren Mehmet'in başarısı, umarım gençlerimize ilham verir.