Samsun'da bir bankaya ait çağrı merkezinde 7 yıldır çalışan 28 yaşındaki Zübeyde D.K. isimli kadın 1 yaşındaki çocuğu için ilgili yönetmeliğe istinaden çocuğunun bırakılması, bakılması, çocuğunu emzirmesi için çalışma yerine en fazla 250 metre mesafede yurt veya kreş kurulmasını eğer 250 metreden fazla ise çocuğunun ihtiyaçlarının giderilmesi için gidebileceği aracın sağlanmasını talep etti. Bu talebini noter kanalıyla işverene iletti.
Ancak işveren tarafından gerekli girişimlerde bulunulmaması üzerine genç kadın iş akdini tek taraflı olarak feshetti.
Ardından kıdem tazminatının verilmesi talebiyle 10.05.2018'de Samsun 1'inci İş Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme 28.02.2019'da sonuçlandı ve işverenin Zübeyde D.K.'ya kıdem tazminatı ödemesine karar verildi. İşveren bu karara itiraz ederek dosyayı Samsun bölge Adliye Mahkemesi 8'inci Hukuku Dairesi'ne taşıdı. Burada dosya üzerinden yapılanan değerlendirme sonucunda da 04.07.2019 tarihinde Zübeyde D.K.'ya kıdem tazminatının en yüksek faizi ile birlikte verilmesine karar verildi. Ardından toplam 26 bin 965 TL'lik kıdem tazminatı Zübeyde D.K.'ya firma tarafından ödendi.
'İŞVEREN YURT AÇMAK ZORUNDA'
Zübeyde D.K.'nın avukatı Ertaç Durak, 6331 sayılı yasa ve Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik gereğince 150'den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde 0-6 yaşındaki çocukların bırakılması için, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından çalışma yerinden ayrı ve iş yerine en fazla 250 metre mesafede bir yurt kurulmasının zorunlu olduğunu, eğer yurt bu mesafeden uzaksa işverenin çalışan için taşıt sağlamakla yükümlü olduğunu söyledi.
'KIDEM TAZMİNATI ALMAYI HAK KAZANDI'
Bu kapsamda müvekkilinin ilgili yönetmelik gereği bu taleplerde bulunduğunu dile getiren Durak, "Burada ilgili yönetmeliğe göre çalışan işçilerin işveren tarafından bir süt odası ve devamın bir yurt sağlanması gerekiyor. Ancak işveren tarafından bu sağlanmadığı için bizde bununla ilgili bir dava süreci başlattık. Dava sonucunda müvekkilimiz kıdem tazminatı almaya hak kazandı. Karşı tarafı temerrüde düşürebilmek için öncelikle bir noter ihtarı devamında ise arabuluculuk aşamasından sonra İş mahkemesinde görülen dava neticesinde sonuçlandırdık" dedi.
'İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜĞÜNDE'
Bu davanın açılabilmesi için iş yerinde bazı şartların sağlanması gerektiğini söyleyen Durak, "Öncelikle işverenin 150 kadın çalışan olan bir yer olması lazım, emziren bir anne olması lazım, bebeklerin bakımın ihtiyaçlarının giderilmesi, süt imkanlarının sağlanabilmesi ve eğer bu imkanlar sağlanamıyorsa ve 250 metreden uzaktaysa bunun içinde işveren tarafından seyahatlerinin tamamlanması gerekiyordu, tüm bu yükümlülükler işveren aittir. İşveren taraf bu yükümlülükleri yerine getirmediğinden biz de belirli yönetmeliğe göre davamızı açtık. Müvekkilimiz davayı kazandı ve bir üst mahkeme olan Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadı ve karar artık kesinleşti" şeklinde konuştu.
'ÇALIŞAN ANNELER İÇİN EMSAL NİTELİĞİNDE KARAR'
Durak verilen kararın çalışan anneler için emsal niteliği taşıyan bir karar olduğunu dile getirerek "Buradan emziren annelerimize seslenmemiz gerekiyor, eğer işvereniniz size bu şartları sağlamıyorsa işvereninize karşı tek taraflı fesihle kıdem tazminatı talep edebilir annelerimiz. Çünkü çocuklarımızın geleceği için işverenlerin bu yükümlülükleri yerine getirmesi gerekiyor" diye konuştu.