Ali Rıza Demircan Hoca
MUHTEREM Milat Gazetesi okuyucuları, geçen hafta Ahiret Hayatı’na iman konusundan bahsetmiştik. Bu hafta da aynı konuya devam edelim istedim. Ancak bu sefer SORU-CEVAP şeklinde bir sohbetimiz olacak inşallah…
SORU: Gerçek müminlerin kabirlerinden çıkışı ve Mahşer’e gelişi, Kâfirler ve Münafıkların gelişi gibi korku ve dehşet içinde mi, yoksa güven içinde mi olacak?
CEVAP: Güven içinde olacak
Şanı yüce olan Allah’ımız şöyle buyurur: “Âyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp eğriliğe sapanlar bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa Kıyamet günü güvenle gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir.” (Fussılet, 40)
SORU: Hz Adem’den Kıyamet Günü’ne kadar yaşamış bütün insanlar ve cinleri kabirlerinden kaldırılacak ve sorgulanmak üzere Mahşer alanına sevk edilecektir. Mahşer Nedir?
CEVAP: Mahşer, dağları ve engebelerinden arındırılacak yeryüzünün dümdüz ve muhteşem bir mahkeme alanına dönüştürülmesidir; (Tâ-Hâ, 105-107) Bütün i insanların ve cinlerin yargılanmak üzere bu mahkeme alanında toplanmalarıdır.
Rabbimiz şöyle buyurur:
“O gün bütün ümmetleri diz çökmüş görürsün. Her Ümmet Amel Kitabı’nın başına çağrılır. O gün yaptıklarınızın karşılığını bulursunuz. Onlara ‘bu Amel Kitabı size gerçekleri dile getirecek Kitabımızdır. Biz sizin bütün yaptıklarınızın birer kopyasını çıkartıyorduk,’ denilecek.” (Casiye, 28,28)
SORU: Hiçbir kişi unutulmaksızın tek tek bütün ergin ve iradeli insanlar ve cinlerin bir araya getirileceği Mahşer’de sorgulama nasıl ve ne şekilde olacaktır?
CEVAP: Kur’ân’ın el-Kitab dediği hayat filminin ortaya konulup kişiye bizzat okutulup izletilmesi yoluyla olacaktır. ( Kehf, 47-49 ve İsra, 14)
El Kitabı her bir kişi için ergenlik sonrası bütün iradeli hayatı kapsayacak şekilde hazırlatılır.
SORU: Kur’ân’ın el-Kitab dediği hayat filmini kim, kimler için nasıl hazırlıyor?
CEVAP: Bizimle beraber olan özel vazifeli yazıcı ve görüntü alıcı melekler, sesli ve görüntülü olarak hazırlıyor
Rabbimiz şöyle buyuruyor: .
“Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler var, Değerli yazıcılar/kayda ve görüntüye alıcılar var, Onlar, yapmakta olduklarınızı bilirler.” (İnfitar, 10-!2)
“Yoksa onların gizlediklerini ve gizli–gizli konuştuklarını işitmedik mi sanırlar? Hayır, yanlarında bulunan elçilerimiz, onların ne dediklerini, yazmaktadırlar.” (Zühruf, 80)
SORU: Rabbimiz tarafından görevlendirilen melekler tarafından hazırlanan ve kişilerin yargılanmasında esas olacak el-Kitab denilen hayat kitabı, bir diğer anlatımla hayat filmi, hangi konuları içermektedir ve okuyup izlediklerinde kişilerin tavırları ne olacaktır?
CEVAP: el-Kitab denilen hayat filmi, özgür irade ile yapılan küçük veya büyük, şer veya hayır her söz, davranış ve işi içine almaktadır, fakat günahkârlar okuyup izlediklerinde feryadı basıp kabul etmeyeceklerdir.
Şanı yüce olan Allah’ımız Rabbimiz şu açıklamayı yapar:
“Amel Kitabı (Hayat filmi) ortaya konulmuştur; artık Mücrimlerin; inkarcıların / azgın günahkarların, o Kitap’ta olanlardan dolayı dehşetle korkuya kapıldıklarını görürsün. “Eyvahlar bize, bu Kitab’ane oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp her şeyi sayıp dökmüş?” derler. Böylece yapıp ettiklerini önlerinde hazır bulacaklardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.” (Kehf, 49)
SORU: Kur’ân’ın el-Kitab ismini verdiği hayat kitaplarını/hayat filmlerini okuyup izlediklerinde feryadı basıp “Bu Kitab benim hayat kitabım” değildir diyeceklere ne yapılacak?
CEVAP: Ağızları mühürlenip yapıp ettiklerine, elleri konuşacak ve ayakları tanıklık edecek
Rabbimiz şöyle buyurur:
“O gün ağızlarına mühür vuracağız, fakat elleri dile gelecek ve ayakları (hayatta iken) yapmış oldukları her şeye tanıklık edecektir.” (Yasîn, 65)
SORU: “el-Kitap olan hayat kitabını oku/izle. Hesap görücü olarak sen kendine yetersin,” denilerek okutulup izletilecek el-Kitab olan hayat kitabımız yani hayat filmlerimizdeki sözlerimiz, davranışlarımız, işlerimiz ve ilişkilerimiz nasıl değerlendirilecek?
CEVAP: Mahiyetini hiç mi hiç bilmediğimiz ama en küçücük şerlerimizi ve hayırlarımızı bile en ince ayarda tartacak terazilerle tartılıp değerlendirilecek.
Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Kıyâmet Günü (öyle doğru, öyle hassas) adalet terazileri kurarız ki, hiç bir kimse en küçücük bir haksızlığa uğratılmaz; bir hardal tanesi kadar bile olsa, (iyi ya kötü) her şeyi tartıya sokarız; hesap görücü olarak Biz yeteriz.” (Enbiya, 47)