KAVAŞRA (AA) - TURGUT ALP BOYRAZ/ İDRİS OKUDUCU
Bazı Lübnan televizyonlarında canlı olarak yayınlanan turnuvada şampiyon ilan edilmesinin ardından yanında getirdiği Türk bayrağını açan Abdullah, daha sonra sırtındaki ay yıldızlı bayrakla şükür secdesine kapandı.
Kameraların kendisine odaklandığı esnada Türk bayrağını havaya kaldıran sporcu, etrafındakilere sarılarak sevinç gösterisinde bulundu.
Lübnan'da 11 Ağustos'ta düzenlenen Arap Muharebe Sporları Gençlik Dövüşü Turnuvası'nı kazanan Abdullah, ülkenin kuzeyindeki Akkar vilayetine bağlı olan Kavaşra Türkmen köyünden.
Çoğunluğu hala Türkçe konuşan Kavaşra köyünün eski ismi ise Göçerli olarak biliniyor.
Hedefi Türkiye'deki kulüplere gidebilmekGöçerli'de anne-babası, dedesi ve üç kardeşiyle yaşadığı evin bahçesinde AA muhabirine konuşan Türkmen sporcu Abdullah, "Aslımız Türk olduğu için Türk bayrağı açtım. Çok şükür turnuvada birinci oldum. Türkiye'deki turnuvalarda da yarışmak istiyorum." dedi.
Başarısıyla hocasının ve ailesinin yüzünü güldürdüğü için çok mutlu olduğunu dile getiren Abdullah, turnuvadan bir ay önce yoğun bir çalışma temposuna girdiğini belirtti.
Düzenli olarak her gün koştuğunu, antrenörüyle boks ve farklı teknikler üzerine antrenmanlar yaptığını aktaran Türkmen genç, muaythai sporuna 6 yıl önce başladığını kaydetti.
Hocasından muaythai boksu ve savunma teknikleri hakkında çok şey öğrendiğini aktaran Abdullah, çalışmalarının neticesi olarak Lübnan'daki farklı turnuvalarda üst üste başarılar elde ettiğini söyledi.
Abdullah, "Hedefim, Türkiye'deki kulüplere gidebilmek ve sporumu orada icra etmek." ifadelerini kullandı.
Anne ve babasından Türkçe öğreniyorAilesinden biraz Türkçe konuşmayı öğrendiğini ifade eden Türkmen genç, "Annem ve babam Türkçe konuşuyor. Ben de onlardan yavaş yavaş öğreniyorum." diye konuştu.
Genç sporcunun annesi Gazve de oğlunun maçı kazanmasına ve ringde Türk bayrağı açmasına çok sevindiğini ifade etti.
Duygularını kendi şivesiyle Türkçe olarak ifade eden anne Gazve, "Çünkü bizim de aslımız, atalarımız Türk. Bizler de Türküz. İnşallah oğlumun bu alandaki başarılarının devamını Türkiye'de de görürüm." dedi.
Türkçe konuşmayı babasından öğrendiğini aktaran Gazve, "Oğlum çok fazla Türkçe bilmiyor. İnşallah öğrenecek." ifadelerini kullandı.
'Sadece Türkçe konuşan o nesil artık yok'Abdullah'ın 82 yaşındaki dedesi Saad, atalarının Lübnan'da yaşamalarına rağmen Türkçe dışında bir dil bilmediğini söyledi.
Saad, zamanla dilde yaşanan değişimi ise şöyle anlattı:
"Eskiden köyde sadece Türkçe konuşulurdu. Zamanla Arapça girmeye başladı. Babamın Türk (Osmanlı) kimliği olduğunu hatırlıyorum ancak kimliği muhafaza edemedik. Özümüz Türk ancak sadece Türkçe konuşan o eski nesil artık yok."
Göçerli'de 12 Türkmen muaythai öğrencisi var
Velid Abdullah'ın antrenörü Aley Edip Salih, şampiyon olan genç öğrencisi ile gurur duyduğunu dile getirdi.
Türkmen genç Velid'in en iyi öğrencilerinden biri olduğunu belirten Salih, şunları kaydetti:
"Velid günde üç kez spora gelir ve aynı zamanda koşar. Hafta sonları da kendi evinde çalışıyor. Kavaşra köyünde 10-12 Türkmen öğrencim var ve inşallah en kısa zamanda iyi yerlere gelecekler.
Ancak biliyorsunuz maddi sıkıntılar var. Öğrenciler turnuvalara katılabilmek ve ringe çıkabilmek için her şeyi kendi cebinden ödüyor."
Gelecek yıl Hatay'da bir turnuva düzenleneceğini hatırlatan antranör Salih, maddi sıkıntılara rağmen Velid ile bu turnuvaya katılmayı temenni ettiğini söyledi.
Lübnan'daki Türk varlığıLübnan'daki Türk varlığının çok eskilere dayandığı biliniyor. Çoğunluğu ülkenin kuzeyindeki Akkar ve Trablus şehirleri civarındaki köylerle, Beka Vadisi'ndeki beldelerde yaşayan Türkmenlerin sayıları bugün on binleri buluyor.
Bunlardan ülkenin kuzeyindeki Kavaşra köyü ile doğusundaki Beka Vadisi'nde bulunan Duris, Hadidiyye, Nanaiyye, Addus ve Şehiymiyye gibi köylerde yaşayanlar bugün hala kendi lehçeleriyle Türkçe konuşmaya devam ediyor. Bazı Türkmen köyleri ise Türkçeyi unutarak tamamen Arapçaya geçmiş.
Lübnan Türk ağızları hakkında saha çalışmaları yaparak bu konuda bir kitap ve çok sayıda makale yayımlayan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Öğretim Üyesi Türkolog Prof. Dr. Özgür Kasım Aydemir'in aktardığına göre Lübnan'da 8. yüzyılda başlayan öncü Türk yerleşimi Bekaa Vadisi’ne yapıldı.
Bununla birlikte Lübnan'daki Türklerin asıl nüfus yoğunluğuna Moğol istilasının önünden çekilerek Anadolu’dan gelen Türkmen kafileleri ile ulaştığını belirten Aydemir, "Lübnan’daki Türk varlığının en ihtiyatlı ifadeyle Anadolu’yla eş zamanlı olduğunu söyleyebiliriz." dedi.
Mardin'den Lübnan'a göç eden on binlerce kişi ve Girit'ten gelen binlerce Türk de bugün Lübnan'da yaşayan Türk veya akraba topluluklar arasında yer alıyor.