İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi'nde görevli bilim insanları, Marmara Denizi'nde müsilajla ilgili çalışmalarına devam ediyor.
Bilim insanları, deniz zeminindeki canlıların dağılımını ve miktarını belirlemek amacıyla trol ağıyla örnekler topladı. Güvertede türlerine göre ayrılan örneklerin, miktar ve ağırlıkları kaydedildi.
Oksijen seviyesi düştü canlılar risk altındaİÜ Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, alınan örnek organizmaları laboratuvarda inceleyeceklerini anlatarak, "Oksijen seviyesini 2 miligram/litre altında 0,8 ile 0,9 olarak ölçtük. Bu durum canlı yaşamı için çok olumsuz etkiye neden olacak, canlı yaşamını desteklemeyecek. Bu durum organizmaların oksijen açısından sıkıntı yaşadığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.
'Balık çeşitliliği azalıyor'Ayrıca balık çeşitliliğinin de çok fazla olmadığını vurgulayan Okyar, şöyle devam etti:
"Balık stokları ve çeşitliliğinde bir azalma söz konusu. Ekonomik değeri olmayan balıkların, deniz kirpisi gibi canlıların son derece yoğun olduğunu gördük. Marmara Denizi'nde yaptığımız gözlemlere göre, yavaş yavaş hava sıcaklıklarının da artmasıyla su sıcaklığında meydana gelen artış müsilaj oluşumunu tetikleyebilir. Yani Marmara'da müsilaj oluşumunu destekleyen belirtileri gördük. Marmara Denizi'nde şu anda oksijen düşük, klorofil değerleri yüksek ve ne yazık ki biyoçeşitlilik çok düşük."
'Güney'de müsilajın olduğu bilgileri bize geliyor"
Okyar, müsilajın daha çok kıyısal alanlar, akıntı ve yenilenme olayının daha sınırlı olduğu körfez bölgelerinde ortaya çıktığını ifade ederek, İzmit, Erdek ve Bandırma körfezleri ile insanların yoğun olduğu güney sahillerinin riskli bölgeler olabileceğini vurguladı.
Müsilajın geçen yıl ilk olarak bu bölgelerde ortaya çıktığının altını çizen Okyar, "Ayrıca Marmara Denizi'nin güney bölgesinde dipte müsilajın olduğu bilgileri bize geliyor. Üniversitemizden hocaların yapmış olduğu çalışmalarda Prens Adaları civarındaki bilimsel dalışlarda dipte partikül halinde yoğun artışın olduğunu ama geçen yıldaki gibi yoğun müsilaj kitlelerinin oluşmadığını ifade ettiler." dedi.
'İyileşme çalışmaları var'Marmara'nın hasta bir deniz olduğunu, iyileştirmek adına çeşitli çalışmalar ve çabaların gösterildiğini belirten Okyar, sürecin zaman alacağını dile getirdi.
Prof. Dr. Okyar, Marmara Denizi'ni kurtarmak adına alınan kararlarda stabil davranmanın, vazgeçmemenin, devam etmenin önemli olduğunu vurgulayarak, "Sonrasında Marmara Denizi'nin, çeşitliliğin bol olduğu, orkinosların, kılıç balıklarının görüldüğü, boğazdan uskumru balıklarının sepetlerle avlandığı biyoçeşitlilik açısından zengin olduğu dönemlere dönmesini arzu ediyoruz." diye konuştu.