İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı, bölgeyi büyük yıkıma uğratan ve soykırıma varan saldırılar, işgal ve abluka 241 gündür devam ediyor.
Bombardıman altında hayatta kalabilen Filistinliler ise enkaza dönen Gazze'deki hastanelerdeki imkansızlıklar nedeniyle en temel hakları olan sağlık hizmetlerinden yoksun.
İsrail'in katliamlar yaparak tüm sektörleri ve kurumları işlemez hale getirdiği Gazze Şeridi'nin Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi'nde de yakıt yetersizliği nedeniyle hastalar tedavi göremiyor.
Hastane yönetimi 27 Mayıs'ta yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, hastaneye yakıt girişine engel olduğu ve bir haftadan kısa bir süre zarfında bunun ikinci kez tekrarlandığını belirtmiş, yakıt sıkıntısı nedeniyle sağlık hizmetlerinin duracağı ve sağlık felaketi yaşanacağı uyarısı yapmıştı.
Sağlık hizmetlerini sürdürebilmek için günlük 4 bin ila 5 bin litre yakıta ihtiyaç duyulan hastanede saatler süren elektrik kesintisinin ardından, 15 bin litre yakıtın sağlanmasıyla yeniden hizmet verilmeye başlanmıştı.
Hayatta kalma mücadelesiAksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi gören 9 aylık bebek Sebil'in annesi Rim Hamdan, bebeği doğduğundan beri İsrail saldırıları altında zorlu bir yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi.
AA muhabirine konuşan Hamdan, İsrail saldırılarının başlamasıyla birlikte yaşadıkları Gazze kentinde bebeğinin tedavi göremediğini ve birçok kez göç etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.
Kızının hastalığı nedeniyle vücudunda ve karnında toplanan sıvının kalbine ve akciğerlerine baskı yaptığını ifade eden Filistinli anne, nefes almakta ve emmekte çok zorlanan minik kızının oksijen tüpüne bağlı yaşadığını dile getirdi.
Filistinli anne Hamdan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kızım siroz hastası. Dalak büyümesi ve safrada tıkanıklık var. Öncelikle sıvının vücudundan boşaltılması gerekiyor. Bebeğim yaşam mücadelesi veriyor. Ancak kaldığımız Aksa Şehitleri Hastanesi'nde jeneratörleri çalıştıracak yakıt tükendiği için bebeğim ve diğer hastalar hayati tehlike altında." dedi.
Hastanede yakıtın tükendiğini, hasta çocukların tedavisinin yapılamadığını ve çaresiz kaldıklarını ifade eden Filistinli anne, "Doktorlar, kızımın durumunun çok kötü olduğunu, her an hayatını kaybedebileceğini söyledi." sözleriyle yaşadığı çaresizliği anlattı.
Bebeğinin çok sıkıntıları ve ağrıları olduğunu, hastanedeki imkansızlıklar nedeniyle tedavi göremediğini belirten acılı anne, İsrail'in Refah'a kara saldırılarını başlattığı tarihten bu yana kapalı tutulan Refah Sınır Kapısı'nın açılmasını ve bebeğinin yurt dışında tedavi görmesini istedi.
Yaşadığımız acılar karşısında ölümü dilemeye başladıkAnne Hamdan, "Üç gün önce bebeğimin karnında biriken sıvıyı alma işlemi yaptık. Ama vücudunda yeniden su oluşuyor ve bu durum kalp ve akciğerlere baskı nedeniyle nefes darlığına neden oluyor. Sürekli acılar devam ediyor." diyerek bebeğin vücudunda sürekli sıvı biriktiğini ve karın bölgesinde toplandığını, sağlık ekiplerinin sıvıyı almak için sürekli cerrahi müdahalelerde bulunduğunu ancak sonuç alınamadığını ifade etti.
Özellikle sirozun üçüncü ve son evresinde olması, zayıf vücudu ve karın bölgesindeki büyük şişlik nedeniyle küçük kızına uygun kıyafet sağlayamadığından yakınan Filistinli anne, "Yaşadığımız acılar ve yaşanan ağır krizler karşısında yüreğim acılarla doldu. Ölümü dilemeye başladık." dedi.
Gazzeli anne Hamdan, "Bu çocuğun suçu ne? Neden dünyadaki diğer hasta çocuklar gibi gerekli tedaviyi ve uygun sağlık hizmetini alamıyor? Evdeki evlatlarımın anneleri ve kardeşlerinden mahrum kalmalarının suçu ne? Neden onlara sarılamıyorum? Hastaların tedavi hakkı yok mu?" sözleriyle dünyanın Gazze'de yaşananlar karşısındaki duyarsızlığına sitem etti.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 328'i çocuk, 10 bin 171'i kadın olmak üzere 36 bin 479 Filistinli öldürüldü, 82 bin 777 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.