Lübnanlı halka çağrı: ''Kıtlık geliyor, stok yapın''

Lübnan’da Ekim 2019’da başlayan ve Başbakan Hariri’nin istifasıyla devam eden protestolar, ülkeyi ağır bir siyasi ve ekonomik krize doğru sürüklüyor. Uzmanlar gösteriler ile birlikte değer kaybeden Lübnan Lirası ve doların stoklarda tutulası nedeniyle kıtlığın kapıda olduğunu belirtiyor. Geçtiğimiz ay ortaya atılan bir iddiaya göre, Lübnan Maruni Patriği Mar Beşşara Patrice, ülkenin güneyindeki Sayda’da bulunan bir kilise papazına gönderdiği mektupta açlık yaşanacağı uyarasında bulunarak gıda stoklama çağrısı yaptı. Bu çağrı, Lübnan’daki krizin büyüklüğünü gözler önüne serdi.

Geçtiğimiz yılın Ekim ayında Lübnan’da başlayan sokak gösterilerinin şiddeti her geçen gün artıyor. Yüksek vergi oranları, hükümetin ekonomi politikaları ve iletişime getirilen yeni vergiler nedeniyle sokaklara çıkan halkın protestoları, Başbakan Saad Hariri’nin istifasına neden olmuş, yeni hükümet kurma süreci başlamıştı. Ancak yeni bir hükümet kurma görevi verilen üniversite profesörü Hasan Diab şu ana kadar bir çalışma ortaya koyamadı. Diab, dini hiçbir grubun yönetimde bulunmamasını talep eden göstericileri dikkate alarak teknokratlar hükümeti kurmaya çalışsa da, çeşitli gruplar tarafından engellenmeye devam ediyor. Çok dinli bir toplumun bir arada yaşadığı Lübnan'da, iktidar 1940’lı yıllardan bu yana farklı dinlere mensup kişiler arasında paylaştırılıyor. Buna göre ülkenin cumhurbaşkanı Hristiyanlar, başbakan Sünni Müslümanlar, parlamento başkanı ise Şii Müslümanlar arasından seçiliyor.

HALK SOKAĞA ÇIKTIKÇA LÜBNAN ERİYOR

Yeni hükümetin kurulamaması ve vergilerin düşürülmemesi nedeniyle yılbaşı arasından sonra tekrar sokaklara dökülen Lübnan halkı, geçtiğimiz haftayı “Öfke Haftası” ilan ederek sokaklarda araba lastikleri yaktı. Trafiğin yer yer tamamen tıkandığı şehirde çok sayıda sürücü saatlerce araçlarında beklemek zorunda kaldı. Göstericilerin sokakları terk etmemesi nedeniyle yaşanan kaos sonrası Lübnan Lirası her geçen gün değer kaybederken, bankalar ABD Doları’nı kasalarından çıkarmıyor. Uzmanlara göre protestocular sokaklara dönmeye devam ettikçe Lübnan erimeye doğru gidiyor. Siyasi kriz ve ekonomik kriz birbirini besliyor.

“ÖNÜMÜZDEKİ 3 YIL ÇOK ZOR OLACAK”

Lübnan’daki sürecin ürkütücü boyutu ise Hristiyan Maruni Patrik Mar Beşşara Patrice’nin Sayda’daki bir kilisiye gönderdiği mektupla ortaya çıktı. Maruni patrik kiliselere gönderdiği mektupta açlık ve kıtlık yaşanacağı uyarısını yaparken halkın yemek stoklaması gerektiğini söyledi. Sayda kentinde yaşayan Maruni din adamı, kıtlığın giderek yakınlaştığını, önümüzdeki 3 yılın halk için çok zor olacağını söyledi ve insanlara kendi buğdaylarını dikmelerini tavsiye etti.

YOKSULLUK ORANI YÜZDE 50’Yİ AŞACAK!

Patriğin korkutucu uyarıları ve ülkenin içinde bulunduğu durum, Lübnan iç savaşından bu yana yaşanan en büyük çöküş olarak değerlendirildi. Tüm sektörlerin ekonomik krizle boğuştuğunu ifade eden uzmanlar, 2020 yılı başlangıcıyla yoksulluk oranının Lübnan halkının yüzde 50’sini aşacağını söylüyor. Öte yandan ülkede pek çok siyasetçi de yaklaşan açlık ve kıtlık durumuna karşı halkı uyarmaya başladı. Maruni Bağımsızlık Hareketi Genel Başkanı ve Milletvekili Mişel Moavad da Lübnan’da Birinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen benzer bir kıtlığa karşı uyardı. Halkın ilaç ve gıda stoğu yapması, öte yandan devletin de yoksul ailelere destekte bulunması gerektiğini söyledi. Uzmanlar 2020 yılının Lübnan için felaket yılı olacağını düşünüyor ve krizin Şubat sonundan itibaren zirveye ulaşacağını söylüyor.

PROTESTOCULAR HASAN DİAB HÜKÜMETİNİ İSTEMİYOR

Öte yandan, Ekim ayından beri meydanları dolduran protestocular, hükümeti kurmakla görevlendirilen Hasan Diab’ın önceki gün Temsilciler Meclisi Başkanı ve Emel Hareketi lideri Nebih Berri ile görüşmesinin ardından hükümetin kurulacağı söylentilerinin artması üzerine, Meclis’in önünde toplanarak Diab’ın hükümet kurmasına karşı olduklarını göstedi. Diab’ı, Şii ikili olarak adlandırılan Hizbullah ve Emel Hareketi’nin güdümünde olmakla suçlayan protestocular, yeni hükümette de liyakate değil, örgütsel ve mezhepsel bağlara öncelik verildiğini düşünüyor. Polis ise 18 Ocak’ta Temsilciler Meclisi önünde yapılan protestolara göz yaşartıcı gazlar ve tazyikli sularla müdahale etti.

Haber: Neslihan Önder

Kaynak: Dünya Bülteni