Libya’da planlar altüst oldu

Türkiye’nin Libya’da BM tarafından tanınan meşru UMH hükümeti ve lideri Sarrac’a destek vermesi, Libya üzerine planlar kuran Rusya ve ABD’nin planlarını altüst etti. UMH hükümetinin Türkiye’nin desteği ile Hafter’i sıkıştırması üzerine Rusya Hafter’i azarladı.

Reşat OKUR

Libya’da Hafter üzerinde etkinliği azalan Rusya, darbeci Hafter’in tek yanlı olarak ‘Devlet Başkanlığı’nı ilan etmesini reddetti. Kremlin’in, hem devrik Lider Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam Kaddafi’yi hem de Hafter’i ayrı ayrı destekleme planı, Türkiye’nin sahada etkinliğini artırması ile bozuldu.

Lavrov: Onaylamıyoruz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Libya'nın doğusundaki gayrimeşru güçlerin darbeci lideri Halife Hafter'in kendisini "devlet başkanı" ilan etmesini onaylamadıklarını söyledi. Lavrov, "Rusya bunu onaylamıyor. Libya'nın çözüm sürecindeki mevcut kriz, tek taraflı kararların alınması için gerekçe değil" dedi.

Rusya ile darbeci Hafter arasındaki uzlaşmanın yerini krize bıraktığını söyleyen uzmanlara göre bu durumdan faydalanmak isteyen ABD ise Hafter’le yakınlaşmak istiyor. ABD basınından Bloomberg’in haberine göre ise de Ruslar aslında Kaddafi’nin oğlunu lider olarak görmek istiyor ancak Hafter kartını da elinden kaçırmak istemiyor.

Hafter kaçmıştı

Ocak ayında Türkiye ve Rusya’nın diplomasisi ile yapılan ateşkes görüşmelerinde Hafter, hazırlanan metni imzalamadan toplantıdan kaçmıştı. Bu durumun sebebinin, “Rusya’nın Hafter üzerindeki etkinliğinin azalması” olarak değerlendiriliyor. ABD ise Libya’nın Stratejik bölgelerinde hem istihbarat servisleri hem de ABD askerleri ile alan kazanma savaşı veriyor.

Türkiye güçlendi

Doğu Akdeniz çalışmalarını son hızla sürdüren Türkiye hakkını yedirmemeye kararlı. Libya ve Doğu Akdeniz’de etkinliğini arttıran Türkiye, Fayiz es-Serrac Hükümeti ile yapmış olduğu deniz yetki alanlarını sınırlandırılması anlaşması ve Libya’ya askeri destek göndererek Libya’da söz sahibi oldu. Ulusal Mutabakat Hükümetinin (UHM) son zamanda ciddi bir şekilde güçlenmesi de Türkiye’nin Rusya ve ABD karşısında elinin güçlendiğinin ispatı olarak yorumlanıyor.