Macron'un Fas'ta Filistin direnişini hedef alması tepkilere yol açtı

Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, Fas ziyaretinde parlamentoda yaptığı konuşmada "Gazze'deki Filistinli direniş gruplarını "barbar" olarak nitelemesi, ülkede siyasi kesimler ile sivil toplum kuruluşlarının tepkisini topladı ve sokak gösterilerine sebep oldu.

Fas'taki birçok kesim, Macron'un Filistinli direniş gruplarını "barbar" olarak nitelendirmesine "aleni iki yüzlülük", "diplomatik sınırların aşılması", "klasik sömürgeci söylem" ve "tarihi gerçeklerin çarpıtılması" ifadeleriyle tepki gösterdi.

Macron'un söylemlerini "İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırımda ortaklık seviyesine" çıkardığını ifade eden Faslı çevreler, Filistin direnişini hedef alan söylemlerin, "Fas halkının Filistin'i ve direnişi destekleyen tutumunu küçümseme" olarak değerlendirdi.

- "Sömürgeci bir yaklaşımı ortaya koyuyor"

Faslı sivil toplum kuruluşu Filistin İçin Ulusal Eylem Grubu Genel Sekreteri Aziz Henavi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Macron'un "Filistin direnişine karşı sömürgeci bir söylem" kullandığını söyledi.

Henavi, "Macron'un açıklaması sömürgeci bir yaklaşımı ortaya koyuyor. Sömürgeciliğe boyun eğmeyen direnişi sabotaj ve terörizm olarak tanımlayan klasik sömürge söylemini yeniledi." dedi.

"Macron diplomatik sınırları aştı." diyen Henavi, Fransa Cumhurbaşkanı'nın Fas ile Fransa arasındaki ikili ilişkileriyle ilgisi olmayan bir konuya değindiğini ifade etti.

Henavi, Filistin direnişinin meşru olduğuna vurgu yaparak, "Macron, İsrail'in Fas'taki maslahatgüzarı rolünü üstlendi ve Filistin direnişini kınayan söylemlerde bulundu." şeklinde konuştu.

Macron'un İsrail'in kendini savunuma hakkı bahanesiyle Filistin'deki işgali meşrulaştırdığına dikkati çeken Henavi, "Hatta Macron, 80 yıl önce Nazi Almanyasının sömürgeleştirdiği ve kurtuluş kahramanı General Charles De Gaulle'ün Fransız direnişine öncülük ettiği modern çağdaki tarihi vakayla bile çelişiyor." dedi.

Henavi, "Macron'un bazı Hamas liderlerini terörist olarak görmesi mantığıyla yola çıkarak, Filistin meselesinde de Gaulle'ün Yahya Sinvar olduğunu söyleyebiliriz. Aynı mantık ve yaklaşımla General de Gaulle, Demokratik Alman Cumhuriyeti'ne karşı direnişe öncülük eden bir terörist olarak değerlendirilebilir ve Almanya'nın, de Gaulle liderliğindeki Fransız terör ordusuna karşı kendisini savunma hakkı vardı." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kabul edilemez ve diplomatik nezaketten yoksun"

Fas'taki en büyük İslami grup Adalet ve İhsan'ın Dış İlişkiler Sorumlusu Muhammed Hamdavi, Macron'un Fas parlamentosunda kullandığı söylemleri kınadı.

Hamdavi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Fransa Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını kınıyoruz. Bunlar kabul edilemez ve diplomatik nezaketten yoksundur." ifadesini kullandı.

Macron'un açıklamalarıyla Fas halkının, Filistin'i ve Filistin direnişini destekleyen tutumuna saygısızlık ettiğini belirten Hamdavi, Macron'un konuşma yaptığı günde Gazze'de 121 Filistinlinin İsrail saldırılarında öldürüldüğüne dikkati çekti.

- "Son derece tehlikeli ve provokatif"

Fas'taki Tevhit ve Islah Hareketi'nden yapılan açıklamada, Macron'un Filistin davasına yönelik açıklamalarının "son derece tehlikeli" olduğu ve Fas halkı tarafından "provokatif" olarak karşılandığı vurgulandı.

Açıklamada, "Macron'un açıklamaları, tarihin gerçeklerinin açık bir şekilde çarpıtılmasıdır. İşgalci Siyonist İsrail'in, dünyanın özgür halkları ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından kınanan suçlarının örtbas edilmesi ve meşrulaştırılmasıdır." ifadesine yer verildi.

Macron'un söylemlerini, Filistin'i koşulsuz destekleyen Fas halkını temsil eden Fas parlamentosunda yapmasının kışkırtıcı olduğu kaydedildi.

- Benkiran'dan açık mektup

Fas'ta muhalefetteki Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Başkanı ve eski Başbakan Abdulilah Benkiran, Macron'a yazdığı açık mektubunda, kendisinin açıklamalarını reddettiğini belirterek, bu grupların "işgale ve soykırıma karşı direniş hareketleri" olduğunu vurguladı.

Benkiran mektupta, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırıma ilişkin konuşmanızın içeriğinden duyduğumuz büyük şaşkınlığı ifade etmek isteriz. Hamas ve tüm Filistinli gruplar İsrail'in yürüttüğü sömürgecilik, işgal, etnik temizlik ve soykırıma karşı direniş hareketleridir." ifadelerine yer verdi.

İsrail'in, Filistin topraklarını yasadışı bir şekilde işgal ettiğine işaret eden Benkiran, İsrail'in yaptığı şeyin "meşru müdafaa hakkıyla hiçbir ilgisi olmadığını" kaydetti.

Benkiran, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik "barbar saldırılarının" 7 Ekim 2023'ten çok uzun yıllar önce başladığını, İsrail'in kurulduğu 1948'den bu yana 76 yılı aşkın bir süredir kesintisiz olarak devam ettiğini belirtti.

-"Fransa sömürge sözlüğünü yeniledi"

Fas'ta İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine karşı çıkan Normalleşmeye Karşı Fas Gözlemevi'nden yapılan açıklamada, Macron'un "tıpkı sömürgeci Fransa'nın 20'nci yüzyılın ortalarında emperyalizme karşı olan Fas, Cezayir ve Tunus'taki direnişçilere yaptığı gibi, direniş hakkını terörizm olarak tanımlayıp, bunu suç sayarak eski sömürge sözlüğünü yenilediğini" kaydedildi.

Açıklamada, "Macron konuşmasını yaparken, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde İsrail ordusunun bombaladığı bir binanın enkazından 70'ten fazla Filistinlinin naaşının çıkarıldığına" işaret edildi.

-Faslı parlamenterler de Macron'un açıklamasını kınadı

Macron'un açıklamaları Faslı milletvekilleri tarafından da eleştirildi.

Fas Adalet ve Kalkınma Parlamento Bloğundan yapılan açıklamada, "Macron'un 7 Ekim olaylarına ilişkin değerlendirmesinde yer alan haksız ve yanlış nitelendirmeyi reddediyoruz." ifadelerine yer verildi.

Aksa Tufanının doğal bir tepki olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "İsrail'in sözde kendini savunma hakkının kazanılmasına karşı Aksa Tufanını barbarca olarak tanımlamanın, sürmekte olan bir soykırım savaşında işgalci İsrail ile ortaklık anlamına gelebileceği" ifade edildi.

Demokratik Sol Federasyon'un milletvekillerinde Fatıma et-Tamini, Macron'un Filistin direnişi hakkındaki konuşmasını reddettiklerini kaydetti.

Tamimi, "Bu konuşma, terörizmin en çirkin türlerini uygulayan Siyonist oluşumu desteklemeye ve silahlandırmaya devam ederken, demokrasiyi ve insan haklarını savunduğunu iddia eden Fransa'nın apaçık ikiyüzlülüğünü ortaya koymaktadır." dedi.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Fas Parlamentosundaki konuşması sırasında Filistin direnişine yönelik eleştirileri ülkede protesto edildi.