Litvanya Cumhurbaşkanı, AB'nin enerji güvenliğinde Azerbaycan'ın önemine işaret etti

Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Avrupa Birliği (AB) ile Azerbaycan arasındaki enerji işbirliğinin genişletilmesinin AB enerji piyasasına olumlu etki ettiğini belirterek, "Bu işbirliği AB'nin kış mevsiminde enerji kaynaklarını güvence altına almasına yardımcı olmuştur." dedi.

Nauseda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta bir araya geldi.

Görüşmenin ardından değerlendirmelerde bulunan Nauseda, Aliyev ile Güney Kafkasya'daki güvenlik durumu, ekonomi ve Rusya-Ukrayna savaşının bölgesel etkilerine ilişkin konuları ele aldıklarını söyledi.

Nauseda, Litvanya'nın AB ile Azerbaycan arasındaki ortaklık ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik güçlü desteğini vurguladı.

AB ile Azerbaycan arasındaki enerji işbirliğinin genişletilmesinin AB enerji piyasasına olumlu etki ettiğini aktaran Nauseda, "Bu işbirliği AB'nin kış mevsiminde enerji kaynaklarını güvence altına almasına yardımcı olmuştur." ifadesini kullandı.

Nauseda, Rusya'nın yaptırımları aşmasını engellemek ve Ukrayna'yı zafere ulaşana kadar desteklemek için birlikte çalışılması gerektiğinin altını çizdi.

"Barış anlaşmasının kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz"

Aliyev de Litvanya ile Azerbaycan arasındaki stratejik işbirliğinin önemine değinerek, "Önümüzdeki yıllarda ekonomi ve ticaret alanlarında olduğu kadar siyasi düzeyde de işlerin hızla ilerleyeceğini umuyoruz." diye konuştu.

Bölgesel meseleler hakkında da Nauseda ile görüş alışverişinde bulunduklarına dikkati çeken Aliyev, şöyle devam etti:

"Litvanya Cumhurbaşkanı'nı Azerbaycan-Ermenistan barış görüşmeleri hakkında bilgilendirdim. Azerbaycan toprakları uzun yıllar boyunca, yaklaşık 30 yıl boyunca Ermeni işgali altında olmasına rağmen barış görüşmelerinin Kafkasya'ya uzun vadeli barış getireceğini umuyoruz. Bu işgal sonucunda bir milyon Azerbaycanlı kendi topraklarından sürüldü, topraklarımızın yaklaşık yüzde 20'si işgal altındaydı. İşgal altındaki topraklarda, tarihi yerler de dahil olmak üzere neredeyse tüm altyapı ve binalar işgalciler tarafından tahrip edildi. Bir barış anlaşmasının imzalanmasının kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz ve bu hedefe ulaşmak için yapıcı çabalar sarf etmeye çalışıyoruz. Elbette bu barış anlaşması uluslararası norm ve ilkelere dayanmalıdır."