Libya’yı Türkler özgürleştirdi

Türkiye ve Libya arasında imzalanan mutabakatlar, Doğu Akdeniz''de emperyalist güçlerin oyununu bozdu. Tarihi vesikalar, Libya’nın Batılı güçler tarafından yağmalandığını, Türklerin ise yardıma yetişerek Libya’yı özgürleştirdiğini ortaya koyuyor.

Süleyman BAŞ

Akdeniz’deki kirli planları sondaj çalışmaları ve Libya ile yapılan anlaşmalarla altüst eden Türkiye, uluslararası hukuktan doğan haklarını korumak için kararlı bir duruş sergiliyor. Bugün “Türk askerinin Libya’da ne işi var” diyenler, Osmanlı’dan beri süregelen köklü bağların farkında değil. Mehmetçik 108 yıl sonra tekrar Libya’ya giderek, Libya’nın istikrarına ve bölgesel barışa katkı sunacak. Mehmetçik’in Libya çıkarmasının bir benzerini Osmanlı döneminde Libya'yı sömürgeleştiren ve yağmalayan İspanyollara karşı yapmış, önce ülkenin doğusunu oluşturan Sirenayka’yı daha sonra ise Trablus’u fethederek, bölgeye huzur getirmişti.

Osmanlı bakiyesi Türkler

Libya'daki Müslümanlar, sömürgeci İspanyollara karşı İstanbul'a bir heyet göndererek Osmanlı'yı Libya'ya davet etti. Turgut Reis'in Trablus'u fethetmesi ile birlikte Türkler Libya'ya yerleşmeye başladı. Turgut Reis'le birlikte Libya'ya 12 bin yeniçeri ve levend geldi. Libya, Cezayir ve Tunus'ta bugün varlığını sürdüren Kuloğlu-Koloğlu adı verilen kişiler bu Osmanlı askerlerinin soyundan gelmektedir.

Turgut Reis’in mezarı Libya’da

1517'de Osmanlı, Mısır'ın zaferi sonrası Libya'nın Sirenayka Bölgesi'ni fethedince, Libya'da Türklerin varlığı da başlamış oldu. 1551'de Osmanlı’nın Libya kıyılarına akınları ve Trablusgarp'ın 1553'te fethi ile Trablusgarp beylerbeyliği kuruldu ve Sirenayka Trablus'a bağlandı. Bugün yoğun olarak Misrata'da yaşayan Libya Türkleri, Osmanlı'dan günümüze kalan bakiyedir. Kendilerine Kuloğlu-Koloğlu denilen Türkler, yalnızca Libya’da değil Cezayir ve Tunus'ta da varlıklarını sürdürüyor. Trablus fatihi Turgut Reis'nin mezarı ise bugün Trablus'tadır. Libya'da ayrıca Osmanlı'nın Mısır'ı fethi sonrası burada kalan ve aslen Kıpçak Türkü ve Çerkes kökenli olan pek çok sayıda kölemen de bulunmaktadır.

Osmanlı adına Türkler yönetti

Kölemenlerin torunları bugün ekseriyetle Misrata bölgesinde yaşamaktadırlar. Karamanoğulları soyundan gelen bu Türkler, 1711 yılından itibaren Karamanlı Hanedanı olarak Libya'yı 1835 yılına dek Osmanlı adına yönettiler. Misrata bugün nüfusunun yüzde 80'i Türk/Kölemen/Koloğlu kökenli bir şehirdir. Karamanlılar döneminde Libya'ya Anadolu’dan yoğun bir Türkmen göçü yaşandı. Libya'ya göç eden Türkmenlerin bir kısmı, Girit'in fethinden sonra Girit'e yerleştirdiler ve oradaki Türk nüfusunun çoğunluğunu oluşturdular. Libya Türklerinin bir kısmı da Libya'nın güneybatısındaki Fizan’a sürüldüler. Bugün Libya’daki Türklerin bir kesimi de Fizan sürgünlerinin bakiyeleridir.

Libya’nın ilk başbakanı Türk

Resimaltı- 1949-1952 yıllarında Libya başbakanı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin emekli valisi Sadullah Koloğlu.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Libya’da yeni bir devlet kurulması çabaları vardı. Libya toprakları Trablus, Bingazi ve Fizan olarak üçe bölünmüştü. Libya Devleti’nin kurulmasını istemeyen İngilizlere karşı Emir İdris Senusi, Türkiye ile birlikte hareket etti. Daha sonra ülkeye kral olacak olan Senusi, Libya’nın ilk başbakanının Derne’de kaymakamlık da yapmış olan Sadullah Koloğlu olmasını istiyordu. Senusi talebini Türkiye’ye iletti. Daha önce Libya’da sağlık bakanlığı da yapan Koloğlu, Ankara hükümetinin izniyle üç yıl boyunca Libya’da başbakanlık yaptı. İsmi Bingazi’deki bir hastaneye verilen Sadullah Koloğlu, gazeteci ve akademisyen Orhan Koloğlu'nun babasıdır.

Türkçe etkin olarak kullanılıyor

Libyalıların diline yerleşmiş olan pek çok Türkçe kelime Libyalılar tarafından günlük hayatta sıkça kullanılıyor. Özellikle gıda alanında börekten baklavaya, kavurmadan bulgura pek çok kelime Libya diline geçmiş durumda. Osmanlı döneminde ülkede inşa edilen birçok eser günümüze kadar geldi. Ancak son yıllarda meydana gelen olaylar nedeniyle birçok tarihi eser zarar gördü. Libya’da Osmanlı mirası eserler TİKA tarafından restore edilerek, ecdat yadigarlarına sahip çıkılıyor.